Trump: Putin beni hayal kırıklığına uğrattı ama onunla işim bitmedi

ABD Başkanı Trump, BBC’ye verdiği röportajda, Rusya-Ukrayna savaşını, NATO ile ilişkileri ve İngiltere’ye yapacağı ikinci resmi ziyareti değerlendirdi.

Trump: Putin beni hayal kırıklığına uğrattı ama onunla işim bitmedi
Trump: Putin beni hayal kırıklığına uğrattı ama onunla işim bitmedi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 15 Temmuz 2025 10:19

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den hayalkırıklığı duyduğunu ama onunla işinin bitmediğini söyledi. ABD Başkanı Rus lidere güvenip güvenmediği sorulduğunda da “Ben neredeyse hiç kimseye güvenmem” yanıtını verdi.

Trump BBC’yle telefon görüşmesini Ukrayna’ya silah göndermeyi planladığını ve 50 gün içinde ateşkes yapılmazsa Rusya’ya ağır gümrük vergileri getireceğini söylemesinden birkaç saat sonra yaptı.

Trump Oval Ofis’te birçok konuya değindiği telefon söyleşisinde bir zamanlar köhne diye tanımladığı NATO’yu övdü ve kuruluşun ortak savunma prensibine destek verdi.

ABD Başkanı BBC’yle 20 dakika süren telefon konuşmasını, Butler, Pennsylvania’daki suikast girişiminin birinci yılında potansiyel bir söyleşi için yürütülen görüşmelerden sonra yaptı.

Trump, suikast girişiminden sağ kurtulmasının kendisini değişip değiştirmediği sorulduğundaysa, bu konu hakkında mümkün olduğunca az düşündüğünü belirtti.

Trump “Beni değiştirip değiştirmediğni düşünmeyi sevmiyorum. Bu mesele üzerinde durmak yaşamı dönüştüren bir şey olabilir” dedi.

Beyaz Saray’da NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yle yeni görüşen Trump, söyleşinin önemli bir kısmında Rusya liderinden duyduğu hayalkırıklığını anlattı.

Trump dört kez Rusya ile bir anlaşmanın yakın olduğunu düşündüğünü kaydetti.

ABD Başkanı BBC’nin Putin ile artık işinin bitip bitmediği sorulduğunda da “Hayalkırıklığı duyuyorum ama onunla işim bitmedi. Hayalkırıklığı duyuyorum” dedi.

ABD Başkanı Putin’i “kan akmasını durdurmaya” nasıl sevk edeceği sorulduğunda da “Üzerinde çalışıyoruz” yanıtını verdi.

Trump ayrıca, “Harika bir görüşme yapıyoruz. ‘Tamam, bu iyi, sanırım halletmeye yakınız’ diyorum. Sonra da gidip Kiev’deki bri binayı yıkıyor” dedi.

Donald Trump, konu bir zamanlar “köhne” diye eleştirdiği NATO’ya gelince, hala böyle düşünüp düşünmediği sorulduğunda “Hayır. Bence NATO bunun tam tersi oluyor. Çünkü ittifak kendi faturalarını ödüyor” yanıtını verdi.

ABD Başkanı hala ortak savunmaya inandığını, çünkü bunun küçük ülkelerin kendilerini büyük ülkelere karşı savunabilmesi anlamına geldiğini vurguladı.

Trump, BBC’yle görüşmesinden önce de Rusya’yı ateşkese ikna için askeri ve ekonomik bazı adımlara ilişkin açıklamalar yaptı.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Beyaz Saray ziyaretinde konuşan Trump 50 gün içinde bir ateşkeste uzlaşılmazsa Rusya’ya “çok ciddi ikincil gümrük vergileri” uygulayacağını açıkladı.

İkincil gümrük vergileri, bir ülkeyle ticaret yapan diğer ülkelerin hedef alınması anlamına geliyor.

Trump, Rutte’yle görüşmesinde de Rusya’nın kendisini “çok ama çok üzdüğünü” söyledi.

Trump ayrıca Ukrayna’ya milyarlarca dolar değerinde gelişmiş silahlar göndereceklerini ve bunların maliyetini NATO ülkelerinin üstleneceğini de kaydetti.

