İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “Kent Uzlaşısı” soruşturmasında, 11 Şubat’ta Şişli, Üsküdar, Fatih, Tuzla, Beyoğlu, Sancaktepe ve Adalar belediyelerinde 2’si başkan yardımcısı olmak üzere 8 belediye meclis üyesi ve bir belediye çalışanı gözaltına alınmıştı. Tutuklanan isimler arasında Livan Gür, Cemalettin Yüksel, Sinan Gökçe, Bülent Kayğun, Güzin Alparslan, Hasan Özdemir, Turabi Şen, Elif Gül ve Nesimi Aday bulunuyor.
21 Mayıs’ta başlayan davanın ikinci duruşması yarın İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
‘Kürtlerin siyasete katılması suç haline getirildi’
Davanın avukatlarından Zilan Aydın, soruşturmanın Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik 2022 tarihli bir dosyaya dayandırıldığını belirterek, “HDK’nin etkinlik katılım listeleri gerekçe yapıldı, isimleri geçenler kriminalize edildi” dedi.
Aydın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasında “Kent Uzlaşısı”nın “Kürtlerin batıda siyasete dahil olması” olarak tarif edildiğini vurgulayarak, “Aslında Kürtlerin siyasette yer alması suçlama konusu yapıldı. Bu derece ayrımcı bir yaklaşım, dosyanın temelsizliğini gösteriyor” diye konuştu.
‘Seçme ve seçilme hakkına saldırı’
Türkiye’de partiler arası ittifakların siyasi hayatın parçası olduğunu hatırlatan Aydın, “AKP-MHP 2024 seçimlerinde onlarca yerde ittifak yaptı. DEM Parti ile CHP’nin seçim işbirliği de aynı mantıktır. Buna suçlama gerekçesi üretmek, seçme ve seçilme hakkına saldırıdır” ifadelerini kullandı.
‘Sürecin ruhuna aykırı’
Kürt sorununun çözümüne yönelik çabalara işaret eden Aydın, “Bir yandan demokratikleşme ve barış arayışı sürerken, diğer yandan Kürtlerin siyasete katılımı suç konusu yapılıyor. İnsanlar yalnızca seçildikleri için tutuklanıyor. Bu sürecin ruhuna aykırıdır” dedi. (MA)
