23 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturmada tutuklanan Murat Çalık, daha önce iki kez kanser tedavisi görmüştü.
4 Haziran’da Silivri Cezaevi’nden İzmir’e nakledilen Çalık, 9 Temmuz da yeniden hastaneye kaldırılmış, 10 Temmuz’daysa anjiyo olmuştu.
Çalık hakkındaki hastane raporunda ‘lösemi nüksü açısından yüksek riskli‘ olduğu, infazını evde tamamlaması gerektiği belirtilmişti.
Belediye başkanı cezaevindeyken sağlık problemleri nedeniyle 18 kilo verdi.
Çalık, anjiyonun ardından yeniden cezaevine sevk edilmişti.
Sağlık durumunun değerlendirilmesi için İstanbul’da bulunan Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen Çalık’ın avukatı Melih Koçhan X’ten şu açıklamayı yaptı:
“Müvekkilimiz sayın Mehmet Murat Çalık’ın Adli Tıp Kurumu’na sevki gerçekleşmiştir. Şu anda avukatları olarak Adli Tıp Kurumu’na intikal halindeyiz.
Bilindiği üzere, İzmir Katip Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından hazırlanan sağlık kurulu raporunda, müvekkilimizin cezaevi koşullarında kalmasının uygun olmadığı açıkça belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu’nun da bu rapor doğrultusunda değerlendirme yaparak, müvekkilin mevcut sağlık durumu itibarıyla cezaevi koşullarına uygun olmadığını tespit edeceğine ve bu durumu onaylayacağına inancımız tamdır.”
Ne olmuştu?
Murat Çalık, 23 Mart’ta İBB’ye yönelik soruşturmada tutuklandı, 4 Haziran’da Silivri Cezaevi’nden İzmir’e nakledildiğini “Bu karar vicdani değildir” demişti. Avukatları, Çalık’ın iki kez kanser tedavisi gördüğünü, bu nedenle askerliğini yapamadığını, cezaevinde 18 kilo verdiğini ve hayati riskinin arttığını açıklamıştı.
Çalık, 23 Haziran’da ikinci kez İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmişti. Buradaki tetkiklerde boynunda kitle tespit edilen Çalık‘a Pet-CT taraması yapıldı, iki kez acil tomografiye alınmıştı. Avukatları, Çalık’ın patoloji sonucunda lenfoma belirtileri görüldüğünü duyurmuştu. Murat Çalık, 4 Temmuz’da ameliyata girmişti. İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu’nun hazırladığı raporda Çalık’ın ciddi kilo vermesi ve kemik iliği biyopsisinde blast oranının lösemi nüksü açısından sınırda olması nedeniyle cezaevi şartlarının lösemi nüksüne yol açabileceği belirtmişti. ‘Bu bilgiler ışığında’ Çalık’ın konutta infazının uygunluğu kararının Adli Tıp Kurumu’nca alınmasının uygun olduğu belirtilmişti:
“Hasta lösemi nüksü açısından yüksek riskli kabul edilmiş olup yakın hematolojik takibi uygun olacaktır. Bu bilgiler ışığında cezasının konutta infazına uygunluğu hakkındaki kararın Adli Tıp Kurumu tarafından verilmesi uygundur.”