İsmail Beşikçi yoğun bakımda

Beyin kanaması geçiren İsmail Beşikçi yoğun bakım ünitesinde tutuluyor, durumunun ise stabil olduğu belirtiliyor.

İsmail Beşikçi yoğun bakımda
  • Yayınlanma: 28 Eylül 2025 10:39
  • Güncellenme: 28 Eylül 2025 13:41

Diyarbakır’da düzenlenen 9’uncu FilmAmed Belgesel Film Festivali’nde yaşam hikayesini konu alan “Bizim İsmail” belgeselinin ardından dün düzenlenen söyleşi sırasında rahatsızlanarak, Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan Sosyolog İsmail Beşikçi’nin tedavisi devam ediyor.

Beyin kanaması geçiren İsmail Beşikçi yoğun bakım ünitesinde tutuluyor, durumu ise stabil.

Son durumuna ilişkin edinilen bilgiye göre ilaç tedavisi uygulanıyor, müdahale için 24 saatlik sürece bakılacak.

İsmail Beşikçi’nin bilincinin ise açık durumda olduğu belirtildi.

Beşikçi’nin vücudunun sağ tarafı beyin kanamasına bağlı felç durumda olduğu bilgisi de verildi.

Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Mehmet Ata Akıl’ın açıklaması 

Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Ata Akıl, İsmail Beşikçi’nin durumuna ilişkin yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi:

“Hastanemizin Nöroloji Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavisi devam eden Sayın İsmail Beşikçi’nin, son 24 saatte yapılan görüntüleme kontrollerinde beyindeki kanamada artış olmadığı ve hidrosefali gibi olumsuz bir durumun gelişmediği görülmüştür. Kanamaya bağlı olarak konuşma bozukluğu ve sağ tarafında güçsüzlük devam etmektedir.

Hastamızın vitalleri ve klinik durumu stabildir. Yoğun bakım ünitemizde tedavisi titizlikle sürdürülmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Diyarbakır Tabip Odası’ndan açıklama 

Konuya ilişkin bir diğer açıklama ise Diyarbakır Tabip Odası tarafından yapıldı. Dicle Üniversitesi önünde, Diyarbakır büyükşehir, merkez ilçe belediye başkanları ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yöneticileri ile İsmail Beşikçi Vakfı’ndan isimlerin katılımıyla açıklama yapan Diyarbakır Tabip Odası, Beşikçi’nin sağlık durumu hakkında bilgi verdi.

Dün gece, Beşikçi’nin beyin için riskli bir bölge kanamasının başladığını ifade eden Ülgen, “Ancak kanama durdurulmuştu ve yayılmamıştı. Dün akşam yapılan işlemler sonucu nöroloji tarafından takip edilmesi gerektiği söylendi ve hocamız nöroloji yoğun bakımına alındı. Nöroloji yoğun bakımına alınca, tansiyonu yüksekti. Zaten hocamızın tansiyon hastalığı vardı ve ilaçta kullanıyormuş. O anda tansiyonla mücadele edildi, tansiyonu düşürüldü. Hocamız yoğun bakımda bir gecedir takip ediliyor. Sabah yapılan tomografide kanamanın ilerlemediği, yani genel durumunun bozulmadığı görüldü. Bu sevindirici bir haber. Ancak yine de kanama bölgesi itibarıyla hala riskin devam ettiğini söyle biliriz. Fakat ilk dönem göre şuan bir ilerleme var. Konuşma bozukluğu, sağ tarafını tutamama, şuur bulanıklığı var, sorulara çok anlamsız cevaplar veriyor, ağrılı uyarılara yanıt var. Bu anlamda takibi devam ediliyor” ifadelerini kullandı.

‘Çalışmalarımızı tekrar beraber yürüteceğiz’

İsmail Beşikci Vakfı Başkanı İbrahim Gürbüz ise Beşikçi’nin yaşam için mücadele edeceğini ve bir an önce sağlığına kavuşma temennisinde bulundu. Beşikci’nin kısa zamanda aralarında olacağını inandığını ifade eden Gürbüz, “Çalışmalarımızı tekrar beraber yürüteceğiz. Bu durumda bizi yalnız bırakmayan tüm herkese çok teşekkür ederiz” dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak ise, Beşikçi’yi halkın hastanede sahiplendiğini, yalnız bırakmadığını söyleyerek, “Umuyoruz ki hocamız sağlığına kavuşup Kürtlerin onurlu mücadelesini geliştirerek ele alacaktır. Yerel yönetimler olarak burada olacağız” ifadesini kullandı.

İsmail Beşikçi kimdir?

İlköğrenimini İskilip’te, ortaöğrenimini ise Çorum Lisesi’nde tamamladı.

1962 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Ardından Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde asistan olarak akademik hayatına başladı.

1965–1971 yılları arasında Erzurum’da sürdürdüğü akademik çalışmaları sırasında “Alikan Aşireti Üzerine Sosyolojik Bir İnceleme” başlıklı doktora teziyle Türkiye’de sosyoloji bilimine önemli katkılarda bulundu.

Ancak 12 Mart 1971 askeri müdahalesi sonrası, Marksist propaganda yaptığı iddiasıyla üniversiteyle ilişiği kesildi ve hakkında davalar açıldı.

Beşikçi, özellikle Kürt meselesi üzerine yaptığı araştırmalar ve yazılar nedeniyle hayatı boyunca yoğun baskılarla karşılaştı.

Sekiz kez cezaevine girip çıkan İsmail Beşikçi, toplamda 17 yılını cezaevinde geçirdi. 1999’a kadar süren davalar sonucunda kendisine 100 yılı aşkın hapis ve yüksek para cezaları verildi. Çalışmalarının büyük bölümü yasaklandı; yayımladığı 36 kitaptan 32’si Türkiye’de toplatıldı.

Akademik ve entelektüel yaşamında bilimin özgürlüğünü, devlet ideolojisinin sorgulanmasını ve düşünce özgürlüğünü savunan İsmail Beşikçi, “Sarı Hoca” lakabıyla da tanındı.

Eserlerinde Doğu Anadolu’nun toplumsal yapısı, Kürtlerin zorunlu iskân politikaları, resmi tarih anlayışı, bilim yöntemi ve demokrasi konularına odaklandı.

Ulusal ve uluslararası alanda birçok ödüle layık görülen İsmail Beşikçi’ye, 2012 yılında Uluslararası Hrant Dink Ödülü, 2013 yılında Boğaziçi Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verildi. 2014’te ise Ermeni Soykırımı üzerine çalışmaları nedeniyle Batı Ermenileri Kongresi ve Erivan Devlet Üniversitesi tarafından Kevork Surenyants Nişanı ile onurlandırıldı.

Yaşamını Ankara’da sürdüren İsmail Beşikçi, bugün hâlâ düşünce ve özgürlük mücadelesinin sembol isimlerinden biri olarak kabul ediliyor.