Gazze’de açlık ve kıtlık
Hicri İzgören 24 Ağustos 2025

Gazze’de açlık ve kıtlık

Filistin-Gazze’de bir baba konuşuyor: “İki çocuğum da ağlıyor çünkü dört gün oldu bir şey yemediler. Dağıtım noktasına gittim. Eve bir torba un alabilmeyi umuyordum. Fakat orada ne yapacağımı bilmiyordum. Orası da bombalanıyordu. Yaralıları mı kurtaracaktım, şehitleri mi taşıyacaktım ya da bir torba un mu bulmaya çalışacaktım? Yemin ederim eve tek bir torba un getirip, çocuklarımın karnının doyacağını bilsem, ölüme razı olurum.”

***

Açlık deniyordu, kıtlığa terfi etti felaket. Yani gıda eksikliğinden, yeterli besine ulaşamamaktan, dengesiz beslenme sorunu olan açlıktan, geniş kitleleri etkileyen daha beter akut bir kriz olan kıtlık yaşanıyor artık Gazze’de.

Bu kıtlık bir kuraklık ya da doğal bir afetten değil, savaş sonucu insanın insana yaptığı zulümden kaynaklanıyor.

Olay öyle bir hal aldı ki; Birleşmiş Milletler, Gazze’de resmi olarak kıtlık ilan etti.

Uzmanlar 500 bin kişinin “felaket boyutunda” açlıkla karşı karşıya olduğunu belirttiyor. Oysa BM yetkilileri bu kıtlığın tamamen önlenebilir olduğunu, gıdanın Filistin topraklarına ulaşamamasının “İsrail’in sistematik engellemeleri” nedeniyle olduğunu söylüyor.

Yani savaşlar sadece gıda kaynaklarını yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda tedarik zincirlerini de kesiyor. Dahası savaş  insanları evlerinden, yerlerinden, yurtlarından ederek göç etmeye zorlar. Bu durum, gıda dağıtımını ve yardım çalışmalarını da neredeyse imkansız hale getirir.

Konunun uzlanlarına göre; Kıtlığın sonuçları sadece açlıktan ölümlerle sınırlı değil. Besin yetersizliği, özellikle çocuklar arasında fiziksel ve zihinsel gelişim bozukluklarına, hastalıklara ve bağışıklık sisteminin çökmesine yol açar. Toplumsal düzeyde ise, kitlesel göçlere, sosyal dokunun parçalanmasına ve uzun süreli istikrarsızlığa neden olur.

Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, kısa sürede büyük bir insani felakete dönüşebiliyor.

İki yıldır süren amansız saldırıların ardından Gazze Şeridi’nde yarım milyondan fazla insan, açlık, yoksulluk ve ölümle karakterize edilen felaket boyutunda koşullarla karşı karşıya.

***

Kıtlığı teyit eden Birleşmiş Milletler  raporuna göre; Kıtlığın Eylül sonuna kadar daha geniş alanlara  yayılması bekleniyor; bu da Filistin topraklarının yaklaşık üçte ikisini kapsayacak

Rapor; yerel gıda sisteminin de çöktüğünü; Gazze Şeridi’ndeki tarım arazilerinin tahmini yüzde 98’inin ya zarar gördüğünü, ya erişilemediğini ya da her ikisini birden yaşadığını; hayvancılığın büyük ölçüde yok edildiğini ve balıkçılığın yasaklandığını belirtiyor. Buna ek olarak, sağlık sistemi ciddi şekilde kötüleşmiş, güvenli içme suyu ve yeterli hijyen erişimi ise gözle görülür şekilde azalmış durumda.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı; Gazze’de sadece hastalıkların değil, açlığın da can aldığını, savaşın bir an önce durdurulması gerektiğini; İsrail’in sınır kapılarını kapatarak yardım girişini kısıtladığı Gazze Şeridi’nde 40 bin bebek ve 250 bin çocuğun açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle ölüm riski altında olduğunu söylüyor.

Savaş, ölüm, kıtlık ve açlık, çözümü mümkün olmayan sorunlar değildir. Uluslararası işbirliği, bu sorunların üstesinden gelmenin en önemli adımıdır.

Açlık ve kıtlığın tamamen ortadan kalktığı bir dünya, belki de ulaşılması zor bir hayal gibi görünebilir. Ancak, bu felaketlerin enkazında yatan insanlık onurunu ve dayanışma ruhunu hatırlayarak, devlet ve kuruluşların  bu soruna karşı bir sorumluluk taşıdığını, yaşanan bu vahşete dur demenin yollarını bulmanın acil bir zorunluluk olduğunu hatırlamak gerekir.

* ilketv.com.tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar İlke TV’nin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.