İsrail’in, Katar merkezli El Cezire televizyon kanalı muhabir ve basın çalışanlarını kaldığı çadıra saldırı düzenlemesinin ardından altı gazeteci hayatını kaybederken; bu durum, küresel çapta büyük yankı uyandırdı.
Uluslararası toplumda , Ekim 2023’ten bu yana gazetecilerin öldürülmesi, modern çatışma tarihinde eşi benzeri görülmemiş boyutlara ulaştığı şeklinde yorumlandı.
Uluslararası basın örgütleri ve Batı medyası bu kaybı, ”tarihteki en ölümcül gazeteci kaybı” olarak tanımlarken, dünya genelinde geniş çaplı kınamalar ve hesap sorulması yönünde çağrılar yapıldı.
Avrupa’dan gazetecilerin öldürülmesine tepki
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, gazetecilerin tekrar tekrar hedef alınmasından ”ciddi endişe” duyduğunu belirtirken; Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İsrail ordusunun saldırılarını ”felaket” olarak nitelendirdi. Birleşmiş Milletler (BM) barış gücü misyonu, kalıcı ateşkes ve hesap verebilirlik çağrısı yaptı. Almanya Dışişleri Bakanlığı ise medya çalışanlarının öldürülmesini “kesinlikle kabul edilemez” bularak, İsrail’den şeffaf bir açıklama talep etti.
BM’den bağımsız soruşturma çağrısı
BM Genel Sekreteri António Guterres, “gazetecilerin korunması gerektiğini” vurgulayarak, bağımsız bir soruşturma çağrısı yaptı ve yaşananların uluslararası hukukun ciddi bir ihlali olabileceğini belirtti.
Katar ve İran da tepki gösterdi
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman, saldırıları basın özgürlüğünün ”şok edici” bir ihlali olarak tanımladı ve uluslararası toplumun bu trajediyi durdurmada başarısızlığını kınadı. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ise Batı’nın ”utanç verici sessizliğini” eleştirerek, bunun “çöküşe geçen bir rejimin paniği” olduğunu söyledi.
Uluslararası basın meslek örgütlerinden tepkiler
Uluslararası basın örgütlerinden de gazetecilerin öldürülmesine tepki gösterdi. Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), saldırıları “cinayet” olarak tanımlayarak, “İsrail habercileri öldürüyor” dedi. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) bu eylemleri savaş suçu olarak nitelendirirken, Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ise İsrail ordusunu gazetecileri hedef almaya son vermeye çağırdı.
Avustralya’daki en büyük gazeteci sendikası MEAA, saldırıları “basın özgürlüğüne yönelik açık bir saldırı” olarak tanımladı ve Gazze’de uluslararası basının çalışma yasağının kaldırılmasını istedi.
Uluslararası Af Örgütü ise öldürülen gazetecileri onurlandırarak, İsrail ordusunun “sadece gazetecileri öldürmediğini, aynı zamanda soykırımın belgelenmesini de engellediğini” belirtti.
Uluslararası kamuoyu, İsrail’i protesto etti
Bu tepkiler, dünya genelinde kitlesel protestolara da yansıdı. Washington DC başta olmak üzere birçok şehirde toplanan göstericiler, öldürülen gazeteciler için mum yaktı. Tepkiler siyasi ve ekonomik boyuta da taşındı. Norveç, İsrail şirketlerinden yatırımlarını çekeceğini duyururken; Avustralya, artan tepkilere rağmen Filistin’i tanıma yönünde adım attı.
2023-2025 arasında öldürülen gazetecilere ilişkin araştırmalar
Gazze’de altı gazetecinin İsrail ordusunun saldırılarında hayatını kaybetmesinin ardından, çok sayıda meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşu, 7 Ekim 2023’ten bu yana öldürülen basın çalışanlarının sayısına ilişkin araştırmalarını yeniden gündeme getirdi. CPJ’ye göre, 2023 ve 2025 yılının ortası itibarıyla en az 186 gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü; bunların 178’i Filistinli, ikisi İsrailli ve altısı Lübnanlı.
Filistin Gazeteciler Sendikası ve Gazze Medya Ofisi gibi yerel basın kuruluşları daha da yüksek sayı bildirerek, mayıs 2025 itibarıyla en az 221 gazetecinin hayatını kaybettiğini belirtti. Ağustos 2025’te yayınlanan bazı uluslararası haberlerde ise 230’un üzerinde gazetecinin öldüğü kaydedildi.
CPJ ayrıca, 7 Ekim 2023’ten bu yana ”gazetecilerin öldürülmesi ve gözaltına alınmasının, potansiyel savaş suçlarının belgelenmemesine neden olacak bir haber boşluğu yarattığını” belirtti.
RSF verilerine göre de 2024 yılı, 120’den fazla gazetecinin öldürüldüğü en ölümcül yıl oldu. RSF, bu yılın başından beri, Gazze’de İsrail ordusunun saldırıları sonucu 50’den fazla gazeteci ve medya çalışanı öldürüldüğünü kaydetti.
Bir izleme sitesi olan Shireen.ps’nin verilerine göre, 22 aylık savaşta Gazze’de İsrail ordusunun saldırıları sonucu yaklaşık 270 gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü. Bunun, her ay yaklaşık 13 gazetecinin öldürüldüğü anlamına geldiği belirtildi.
Filistinli gazeteciler yoğun tehdit altında
Bunun yanı sıra RSF, CPJ ve haber kuruluşları, haziran ayında, Gazze dışındaki muhabirler tarafından güvenilen birçok Filistinli gazetecinin çok sayıda tehditle karşı karşıya kaldığını belirterek, “işlerini yaptıkları için hayatlarına yönelik sürekli tehditlerle karşı karşıya olduğunu” vurgulayan açık bir mektup yayınladı.
Tarihte eşi görülmemiş gazeteci kayıpları
Brown Üniversitesi’nin Savaşın Maliyeti projesine göre, 7 Ekim 2023’te savaş başladığından bu yana Gazze’de, ABD İç Savaşı, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları, Kore Savaşı, Vietnam Savaşı, eski Yugoslavya’daki savaşlar ve 11 Eylül sonrası Afganistan savaşında ölen gazetecilerin toplamından daha fazla gazeteci öldürüldü.
Uluslararası basın örgütleri ve Batı medyasına göre, İsrail ordusunun saldırılarından bu yana yaşanan gazetecilerin kaybı, şimdiye kadar görülen en yüksek can kaybı olarak tanımlandı. (ANKA)