Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Emek Komisyonu, özel sektörde çalışan öğretmenlerin sorunlarını raporlaştırdı.
“Özel sektörde çalışan öğretmenlere dayatılan köle düzenine hayır” başlığıyla hazırlanan raporda, atanmayı bekleyen on binlerce öğretmenin sözleşmeli olarak ya devlet ve özel okullarda çalışmak zorunda bırakıldığı ifade edildi. Özel sektörde çalışmak zorunda kalan öğretmenlerin iş sözleşmelerinin asgari ücret üzerinden yapıldığı vurgulanan raporda, verilen ücretin asgari ücretin üzerinde olduğu durumlarda, asgari ücretten fazla kısmın ödemesinin elden yapıldığı kaydedilerek, “Bu durum, emek sömürüsünün en açık göstergesidir” denildi.
Ücret konusunda yaşanan başka bir sorunun sözleşme süresi olduğu dile getirilen raporda, “Özellikle kurs merkezi ve bazı özel okullarda öğretmenlere 10 aylık sözleşme dayatılarak öğretmenlerin hem yazın maaş alması engelleniyor hem de sigorta primleri sekteye uğratılıyor. Öğretmenler, güvencesiz ve kısa süreli sözleşmeler ile her yıl belirsizliğe mahkum edilmektedir. Öğretmenlerin sendikal hakları fiilen engellenmekte, sendikal faaliyetler okul yönetimlerince hoş karşılanmamaktadır. Bu açık hak ihlali öğretmenlerin örgütlenme gücüne yönelik bir saldırıdır” ifadelerine yer verildi.
‘Öğretmenler sürekli baskı ve denetim hissediyor’
Öğretmenlerin mobbing ve baskıya maruz kaldığı kaydedilen raporda, “Öğretmenlerin dinlenme alanları kameralar ile gözetlenmektedir. Bu uygulamalar güven ortamını yok etmekte, öğretmenler üzerinde sürekli baskı ve denetim hissi yaratmaktadır. Öğretmenler yalnızca idareden değil, kimi zaman öğrenci ve veli baskısından da korunmasız bırakılmaktadır. Sabah akşam sürekli ulaşılabilir olmaya zorlanmalarından dolayı özel hayatları dahi yok sayılmaktadır” diye belirtildi.
Eğitim Bakanlığı’nın eğitim ödeneklerinin okul sahipleri tarafından “gasp edildiği” ifade edilen raporda, şunlara yer verildi:
“Maaşların zamanında ödenmesi dahi keyfi biçimde geciktirilmekte, öğretmenlerin ekonomik düzeni altüst edilmektedir. Öğrenci notları yönetim baskısıyla şişirilmekte, rasyonel performans yerine müşteri memnuniyeti hedeflenmektedir. Bu uygulama yalnızca öğretmenin etik duruşunu zedelemekte, aynı zamanda öğrencilerde adalet duygusunu da yok etmektedir.”
Talepler sıralandı
Raporda, öğretmenlerin sorunlarının çözümü için şu öneriler sunuldu:
“Özel sektörde öğretmen haklarını güvence altına alacak yasal düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. Sendikal özgürlüklerin önündeki fiili engeller kaldırılmalıdır. Sigorta, maaş ve çalışma koşulları sıkı denetlenmeli, yaptırımlar caydırıcı olmalıdır. Unutmayalım ki, öğretmen güçlü olursa, eğitim güçlü olur; eğitim güçlü olursa, toplum güçlü ve adil olur. Öğretmenlerin görev tanımı belli olmalı ve çalıştıkları özel okullarda kayıt alma, velileri telefonla arayıp reklam tanıtım yapma, sosyal medyada tanıtım yapmak gibi işler öğretmenlere dayatılmamalı. Özel okul öğretmenlerinin ücretlerinde taban ücret esas alınmalı, taban ücret ise Millî Eğitim Bakanlığı’nda ki 9/1 derece olmalıdır. Haftalık ders saati etütler dahil olmak üzere maksimum 30 saat olmalıdır. Günlük mesai saatleri 8 saat ile sınırlandırılmalı, mesai saatleri dışına taşan angarya işler öğretmene yüklenilmemelidir.” (MA)