• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Kürt Ulusal Birliğinin Önemi Konferansı | Gültan Kışanak: Sözün gücüne ve stratejik akla ihtiyacımız var

Kürt Ulusal Birliğinin Önemi Konferansı | Gültan Kışanak: Sözün gücüne ve stratejik akla ihtiyacımız var

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde düzenlenen konferansta Kürtlerin birlik için önemli bir adım attığı vurgulandı. Konferansa siyasetçiler, sivil toplum temsilcileri ve çok sayıda delege katıldı.

Kürt Ulusal Birliğinin Önemi Konferansı | Gültan Kışanak: Sözün gücüne ve stratejik akla ihtiyacımız var
Kürt Ulusal Birliğinin Önemi Konferansı | Gültan Kışanak: Sözün gücüne ve stratejik akla ihtiyacımız var
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 26 Temmuz 2025 16:43
  • Güncellenme: 26 Temmuz 2025 16:57

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde Demokratik Birlik İnisiyatifi tarafından “Birlik amacıyla barışa doğru” temasıyla düzenlenen “Kürt ulusal birliğinin önemi konferansı” başladı.

Bir düğün salonunda gerçekleştirilen konferansa, DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, siyasetçi Gültan Kışanak, inisiyatifin eşsözcüleri Gülcan Kaçmaz Sayyiğit ve Mehmet Kamaç, milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, Zilan ve Roboski’den gelen anneler ile Demokratik Kurumlar Platformu üyeleri ve yüzlerce delege katıldı.

Kayıt ve karşılama töreninin ardından konferans açılış konuşmalarıyla başladı.

Açılış konuşmaları ve sinevizyon gösterisinin ardından konferans “Ortadoğu’daki gelişmeler ve Kürtlerin durumu” başlıklı oturumla devam etti. Moderatörlüğünü Avukat Kadir Kutevi’nin yaptığı oturuma konuşmacı olarak siyasetçi Gültan Kışanak, Hasan Özgüneş ve tarihçi Faik Bulut katıldı.

Oturumda konuşan Gültan Kışanak “Bizim sözün gücüne ve stratejik akla, demokratik ulus, demokratik ittifaka ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.

‘Birlik için büyük adım atılıyor’

Demokratik Birlik İnisiyatifi Eşsözcüsü Gülcan Kaçmaz Sayyiğit yaptığı konuşmada, tarihi bir buluşma gerçekleştirdiklerini belirterek şunları söyledi:

“Bugün Ehmedê Xanî’nin dergahındayız. Onun yüreği rahat olsun; torunları olarak birlik için önemli bir adım atıyoruz. Yüz yıldır Kürt halkı asimilasyon ve yok etme politikalarına karşı büyük mücadele verdi. Sayın Abdullah Öcalan, Ortadoğu’ya bir barış modeli sunan manifesto yayımladı. Bizim bunu destekleyip güçlendirmemiz gerekiyor. İnancımız, partimiz ne olursa olsun biz Kürdüz…Artık Kürt halkı aralarına Bekoları almamalı, birliklerini kurmalıdır. Bugün Demokratik Toplumu güçlendirme günüdür.”

‘Kürtler feleğin çarkını kadınlar öncülüğünde kırdı’

Demokratik Birlik İnisiyatifi Eşsözcüsü Mehmet Kamaç ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Kürt halkı tarih boyunca büyük acılar yaşadı. Bugün bile düşmanları onu yok etmek istiyor. Geleceğimizi birlik içinde kurmalıyız. Ulusal kongre toplanana dek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kürtler dört parçada birdir. Süleymaniye’de kadınlar öncülüğünde atılan adımla Kürtler bir kez daha feleğin çarkını kırdı. Sayın Öcalan’ın ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı her Kürdün sahiplenmesi gerekir. Herkes Kürt birliği için mücadele etmelidir.”

Konferans, sinevizyon gösterimiyle devam ederken ilk oturuma geçildi.

‘Bize düşen görev geleceği kurmaktır’

“Ortadoğu’daki gelişmeler ve Kürtlerin durumu” başlıklı oturumda söz alan siyasetçi Gültan Kışanak “Bize düşen görev geleceği kurmaktır” diye kaydetti.