Yeni planın ana aksını, NATO ülkelerinin ellerindeki Patriot’ları Ukrayna’ya göndermesi oluşturuyor.

Trump elinde 17 Patriot hava savunma sistemi bataryası olan bir Avrupa ülkesinin, bunların “büyük bir kısmını” yakında Ukrayna’ya göndereceğini söyledi.

BBC Diplomasi Muhabiri Paul Adams, Kiev’in elinde, yalnızca sekiz kadar bu nitelikte hava savunma bataryası olduğuna işaret ediyor.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, askeri yardımın “Patriot’lardan daha kapsamlı” olacağını da söyledi.

Rutte, “Bu, Ukrayna’nın hem hava savunması hem de füzeler ve mühimmat için gerçekten çok sayıda askeri teçhizata sahip olabileceği anlamına geliyor” dedi.

ABD Başkanı Trump, göreve geldiğinde savaşı 24 saat içinde durduracağını söylemişti.

Fakat aradan aylar geçmesine rağmen taraflar bir barış veya kalıcı ateşkes anlaşması imzalamadı.

BBC Kuzey Amerika Muhabiri Anthony Zurcher, bu durumun Trump’ın sabrını taşırdığını aktarıyor.

ABD Başkanı Trump bugünkü basın toplantısında Rusya’nın büyük bir potansiyeli olduğunu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le “sık sık konuştuğunu”, bu konuşmalar hoş geçse de sonrasında kentlere füzelerle saldırılar düzenlendiğinde bu konuşmaların hiçbir anlamı kalmadığını söyledi.

Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov ise Trump’ın bu açıklamalarına “Ukrayna görüşmelerinin sürmesi çok önemli” diye yanıt vermekle yetindi.

Öte yandan Moskova borsası Trump’ın ekonomik tehdidinin ardından hızla değer kazandı.

Analistlere göre bunun nedeni, Trump’ın yaptırım tehdidinin beklenenden hafif kalması olabilir.

İkincil gümrük vergisi oranı yüzde 100

Trump, 50 gün içinde ateşkes imzalanmazsa Rusya’dan gaz, petrol ve uranyum gibi mallar alan ülkelere yüzde 100 gümrük vergisi getireceğini söyledi ancak bu açıklama öncesinde bu verginin yüzde 500 civarında olabileceğine dair haberler çıkmıştı.

BBC Ekonomi Muhabiri Dearbail Jordan ABD yönetiminin hedefinin, Rusya’nın ihracat gelirini keserek Ukrayna’daki savaşı finanse etmesinin önüne geçmek olduğunu söylüyor.

Moskova’nın ticaret ortakları ABD’nin ikincil gümrük vergisi tehdidi nedeniyle Rusya’dan ürün almayı bırakırsa, ülkenin Ukrayna’yı işgale ayırabileceği maddi kaynakları büyük bir darbe alacak.

Trump ABD dolarının değer kaybetmesini mi istiyor?

BBC Güvenlik Muhabiri Frank Gardner’a göre 50 günlük süre, Rusya’ya geniş bir manevra alanı sağlayacak.

Mayıs ayında İngiltere, Almanya, Fransa ve Polonya liderleri Ukrayna’nın başkenti Kiev’de bir araya gelerek Moskova’dan ateşkes görüşmelerine başlamasını, aksi takdirde Rusya’ya yaptırım uygulanmasını talep etmişti.

Bunun ardından Rusya, İstanbul’da Ukrayna ile doğrudan görüşmelere başlasa da Moskova bu görüşmelere düşük seviyeli bir delegasyon göndermiş ve yalnızca esir takası konusunda bir anlaşma çıkmıştı.

Ukrayna ve Rusya arasında 2022’den bu yana en büyük esir takası

Frank Gardner, Rusya’nın Mayıs’taki yaptırım çağrısını bu şekilde aşmayı başardığını fakat bu sefer önünde net bir takvim olduğunu ve Kremlin’in bu süreçte yaptırım tehdidini ortadan kaldırabilecek karşı tekliflerle gelebileceğini aktarıyor.