• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Witkoff’un İsrailli rehine aileleriyle görüşmesinde çelişkili ifadeler kullandığı iddia edildi

Witkoff’un İsrailli rehine aileleriyle görüşmesinde çelişkili ifadeler kullandığı iddia edildi

İsrail’in Haaretz gazetesinin İsrailli rehine aileleri ile toplantıya katılan kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Steve Witkoff ateşkes ve rehine takası anlaşması müzakerelerine ilişkin yakınları bilgilendirdi.

Witkoff’un İsrailli rehine aileleriyle görüşmesinde çelişkili ifadeler kullandığı iddia edildi
Witkoff’un İsrailli rehine aileleriyle görüşmesinde çelişkili ifadeler kullandığı iddia edildi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 2 Ağustos 2025 22:51

ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Gazze’de ateşkes ve rehine  takası anlaşması müzakerelerine ilişkin birbiriyle çelişen ifadeler kullandığı öne sürüldü.

İsrail’in Haaretz gazetesinin İsrailli rehine aileleri ile toplantıya katılan kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Witkoff ateşkes ve rehine takası anlaşması müzakerelerine ilişkin yakınları bilgilendirdi.

Tel Aviv’de İsrailli rehine yakınlarıyla bir araya gelen Witkoff’un, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun savaşı sona erdirmeye kararlı olduğunu belirterek, “Hamas, silah bırakmayı kabul etti.” dediği iddia edildi.

Söz konusu ifadelere karşın Witkoff, önceden uzlaşıldığı bilinenin aksine tüm İsrailli rehinelerin serbest kalacağı bir anlaşma dışında bir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini dile getirdi.

Witkoff, İsrailli rehine yakınlarına “İsrail hükümetine olan güveninizi kaybetmişsiniz, bunun için nedenleriniz olduğunu anlıyorum, ama Donald Trump sizin tarafınızda.” diyerek Netanyahu hükümetini savundu ve zor kararlar alacakları bir dönemde olduğunu sözlerine ekledi.

Hamas’ın silah bırakmayı kabul ettiğini iddia eden Witkoff, diğer yandan “Size mükemmel haberler vermek isterdim, ama durum çok karmaşık.” diyerek müzakerelerin başarısız olması nedeniyle Hamas’ı sözünü tutmamakla suçladı.

Öte yandan İsrail devlet televizyonu KAN, Witkoff’un “Hamas’ın silah bırakmayı kabul ettiğini” değil, “silah bırakmaya ilgi duyduğunu” söylediğini ileri sürdü.