DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi ve Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, katıldığı JIN TV canlı yayınında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. CHP’ye yönelik yargı operasyonlarına tepki gösteren ve kayyım kararlarını eleştiren Pervin Buldan, “CHP’ye yapılan operasyonlar bir an önce durmalı. Yerine kayyım atananların geriye dönmesi gerekiyor” diye konuştu.
Öcalan’dan süreçte ‘hızlı adım vurgusu’
Pervin Buldan gazeteci Nezahat Doğan’ın sunduğu programda, CHP’ye yönelik bu güncel gelişmenin dışında ağırlıkla, Abdullah Öcalan ile yaptıkları son görüşmeye dair detayları paylaştı ve Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni değerlendirdi.
Buldan, son görüşmelerinde Öcalan’ın demokratik toplum, barış ve entegrasyon kavramlarını dile getirdiğini ve “bütün bunları iç içe geçirebilecek adımları senkronik bir şekilde hızla atmanın önemine vurgu yaptığını” söyledi.
CHP’ye ‘barışa sahip çıkma’ çağrısı
Pervin Buldan, katıldığı özel programda CHP’ye ‘süreç bağlamında’ çağrıda bulundu. Buldan “Şimdi barışa daha fazla sahip çıkma zamanı” diye kaydetti.
Öcalan: Sıra ikinci aşamada
Süreç kapsamında Abdullah Öcalan ile İmralı Adası’nda yapılan son görüşmeye de değinen Buldan görüşmede geçen bir diyaloğu, “Sayın Öcalan son görüşmede ‘birinci aşama tamamlandı, sıra ikincisinde’ dedi” şeklinde aktardı.
‘Komisyon’un Öcalan’ı dinlemesi süreci ilerletir’
İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan “Komisyonun, Abdullah Öcalan’ı dinlemesi süreci ilerletir” diye konuştu.
Pervin Buldan, Meclis Komisyonu’nun Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğinin altını çizerek, son görüşmede bu yönlü tartışmalara dair şunları söyledi:
“Şimdi komisyonun adaya gitmesi önemli. Çünkü sorunun aktörüyle bir görüşme gerçekleştirecek. Her iki taraf açısından da aktörler var ortada. İşte PKK’nin baş müzakerecim dediği Sayın Öcalan var. Evet. İşin asıl muhatabı, aktörü Sayın Öcalan var.
Diğer tarafta bu işi belki kendi iradeleriyle ilerletmeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanı var, Sayın Devlet Bahçeli var, muhalefet partileri, özellikle Özgür Özel var. DEM Parti var, eş genel başkanları var. Bütün bunları bence iki tarafın aktörleri olarak adlandırmak iyi olur diye düşünüyorum. O yüzden şimdi bir tarafın aktörleriyle görüşüp, diğer tarafın aktörünü hiç görüşmemek, görüşlerini almamak, sorunun muhatabı olarak görmemek büyük bir hata. Sayın Öcalan çağrı yapmamış olsaydı, PKK’ye kongrenizi toplayın, kendinizi fes edin dememiş olsaydı, PKK kongresini toplayıp kendisini fes eder miydi? Etmezdi. Bugüne kadar yaşananlar, aşama aşama geldiğimiz şu anki aşamaya gelmiş olur muyduk? Hayır gelmezdik. Bütün bunlar aslında Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrıyla hayata geçen ve kendisinin, kendisini dinleyen bir örgüt var karşı tarafta. Dolayısıyla komisyonun gitmemesi, Sayın Öcalan’ı muhatap olarak görmemesi ve kendisini dinlememesi büyük bir hata. Şimdi Sayın Öcalan şunu ifade ediyor. Diyor ki benim komisyona anlatacağım çok şey var. Bunu söylüyor. Evet. Çok şey var.”
“Kürt halkının en büyük hassasiyetidir Rojava”
📌İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan: “Dolayısıyla biz Türkiye’de istediğimiz kadar demokratikleşme alanında adımlar atalım, Rojava’da en ufak bir kayıp, oraya yapılacak olan operasyon bence Kürt halkında büyük bir yıkıma sebep olur”… pic.twitter.com/vnC3ayHYbk
— İlke TV (@ilketvcomtr) September 3, 2025
Abdullah Öcalan’dan Kuzey ve Doğu Suriye mesajı
Pervin Buldan, Abdullah Öcalan’ın Kuzey ve Doğu Suriye ile Suriye’deki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunduğunu söyledi.