Gültan Kışanak Kürtlerin mücadelesine işaret ederek, “Öncelikle bu halkın tarihi, kültürü, dili ve varlığı ile yaşaması gerekiyor. Kürtlerin kahramanlık ve direniş tarihi aynı zamanda Kürtler açısından katliamlar tarihi olmuştur. Bu süreci iyi analiz etmek ve dersler çıkarmak gerekiyor. Tüm direnişler parçalı, bölgesel kalmış, egemen güçler bize kaybetmenin kapılarını açmıştır. Sayın Öcalan’ın bu konudaki duygu yoğunluğu var. Her seferinde Mem û Zin ve Derwêş û Edûlê’den söz ediyor. Bunlar hep yarım kaldı ve Sayın Öcalan, ‘Ben işte bu yarım kalan destanları tamamlamak için bir Kürt gerçekliğini arıyorum’ diyor. Sayın Öcalan, hepimizin yüreğinde yarım kalmış sevdaların tamamlanma mücadelesi veriyor. Sayın Öcalan bugün bu süreci kaybet kaybet değil kazan kazan felsefesi üzerine kuruyor. Kürtler direnen, kahraman ve direnişçi bir halktır ama kazabilme konusunda mücadelesi hep yarım kalmış bir halktır” ifadelerini kullandı.

Kürtlerin yeni bir durum içerisinde ve tüm mücadeleyi kazanma üzerinden kurgulanması gerektiğinin altını çizen Gültan Kışanak, “Biz artık bedel ödemek değil kazanmak istiyoruz. Tüm egemenler Kürtlerle bir işbirliği yapıyorsa o zaman yapmamız gereken tek şey bu sürece öncülük eden paradigmayı güçlendirmektir. Topraklarımız ölüme doydu. Biz cenaze omuzlamak ve yas tutmak istemiyoruz. Bize düşen görev geleceği kurmaktır. Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğini kurmaktır. Bizim sözün gücüne ve stratejik akla, demokratik ulus, demokratik ittifaka ihtiyacımız var. Kazanmanın eşiğine geldik artık parçalanmak yerine ilkeli bir ittifak kurmamız gerekiyor. Biz demokratik bir toplum kurmak istiyoruz ve farklılarımız elbette olacaktır. Kürtler tarihsel olarak bu ayrılıkları geride bıraktılar. Kürtler kazanmanın eşiğine gelmişken ayrılığı, ayrı ayrı hareket etmeyi kabul edemeyiz” dedi.

Bu sürecin kadınların açısından da önemli olduğunu söyleyen Gültan Kışanak, konuşmasını, “Biz kadınlar demokratik toplum ve çözümün öncülüğünü yapmamız gerekiyor. Dönem stratejik ulusal aklı ortaya çıkarma zamanıdır. Bu topraklar büyük imparatorluklar geçti ve onlardan büyük bir kötü hatıra kaldı. Ama Kürtlerin sözü var. Dönem sözün dönemidir. Dönem sözün ağırlığını hissetme zamanıdır” diye bitirdi.

Faik Bulut: Dünya ve güçler artık Kürt sorununun çözülmesini istiyor

Ortadoğu Uzmanı Tarihçi Faik Bulut ise değişen bölgesel ve küresel dengelere işaret ederek “Dünya ve güçler artık Kürt sorununun çözülmesini istiyor.” diye belirtti.

Bulut konuşmasında dünyada büyük bir kaos olduğunu vurgulayarak, “Haritalar değişiyor, yaşam değişiyor ve tüm bunlarla birlikte Kürtler de değişiyor. Bundan sonra zahmetli bir süreç olacak ama bu sancı yeni bir yaşamın doğum sancısıdır. Yollarımız dikenli, taşlı, toprakladır ve bu hakikati bilmemiz gerekiyor. Bizler bin yıldır haklarımızı istiyoruz. Bin yıldır ilk kez bizim elimize bunca önemli bir fırsat geçiyor. Dünya dinamiklerin etkisi bölgeyi yüzde 85 etkiliyor. Bunun için Devlet Bahçeli bir sabah uyanıp bunları söylemedi. Dünya ve güçler artık Kürt sorununun çözülmesini istiyor. Türkiye Kürt sorununu çözmezse büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacak. Bahçeli, ancak Kürtlere sarılarak ülkelerini ayakta tutacağını çok iyi biliyor. Türkiye bu sürece mecburdur. Öcalan Kürtleri kurtarmak istiyor, Bahçeli ise devleti kurtarmak istiyor. Kürtleri kim yanına alırsa o kazanır. Gün, Kürdistan’ın birliğidir, bu sağlanırsa büyük bir kazanım elde eder. Bu kolay olmayacak ama günden güne iyi bir noktaya gidiyor. Kürtlerin hayalleri gerçekleşiyor ve o masada Kürtler mutlaka olacaktır” ifadelerine yer verdi.