8’inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde henüz uzlaşma sağlanmazken iktidarın zam teklifini yetersiz bulan memurlar bugün iş bırakma eylemi yapıyor.
Hükümet, ilk teklifinde 2026’nın ilk yarısı için yüzde 10, ikinci yarısı için yüzde 6, 2027 yılında her iki dönem için de yüzde 4’er artış teklif etmişti.
Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önüne yürüyen kamu emekçileri “sefalete mahkûm ediliyoruz” diyerek ortak taleplerini sıralarken, İstanbul Kadıköy’de yapılan eylemde “satış sözleşmesine hayır” pankartı açıldı. Yozgat’tan Malatya’ya birçok kentte gerçekleşen protestolarda “bu teklif ne memurun ne de emeklinin sofrasına çare olur” tepkisi öne çıktı.
İşte öne çıkan açıklamalar:
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ile ASİM-SEN, BASK, Çalışan-SEN, DMK, Hak-SEN, Yurt-SEN ve Mühendis Tek-Sen üyesi kamu çalışanları Milli Kütüphane önünde toplanarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önüne yürüdü.
Katılımcı konfederasyonlar adına yapılan ortak açıklamada, ortak talepler şöyle sıralandı:
“Toplu görüşmelerin her yıl yapılması, toplu görüşmelerin canlı yayınlanması, her yıl aralık ayında açıklanan yeniden değerleme oranında memur ve emeklisine zam verilmesi ve masada diğer hakların konuşulması, yılda iki kere ikramiye verilmesi, birinci dereceye yükselen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi ve yıllar boyu verdikleri emekler yok sayılan, göz göre göre sefalete itilen milyonlarca emeklinin hakkını savunmak.”
‘Hiçbir kamu emekçisinin tahammülü kalmamıştır’
Hükümetin kendilerine “Talep ettiğiniz rakamları verirsek bütçenin dengesi bozulur” dediğini belirten Koçak, şunları kaydetti:
“Ülkenin tüm dengelerini bozanların bu nutuklarına artık yeter diyoruz! Buradan masada ‘yetkili’ sıfatı ile oturan konfederasyonu ve sendikaları uyarıyoruz. Hiçbir kamu emekçisinin tarihe kara bir leke olarak geçecek yeni bir satış sözleşmesine tahammülü kalmamıştır. Bu nedenle hiç kimse hepimizle dalga geçilen bu teklife değer yüklemeye çalışmasın. Milyonların maaş artışı talebinin dörtte birine bile denk gelmeyen rakamları görmezden gelerek ‘Üzerine bir, iki puan ilave edilirse çözülür’ yaklaşımı sergilemeye kalkışmasın.
Bizleri yok sayan bu yoksulluk, sefalet, güvencesizlik teklifine itirazımızı yükseltiyoruz. Üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz, bu daha başlangıç, mücadeleye devam diyoruz.
Kamu emekçilerinden gizli kapalı kapılar ardında pazarlıklar yürütmeyi, kamu emekçilerinin temel hiçbir sorununu çözmeyen teklifleri kabul etmeyi aklından bile geçirmesin. İktidar uyuşmazlık durumunda başvurulan Hakem Kurulu’nun objektif ve bağımsız kararlar verdiğine inanmamızı bekliyor.
Oysa hepimiz biliyoruz ki toplam 11 üyesinden 6’sı doğrudan, 1’i dolaylı olarak Cumhurbaşkanı tarafından atanan Hakem Kurulu her seferinde hükümetin noterliğini yapmıştır. Artık yeter. Bu sefer hiç kimse uyuşmazlıkta topu iktidarın noterliğini yapmanın ötesine geçmeyen Hakem Kuruluna atmaya kalkmasın.”
Kadıköy
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri, 8’inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine 1 günlüğüne iş bırakarak Kadıköy İskelesi önünde eylem yaptı. Burada yapılan açıklamada, “Aslında ortada bir toplu sözleşme teklifi yoktur. Teklif yerine 4 milyonu aşkın kamu emekçisini çalışırken daha fazla yoksulluk ile 2,5 milyon emekliyi ise daha fazla sefalet ile tehdit vardır” denildi.
Hükümetin teklifini protesto amacıyla İstanbul’da KESK’in çağrısıyla yapılan eyleme çok sayıda sendika ve meslek örgütü de destek verdi.
Kadıköy İskelesi önündeki eylemde, “Satış sözleşmesine hayır. İnsanca yaşayacak bir ücret, güvenceli iş, güvenceli gelecek, demokratik bir ülke istiyoruz” yazılı pankart açıldı, “Hükümet zammını al başına çal”, “Genel grev, genel direniş” ve “İşçi memur el ele, genel greve” sloganları atıldı.
‘Bu teklifte 6,5 milyonu memnun edecek ne var?’
