Haber: Hasret Vurucu – Kamera: Turgut Dedeoğlu
10 Ekim 2015 sabahı, Ankara Garı önünde toplanan binlerce kişinin elinde aynı pankart vardı: “Emek, Barış, Demokrasi.” Ancak o sabah, Türkiye barış talebinin dile getirildiği bir mitingde tarihinin en büyük sivil katliamını yaşadı.
Saat 10.04’te birkaç saniye arayla iki bomba patladı. 103 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.
Suruç’tan Ankara’ya giden süreç
20 Temmuz 2015’te Urfa’nın Suruç ilçesinde, IŞİD’in gerçekleştirdiği bombalı saldırıda 33 genç yaşamını yitirdi. Suruç Katliamı, Türkiye’nin IŞİD tehdidine karşı kırılganlığını ve iç siyasette yeniden yükselen çatışma ortamını gözler önüne serdi.
7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti ilk kez tek başına iktidar çoğunluğunu kaybetti. HDP yüzde 13 oy alarak Meclis’e 80 milletvekili soktu. Bu tablo, çözüm sürecinin sona ermesine ve güvenlikçi bir dilin güçlenmesine zemin hazırladı.
16 Ağustos’tan itibaren Cizre, Nusaybin, Sur ve Silopi’de süresiz sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Aylar süren çatışmalarda çok sayıda sivil yaşamını yitirdi. Ülke “istikrar mı, kaos mu” ikilemine sıkışmıştı.
‘Emek, Barış, Demokrasi’ mitingi ve saldırı
10 Ekim sabahı, binlerce yurttaş Ankara Garı önünde halaylar çekerek “Barış hemen şimdi” sloganı atıyordu. Saat 10.04’te iki patlama meydana geldi. Patlamayı, IŞİD’in Antep hücresine bağlı iki canlı bombanın gerçekleştirdiği tespit edildi.
103 kişi yaşamını yitirdi, 500’den fazla kişi yaralandı.
Bu saldırı, Cumhuriyet tarihinin en büyük sivil katliamı olarak kayda geçti.
Katliamın ardından başlayan yargı süreci
Soruşturma uzun süre gizlilik kararıyla yürütüldü. Delillerin toplanması ve olay yeri incelemelerindeki eksiklikler kamuoyunda tartışma yarattı. 2016’da dosya Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi.
İlk duruşmalar, mağdur yakınları ve insan hakları örgütleri için bir “adalet sınavı” olarak görüldü.
2024 yılında mahkeme kararını açıkladı: 9 sanığa ağırlaştırılmış müebbet, Erman Ekici’ye ise 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Ancak Ekici, “insanlığa karşı suç” isnadından beraat etti. Bu, Türkiye’de açılan ilk insanlığa karşı suç davasıydı. Karar, mağdurlar ve hukukçular tarafından tepkiyle karşılandı.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunu reddederek kararı onadı. Mahkeme, mağdurların insanlığa karşı suçtan doğrudan zarar görmediklerini belirtti.
Anayasa Mahkemesi, kamu görevlilerinin sorumluluğuna ilişkin başvuruları “kabul edilemez” buldu. Danıştay, idarenin tazminat taleplerini reddederek “kusursuz sorumluluk” ilkesini benimsedi.
‘Adalet Sınavı’: Eksik kalan gerçekler
10 Ekim Davası avukatlarından İlke Işık, “Bu artık yalnızca bizim değil, kamunun gerçeğidir. Barış isteyenler katledildi ve biz bunun mücadelesini veriyoruz” sözleriyle süreci özetliyor.
10 Ekim Barış Derneği Eş Sözcüsü İshak Kocabıyık ise “Mahkeme, faillerin ortaya çıkmaması için özel bir çaba içindeydi. Kamu görevlilerinin yargılanmaması, devletin bu katliamdaki rolünü gizlemeye dönük bir çabadır” diyor.
KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz da, “Biz mahkeme salonlarında da haykırdık, Suruç’ta olduğu gibi burada da adaletin peşindeyiz.” sözleriyle devam eden mücadeleyi vurguladı.
10. Yılda devam eden adalet arayışı
10 Ekim Barış Derneği ve avukat komisyonu, yayımladıkları raporda şu tespitlere yer verdi:
•Soruşturmanın gizlilikle yürütülmesi,
•Delillerin kamuoyundan gizlenmesi,
•Olay yeri incelemelerinin usule aykırı yapılması,
•Katliamdan bir ay önce Ankara Emniyeti’ne gelen istihbaratın dikkate alınmaması.
Raporda, “Devlet kusursuz kabul edilerek mağdurlar cezalandırıldı” eleştirisi öne çıktı.
Kocabıyık, “Bu katliamın devlet içindeki uzantıları açığa çıkmadan gerçek bir adalet sağlanamaz.” diyerek sürecin devam edeceğini belirtti.
‘Barış mitinginde katledildik, barış demeye devam edeceğiz’
Katliamın üzerinden on yıl geçti. Ancak mağdur yakınlarının adalet talebi bitmedi. Her yıl 10 Ekim’de düzenlenen anma etkinliklerinde aynı slogan yankılanıyor:
“Unutmadık, unutturmayacağız. Adalet istiyoruz.”
Ve o sabah Ankara Garı’nda duyulan o ses hâlâ sürüyor:
“Savaşa inat, barış hemen şimdi.”