Sudan’ın Darfur bölgesinde, yerinden edilmiş insanların kaldığı Abu Çok Kampı’na düzenlenen İHA saldırısında en az 75 kişi yaşamını yitirdi.
Kampın Acil Durum Komitesi, saldırının cuma günü paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından gerçekleştirildiğini ve bir camiyi hedef aldığını açıkladı. Yerel kaynaklara göre, saldırı sırasında camide toplanan siviller enkaz altında kaldı. İlk bilgilere göre, en az 75 kişi hayatını kaybetti.
Saldırı, HDK’nin Darfur’un başkenti El-Faşir’i ele geçirmek için başlattığı saldırılardan sonra gerçekleşti. El-Faşir, bölgede Sudan ordusunun (SAF) elinde kalan son büyük kent olarak biliniyor. SAF ile HDK arasındaki savaş, Nisan 2023’ten bu yana binlerce kişinin ölümüne ve milyonlarca kişinin yerinden edilmesine yol açtı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, 2025’in ilk altı ayında Sudan’da en az 3 bin 384 sivilin öldürüldüğünü, Darfur’da etnik şiddetin giderek tırmandığını bildirdi.
Komiserlik yetkilisi Li Fung, Cenevre’de yaptığı açıklamada, “Hergün sahadan yeni korkunç raporlar alıyoruz” diyerek sivillere yönelik katliamların arttığını vurguladı.
Sudan’da Beşir dönemi sonrası iç savaş
2021 yılında Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) Başkanı General Abdulfettah el-Burhan darbeyle ülkede iktidarı ele geçirdi.
“Hemedti” olarak bilinen Hızlı Destek Güçleri’nin (RSF) lideri General Mohamed Hamdan Dagalo de bu süreçte ona yardım etti.
Ancak iki lider iktidarı nasıl paylaşacakları ve RSF’nin gelecekteki rolü ve finansmanı konusunda tartıştı.
Ana anlaşmazlık noktalarından biri, 100 bin kişilik RSF’yi orduya dahil etme planları ve daha sonra yeni gücü kimin yöneteceğiydi.
15 Nisan 2023’te gerginlik başkent Hartum’dan başlayarak iç savaşa dönüştü.
RSF şu anda başkent Hartum’un büyük bir kısmını, Sudan’ın batısındaki Darfur eyaletinin çoğunu ve önemli bir tarım bölgesi olan Al Jezira eyaletini kontrol ediyor.
SAF ise Sudan’ın doğu ve kuzey bölgelerini kontrol ediyor.
Kuzey Darfur’un başkenti El Fasher’in ve Hartum çevresinin kontrolü için şiddetli çatışmalar devam ediyor.
RSF’nin kökenleri, Darfur’da isyancılarla acımasızca savaşan kötü şöhretli Cancavid milislerine dayanıyor.
2013’te Devlet Başkanı Ömer El Beşir grubu yarı organize bir paramiliter güce dönüştürdü ve liderlerine askeri rütbeler verdi.
Kuruluşundan sonra General Dagalo, grubu Yemen ve Libya’daki çatışmalara müdahale eden ve Sudan’ın bazı altın madenlerini kontrol eden bir paramiliter güce dönüştürdü.
Her iki taraf da yabancı güçler tarafından destekleniyor, bu da savaşın sürmesine yardımcı oluyor.
SAF Suudi Arabistan ve Mısır tarafından destekleniyor ve İran’dan silah alıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ise RSF’yi destekliyor.
Rus paralı asker grubu Wagner’in RSF ile bağlantıları olduğu bildiriliyor, ancak grup çatışmada rol oynadığını reddediyor.
Bu çatışma, 2019’da uzun süredir görev yapan Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in devrilmesinin ardından yaşanan gerilimli sürecin devamı.
El Beşir, yaklaşık 30 yıl süren iktidarına son verilmesi çağrısında bulunan kitlesel sokak protestolarının ardından ordu darbesiyle devrildi.
RSF ve Sudan ordusu El Beşir’i devirmek için birlikte hareket etti.
Ancak siviller, demokratik yönetime geçiş planında yer almayı talep etmeye devam etti.
Daha sonra ortak bir askeri-sivil hükümet kuruldu, ancak bu, Ekim 2021’de başka bir darbeyle devrildi.
O zamandan sonra Orgeneral El-Burhan ile General Dagalo arasındaki rekabet kızıştı.