Diyarbakır Barosu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararınca serbest bırakılması gereken Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a ilişkin yazılı açıklama yaptı.
AİHM’nin 8 Temmuz 2025’te verdiği karara dikkat çekilen açıklamada, mahkemenin Demirtaş’ın 2019’da yeniden tutuklanmasının hukuki temelden yoksun ve esasen siyasi saiklerle gerçekleştirdiği sonucuna vardığı hatırlatıldı.
Açıklamada, “Mahkeme bu tutuklamanın Sayın Demirtaş’ın güvenlik ve özgürlük hakkı, makul sürede yargılanma hakkı ile tutukluluğun yargı denetimine tabi tutulması hakkını ihlal ettiğini belirtmiş; söz konusu uygulamanın demokratik kamuoyu tartışmasını ve seçilme hakkını engelleyen siyasi bir müdahale niteliği taşıdığını açıkça ifade etmiştir” denildi.
‘Süreci olumlu yönde geliştireceği göz ardı edilmemelidir’
AİHM’nin, Türkiye’yi Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması ve benzer nitelikteki uygulamalara son verilmesi noktasında yükümlülük altına koyduğunun belirtildiği açıklamada, “Mahkeme daha sonra değerlendirdiği başvurularda da önceki ihlal kararına rağmen benzer gerekçelerle sürdürülen tutuklamaların siyasi nitelik taşıdığına ve yargı bağımsızlığını zedelediğine dikkat çekmiştir. Ayrıca Sayın Demirtaş hakkında verilen bu kararda yer verilen tutuklamanın siyasi saiklerle yapıldığına ilişkin tespitler Kobanê Davası’nda yargılanan ve hala tutuklu bulunan diğer siyasetçilerin durumunu da doğrudan dosya kapsamında tutuklu bulunan tüm siyasetçilerin tahliye edilmesi gerekmektedir. Bu gereklilik, içerisinde bulunduğumuz toplumsal sürecin zorunlu bir adımı olarak görülmeli ve buna ilişkin yargısal kararların da süreci olumlu yönde geliştireceği göz ardı edilmemelidir” ifadelerine yer verildi.
‘Benzer siyasi tutuklamalara da son verilmeli’
Açıklamanın devamında şunlar belirtildi:
“AİHM kararına ilişkin itiraz süresi 8 Ekim 2025’te sona ereceğinden bu tarihe kadar itirazda bulunulmaması halinde karar kesinleşecek olup, Sayın Selahattin Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması yönündeki talep, hukukun üstünlüğü ilkesinin ve demokratik haklarının korunması açısından hayati öneme sahip bir adım teşkil edecektir. Bu çerçevede AİHM’nin bağlayıcı nitelikteki kararları doğrultusunda Anayasa’nın 90’ncı maddesi uyarınca uluslararası sözleşmelerin iç hukuk üzerindeki üstünlüğü de gözetilerek, Sayın Demirtaş’ın derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması talebimizi yineliyoruz. Ayrıca benzer siyasi nitelikli tutuklamalara derhal son verilmesi ve yargı organlarının evrensel hukuk normlarına uygun şekilde hareket etmesi yönünde gerekli adımların atılması çağrısında bulunuyoruz.” (MA)