Hazırlanan ortak açıklamayı KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen İstanbul 2’ No’lu Şube Başkanı Hüsniye Arapoğlu okudu. Türkiye’nin dört bir yanında üretimden gelen güçlerini kullanarak hizmet üretmediklerini belirten Arapoğlu, şunları söyledi:
“Sokaklardayız, alanlardayız. Başta kamu emekçileri ve emekliler olmak üzere tüm kamuoyu 4 milyon kamu emekçisini 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecini yakından takip ediyor. Ne yazık ki yıllardır uygulanan senaryo tekrar ediliyor, süreç bir kez daha oldubittiye getirilmek isteniyor. Hükümet, günlük bir simit parasına bile denk gelmeyen son teklifiyle kamu emekçileri ve emeklileri ile dalga geçmektedir. Mevcut takvime göre toplu sözleşme görüşmeleri yarın bitecek. Yarın mesai bitiminden sonra hakeme başvuru süreci başlayacak ama şu saate kadar kamu emekçilerinin yıllardır yaşadığı temel sorunlara, sendikaların taleplerinin hangilerinin kabul edilip hangilerinin kabul edilmediğine ilişkin tek bir cümle dahi duymadık. Çalışma Bakanı haftalardır ‘Müzakerelerimizin tüm tarafları memnun edecek şekilde hayırla sonuçlanacağını ümit ediyorum’ açıklaması yapıyor. Biz de buradan Sayın Bakan’ın şahsıdan kamu işverenine, iktidara soruyoruz. Bu teklifte 4 milyon kamu emekçisini, 2,5 milyon kamu emeklisini memnun edecek ne vardır?”
Kamu-Sen’den birçok ilde protesto
Türkiye Kamu-Sen üyeleri, hükümetin 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde sunduğu zam teklifini yurt genelinde protesto etti.
Ülke genelinde iş bırakan Türkiye Kamu-Sen üyeleri, Yozgat’ta millet bahçesinde, Bilecik’te SGK önünde, Aksaray’da Kamu-Sen İl Temsilciliği’nde, Artvin’de Hopa merkezde, Edirne’de SGK İl Müdürlüğü binası önünde, Zonguldak’ta vergi dairesi binası önünde 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde verilen zam oranını protesto etti.
Malatya: ‘Kiralar, memur maaşlarını ezip geçmiş durumda’
Türkiye Kamu-Sen’in aldığı bir günlük iş bırakma eylemi kapsamında konfederasyon üyeleri, Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde toplanarak, hükümetin memur ve memur emeklilerine önerdiği zammı protesto etti.
Türkiye Kamu-Sen Malatya İl Temsilcisi Fevzi Şahin, burada yaptığı açıklamada, 4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 25 milyon insanın onurlu yaşam mücadelesi için toplandıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Emeğin, alın terinin ve kamu hizmetinin temsilcileriyiz. Almak için buradayız, adalet için buradayız. 8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde kamu işveren tarafı bize 2026 yılı için taban aylığa bin lira, ek olarak yüzde 10 artı 6, 2027 yılı için ise yüzde 4 artı 4 zam teklif etti. Bu oranlar mutfakta kaynayan tencerenin derdine derman olur mu? Çarşıda, pazarda, markette hızla artan fiyatlara karşı bir anlam ifade eder mi? Bu nedenle biz de bu teklife hayır diyoruz. Bu teklif ne memurun ne emeklinin sofrasına çare olur ne de yarasına merhem. Biz bu teklifi reddettik. Bugün de meydanlarda yüksek sesle reddediyoruz.
Ekonomik gerçekler, akaryakıta gelen zamlar, vergideki ve cezalardaki artışlar, markette, pazarda uçan fiyatlar, zorunlu tüketim mallarındaki fahiş artışlar, hepsi açıklanan enflasyonun çok çok üzerinde. Kiralar, memur maaşlarını ezip geçmiş durumda. Büyük şehirlerde ve kıyı bölgelerinde memur barınamıyor, görev yerleri boş kalıyor. Çünkü maaş bile kiralarla yarışılamaz hale geldi. Daha dün öğrenci servislerine yüzde 30 zam yapıldı. Harcamalar katmer katmer artarken maaşlar dirhem dirhem bile artmıyor. Memur ve emekli maaşları bugün insanca yaşamaya yetmiyor. Maaşlar her ay eriyor. Emeklilerimiz temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. İlave ek ödeme emekli maaşlarına yansıtılmazsa bu mağduriyet önümüzdeki iki yılda daha da derinleşecek. Yüzde 45,2 oranında zam talebimizi masaya koyduk. Ama bize gelen hayattan kopup enflasyon hedefine sıkışmış, masa başında hesaplanmış bir teklif oldu.”
Yozgat: ‘Bu teklif, milyonların alın terini yok sayan bir tekliftir’
Yozgat’ta, Türkiye Kamu-Sen İl Başkanlığı tarafından düzenlenen eylem kapsamında hazırlanan basın açıklamasını Türk Büro-Sen Yozgat Şube Başkanı Hacı Turan Başkal yaptı. Başkal, yalnızca kendi gelecekleri için değil, 4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 25 milyon insanın onurlu bir yaşam mücadelesi için toplandıklarını bildirdi.
“Bizler, emeğin, alın terinin ve kamu hizmetinin temsilcileriyiz. Hak aramak için buradayız, hakkımızı almak için buradayız, adalet için buradayız” diyen Başkal, toplu sözleşme görüşmelerinde kamu işveren tarafının teklifinin çok komik olduğunu söyledi.
‘Kamuda aynı işi yapan çalışanlar arasında uçurumlar var’
Emeklilerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını kaydeden Başkal, ek ödemelerin emekli maaşlarına yansıtılmaması halinde mağduriyetin önümüzdeki iki yılda daha da derinleşeceğine dikkati çekti. Başkal, şöyle konuştu:
“Yoksulluk hem çalışanın hem de emeklinin kaçınılmaz kaderi haline gelecek. Kamuda aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyine sahip ama farklı statüde çalışanlar arasında uçurumlar var. Getirilen bu teklif bu adaletsizliği gidermiyor. Soruyoruz bu mudur adalet? Bu mudur çalışma barışı? Biz adalet istiyoruz. Biz hakkaniyet istiyoruz.”