Gazze’de yaklaşık iki yıldır süren yıkıcı saldırılar ve ağır insani kriz devam ederken, İsrail güvenlik kabinesi Gazze’yi işgal planını onayladı. Yaklaşık 10 saat süren toplantıda, işgalin sona ermesi için Hamas ve Filistin Yönetimi dışında bir yönetim kurulması da dahil olmak üzere 5 şart belirlendi.
Habertürk’te yer alan habere göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun savaşın başından bu yana ilk kez açıkça dile getirdiği işgal planı, Perşembe günü başlayan ve gece boyu süren kabine toplantısında kabul edildi. Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçirmeye hazırlanacağı ve çatışma bölgeleri dışındaki sivillere insani yardım sağlanacağı bildirildi.
İşgalin sona ermesi için öne sürülen şartlar
İsrail Başbakanlık Ofisi, işgalin sona ermesi için beş şart sıraladı: Hamas’ın silahsızlandırılması, tüm rehinelerin (yaşayan ve ölen) teslim edilmesi, Gazze Şeridi’nin silahsızlandırılması, bölgede İsrail güvenlik kontrolünün sağlanması ve Hamas ile Filistin Yönetimi dışında bir yönetimin kurulması. İsrail, Gazze’de halen 50 rehinenin bulunduğunu, bunlardan 20’sinin hayatta olduğunun düşünüldüğünü açıkladı.
Kara harekatı ve zorunlu tahliye planı
Axios’un İsrailli yetkililere dayandırdığı haberine göre plan, Filistinli sivillerin Gazze’den tahliye edilmesini ve bölgede kapsamlı bir kara harekatı başlatılmasını içeriyor. Operasyonun birkaç ay sürmesi ve yaklaşık 1 milyon Filistinlinin yerinden edilmesi bekleniyor.
Yine Axios’a konuşan İsrailli yetkili saldırının sadece Gazze’yi kapsayacağını mülteci kamplarına dokunulmayacağını açıkladı.
Kabinede tartışma
Toplantıda, Gazze’nin tamamının işgaline karşı çıkan Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ile bazı bakanlar arasında tartışma yaşandı. Zamir’in, işgalin İsrailli esirlerin hayatını tehlikeye atabileceği ve ordunun ağır kayıplar verebileceği uyarısında bulunduğu, bu sözlerin kabine içinde gerilime yol açtığı bildirildi.
Netanyahu ise Fox News’a verdiği röportajda, İsrail’in tüm kıyı bölgesinin kontrolünü ele geçirip geçirmeyeceği sorusuna “Düşünüyoruz” yanıtını vererek, bölgede kalıcı yönetim olarak bulunmak istemediklerini ancak bir “güvenlik çemberi” oluşturmak istediklerini söyledi.