Buldan, Öcalan’ın buradaki gelişmeleri devlet heyeti ile görüştüğünü belirterek, “Bizimle, DEM heyetiyle sadece Türkiye siyasetini ama şunu dediğini birkaç sefer biliyorum. ‘Suriye ve Rojava kırmızı çizgimdir. Benim için orası ayrıdır.’ Yani Suriye’ye dair birkaç sefer bu belirlemeyi yaptı. Ama onun dışında Suriye ve Rojava’ya ilişkin bizimle bir değerlendirme yapmadığını ifade etmek istiyorum. Bunu ağırlıklı olarak devlet heyetiyle görüştüğünü, sorunu orada tartıştığını ve hatta eğer fırsat olursa, imkan olursa, fırsat yaratılırsa, orayla da bir iletişim kurmayı önemsediğini ifade ediyor. Evet, yani Rojava’yla bir iletişimin önemli olduğunu birkaç sefer vurguladı. Onlarla konuşup, onlarla kendileriyle tartışıp bu meselede nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini ve nasıl bir karar çıkması gerektiğini onlarla da konuşmak istediğini, tartmak istediğini ifade etti. Bu henüz gerçekleşmedi ama önümüzde yol alınırsa, süreç ilerlediği zaman içerisinde bu fırsat yaratılırsa, belki oraya dair, Rojava’daki yetkililerle görüşmeler, temaslar olursa, sanırım daha kolay çözülür diye tahmin ediyoruz” diye aktardı.
Bahçeli’nin tutumu: ‘Devlet aklının devreye girmesi’
Öcalan’ın Bahçeli’nin tutumunu “Devlet aklının devreye girmesi” olarak değerlendirdiğini aktaran Buldan, “Sayın Bahçeli’nin tek başına bu işi yaptığını hiç kimse düşünemez. Mutlaka bir devlet aklı var burada ama devlet aklı da Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye’deki bütün ezilen halklara yönelik şimdiye kadar yapılanların haksız ve hukuksuz olduğunu da ifade eden bir yerden bakıyor. Birçok şey yaşandı Türkiye’de. Kürtler çok şey yaşadı, muhalefet çok şey yaşadı, kadınlar çok şey yaşadı. Herkes zulüm gördü, acı çekti. Bütün bunlar Türkiye’de birçok şeye sebep oldu. İşte ekonomiden tutalım, sosyal, siyasal her anlamda bir kayba neden oldu. Ve bugün Ortadoğu’da dengeler yeniden kurulurken, taşlar yeniden dizayn edilirken, Türkiye kendi iç barışını kendi içerisinde çözme yönünde bir karar aldıysa eğer bu gelecek açısından önemli ve kıymetli. Çünkü Türkiye’de kendi iç barışını sağlayan bir ülke, bugün Ortadoğu’da örnek bir ülke haline gelebilme ihtimali çok yüksek. Bir model ülke olacak, çünkü Türkiye aslında Ortadoğu içerisinde” diye kaydetti.
Önceki süreçle aradaki fark: MHP’nin desteği
2013-2015 arasında yürütülen süreç ile Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin. karşılaştıran Pervin Buldan, “2015’le bu dönem arasında büyük farklar var tabii ki. En açık ya da en belirgin fark şu. Bir kere MHP’nin, milliyetçi kesimin bu çözümün yanında olması, destek vermesi, katkı sunması bile başlı başına bence büyük bir fark.” diye belirtti.
Buldan “O dönem hem Sayın Devlet Bahçeli’nin, işte MHP’nin, milliyetçi kesimin bu sürecin karşısında olduğunu hepimiz biliyoruz ve sürekli bozmak isteyen bir yerden karşısında durdular ama bu sefer öyle değil. Belki de hani başlatan bile Sayın Devlet Bahçeli diyebiliriz. Bunu Sayın Öcalan sürekli ifade ediyor. Aslında sürecin başlamasına vesile olan önemli bir aktör Devlet Bahçeli.” ifadelerini kullandı.
Kadınlara ‘barış’ mesajı
Pervin Buldan programda ayrıca, Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki son görüşmede kadınların barış mücadelesindeki önemine dair verdiği mesajını paylaştı.