Türkiye’nin en köklü caz organizasyonlarından İstanbul Caz Festivali, 32. senesinde de yurt içinden ve yurt dışından türün önemli temsilcilerini İstanbullu müzikseverlerle bir araya getirdi.
Bu sene 1-17 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen festival kapsamında, kentin çeşitli noktalarında caz melodileri yankılandı; binlerce kişi, salonlarda, vapurlarda, parklarda, bahçelerde bu ezgilerin tadını çıkardı.
Festivalde sahne alan isimlerden biri de Türkiye’nin önde gelen caz müzisyenlerinden piyanist-besteci Kerem Görsev oldu.
Quintet olarak performans sergileyen Görsev’e, kontrbasta Volkan Hürsever, davulda Ferit Odman, trompette Barış Doğukan Yazıcı, saksafonda ise Engin Recepoğulları eşlik etti. Ekip sahnede Görsev’in son albümü “Clear Horizon”dan parçalar çaldı.
İlke TV’ye konuşan Kerem Görsev, İstanbul Caz Festivali yolculuğunun, festivalin ilk senesi olan 1994’e uzandığını söyledi.
O zamanlar 33 yaşında ve ilk albümünü çıkarmış olan usta müzisyen, festivalde açık havada çalmıştı:
“Çok güzel bir anıydı benim için. Öyle başladı bu serüven. Ondan sonra Saint Petersburg Filarmoni Orkestrası’yla 2000 yılında bir konserim oldu. Yani 3-4 senede bir projelerimizi gerçekleştiriyoruz burada.”
‘Caz, Türkiye’de her gün ivme kazanıyor’
Dünyada müziğin değişmeye başladığını söyleyen Görsev, şöyle devam etti:
“Ama biz biraz at gözlüğü taktığımız için akustik caz ve geleneksel cazdan kopmuyoruz. Ben akustik caz çalmıyorum ama akustik caz enstrümanlarıyla kendi müziklerimi çalıyorum. Dinleyiciye gelirsek, caz Türkiye’de her gün ivme kazanıyor. Pek çok genç dinleyicinin de konserlere geldiğini görüyorsunuz. Güzel bir gelişme. Biraz kaplumbağa hızında yürüyoruz ama yürüyoruz, durmak yok.”
Caz müziğin daha fazla dinleyiciye ulaşması için festivallerin yanı sıra birçok farklı etkinlik de düzenleniyor:
“Caz, anlaşması çok kolay bir müzik değil. Amerika’da bile cazın dinlenme olayı binde 17. Orada en çok country dinleniyor. Bizim ülkede de caz az dinleniyor. Caz, klasik müzik dinleyen, sanat aktivitelerine giden insanlarla sohbet ettiğiniz zaman kendinizi böyle bir huşu içinde hissediyorsunuz. Ve bu tür insanların artması için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Bütün klasik müzisyenler workshop’lar yapıyor, konserler veriyor… Aileler çocuklarını alıp gidiyorlar, festivalde çocuk etkinlikleri oluyor… Bu müzikleri sevdirmek lazım. Bu ülkenin geleceği için de çok faydalı bir şey.”
Kerem Görsev, sayısız sanatçının İstanbul Caz Festivali’nde sahne aldığını söyledi:
“İstanbul Caz Festivali, Avrupa’nın önemli birkaç festivalinden biri oldu. Kimler geldi, kimler geçti bu festivalden… Miles Davis, Tony Bennett, Herbie Hancock, Keith Jarrett, Wynton Marsalis, Oscar Peterson, Modern Jazz Quartet, Tito Puente… Yani bütün dünya starları, cazdaki en önemli insanlar geldiler. Bunların hepsini seyreden grubun içindeyim. Kendimi çok şanslı hissediyorum.”
Usta sanatçı, cazın daha fazla mecrada yer bulması gerektiğini düşünüyor:
“Radyolarda daha çok caz çalınsa, gazetelerde daha çok yer verilse, Youtuber’lar daha çok bu işlere yönelse… Ama gönül vermek lazım. ‘Şurada caz konseri var, neymiş bakalım’ şeklinde olmuyor. Gideceğin konseri irdelemek, bilinçli gitmek lazım. Bir makale okumak ya da konserine gideceğin sanatçının birkaç müziğini dinlemek lazım. Çok basit, telefondan ne istersen dinleyebiliyorsun. Biraz meraklı olmak gerek, istiyorsan tabii.”
‘Şehrin hafızasında yer etmiş, değerli bir etkinlik’
Festival Direktörü Harun İzer ise İstanbul Caz Festivali’nin kente kattı değer üzerine konuştu:
“Caz alanından, güncel müzikten, rocktan, pop müzikten birçok önemli insanı İstanbul Caz Festivali’nde izledik. Aynı zamanda Genç Caz +, Caz Vapuru, Parklarda Caz gibi etkinliklerle İstanbul Caz Festivali bu şehri özel kılan bir festival. Dolayısıyla şehrin hafızasında yer etmiş çok değerli bir etkinlik olduğunu düşünüyorum.”
Gelecek sene düzenlenecek festival için de çalışmalar başlamış:
“Gelecek yılın programı için çalışmalarımız devam ediyor. Uluslararası çapta bilinen, caz ve güncel müzik alanında başarılı isimleri Türkiye’ye getirmek için uğraşıyoruz. Projeler de geliştiriyoruz. Her yıl festivale, İstanbul’a, İstanbul Caz Festivali’ne özel projeler de geliştirmeye çalışıyoruz. Türkiye’den ve farklı ülkelerden genç sanatçıları teşvik etmek; yeni isimleri ve güncel müzikteki yeni trendleri İstanbul’daki seyirciyle buluşturmak için arayışlarımız devam ediyor. Umarım gelecek yıllarda da böyle güzel programlarda buluşacağız.”
