Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Esenyurt İlçe Örgütü tarafından düzenlenen “Dengbêjler Barışı Konuşuyor” programı Esenyurt Boy Düğün Salonu’nda gerçekleştirildi.
Esenyurtlular başta olmak üzere İstanbul’un birçok ilçesinden yurttaşların katıldığı etkinlikte kadınlar rengarenk fistanlarıyla salona geldi.
Yoğun güvenlik önlemleri
Etkinliğin yapıldığı düğün salonu çevresinde çok sayıda çevik kuvvet polisi konumlandırıldı.
Yurttaşların gündeminde ise barış süreci vardı.
Etkinlik öncesi çay sohbetinde konuştuğumuz bir yurttaş, “Dilimizi özgürleştirmek içindir mücadelemiz, bu dil için bedel vermişiz. Bunu hiçbir zaman unutmayın. Kürtlerin bir sözü var: ‘Şêr şêre çi jıne çi mêre’ (Aslan aslandır; kadın ya da erkek fark etmez). Herkesin omuzlarına çok büyük bir yük düşüyor” dedi.
Sinevizyon gösterimiyle başlayan etkinlikte DEM Parti Esenyurt İlçe Eşbaşkanı Cesim Çiçek açılış konuşması yaptı.
Ardından DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu ve DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan konuştu.
Kezban Konukçu: Bir müzakere varsa, bu mücadeleyle olmuştur
Kürt halkına selamlayarak konuşmasına başlayan Kezban Konukçu, barış elinin havada kalmayacağını söyledi.
Konukçu şöyle konuştu:
“O elin havada kalmaması için onurlu bir barışı hep birlikte inşa edebilmek, toplumun tüm kesimleriyle buluşabilmek, derdimizi anlatabilmek ve bu coğrafyanın barışa her zamankinden çok ihtiyaç duyduğunu anlatabilmemiz, görebilmemiz gerekiyor. Biz mücadele ederek bu noktaya kadar geldik. Bir müzakere aşaması varsa, bu mücadeleyle olmuştur. Bu zamana kadar mücadele eden, bedel ödeyen bütün yoldaşlarımızı tekrar selamlamak istiyorum. Bu mücadele onların sayesinde bu noktaya gelmiştir. Ancak bitmedi, devam ediyor. Müzakerenin yanı sıra mücadeleyi de, sokakta olmayı da, bir arada olmayı da mutlaka sürdürmemiz gerekiyor.”
‘Dengbêjlik halkın hafızasıdır’
Programda dengbêjler Evîn Sindi, Dengbêj Kazo, Mihemedê Serhedî, Mihemedê Beyro, Sebrî Agirî ve Dengbêj Xeni yer aldı.
Dengbêjler, yaptıkları ortak açıklamada “Dengbêjlik halkın hafızasıdır” diyerek, stranlarını barış ve kardeşlik için söyleyeceklerini belirtti. Açıklamanın ardından klamlarını seslendirdiler.
Halaylar, zılgıtlar ve barış
Etkinlik boyunca salon sık sık alkışlar, zılgıtlar ve sloganlarla yankılandı.
Dengbêjlerin stranlarına erbane ve davullar eşlik etti. Yurttaşlar, sahnede uzun süre halay çekti.
‘Dengbêjler asimilasyon politikalarına direndi’
Dengbêj Mihemedê Serhedî, etkinlik sonrası İlke TV’ye konuştu.
“Her şeyden önce bir halkın dili, onun kimliği, geleceği ve tarihidir” diyen Serhedî, şunları söyledi:
“Yani bir halkın, bir insanın dili olması kendini nasıl izah eder? Kürtler de yıllardan beri dillerinin üzerinde olan baskı ve asimilasyon politikasıyla birlikte aslında büyük bir başarı elde etti ve bu asimilasyon politikası başarıya ulaştı diyelim.
Ama tabii buna karşı direnen bir gelenek vardı, o da dengbêjlik geleneğiydi. Dili ve tarihi bir misyon olarak üzerlerine alıp tarihten bu yana hep Kürtler içerisinde yaşattılar. Bu aynı zamanda sürece de bir cevap olabildi. Yani bu asimilasyon sürecine dengbêjler direnerek cevap verdiler. Dillerini bugüne kadar getirdiler, tarihlerini getirdiler, masallarını getirdiler. Bir direniş sergilediler.”
‘Biz dengbêjler sürece destek veriyoruz’
Türkiye’de devam eden barış sürecine de değinen Serhedî, şöyle dedi:
“Tabii şu an Türkiye’de bir barış süreci başlamış. En çok Kürtlerin üzerinde uygulanan baskılar, asimilasyon politikaları, potalar vesaire… Aslında bunlara en çok şahitlik eden, en canlı tanıklık eden dengbêjlerdir. Dengbêjler hem savaşı çok iyi biliyorlar, çünkü birebir bunu ruhen yaşıyorlar ve buna yönelik şarkılar yapıyorlar, hem de barışın ne kadar kıymetli bir şey olduğunu biliyorlar.
Dolayısıyla biz dengbêjler bu sürece destek veriyoruz. Bu sürecin başarıya ulaşması halinde kendi kültürümüz üzerindeki baskılar kalkacak, şarkılarımız daha da gelişecek. Bu anlamda süreci destekliyoruz. Başarıya ulaşması için de elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. ”