Şanlıurfa’da Balıklıgöl Yerleşkesi’nin güneyindeki tarihi Urfa Kalesi’nde yürütülen kazılarda üzerinde bitki, hayvan figürleri ve geometrik motiflerin yer aldığı, 5. yüzyıla ait Grekçe yazıtlı taban mozaiği gün yüzüne çıkarıldı.
Kazı Başkanı ve Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülriz Kozbe, AA muhabirine, Urfa Kalesi’nde 2025 yılı çalışmalarının yaklaşık 6 aydır sürdüğünü söyledi.
Kozbe, Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle yürütülen “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında devam eden kazıların bu yılki son döneminde rastladıkları taban mozaiğini gün yüzüne çıkardıklarını anlattı.
Siyah, kırmızı ve beyaz küçük mozaik taşlarından yapılan tabanda bitkisel motiflerin, hayvan figürlerinin ve geometrik unsurların yer aldığını dile getiren Kozbe, şöyle konuştu:
“İlk incelemelere göre ya bir kilisenin ya bir şapelin (küçük kilise) veya martyrium dediğimiz bir şehitlik anıtının zemini olmalı. Yazıt, Bizans döneminde tarihlendirilen bir epigrafik formül çerçevesinde yazılmış. Yazıtta ‘Kont Anaskas ve ailesini korumak adına’ kimin yaptırdığını, ailenin ismini anlıyoruz. Bölgenin Başpiskoposu Küros’un bu alanın mekanın Başrahibi Elyas’ın veya Türkçe karşılığı İlyas’ın ve kiliselerde başokuyucu rütbesinde olan rahiplerin yardımcısı olan Diakos diye bir rütbe var, o Rabulus isimli bir şahsın zamanında yapılmış. Bu şahıs isimlerini, bu unvanları değerlendirdiğimizde anlıyoruz ki MS 460-495 yılları arasında bir süreç çıkıyor karşımıza. Bu da nereden baksanız 1500 yıllık Grekçe yazıtlı bir taban mozaiği olduğunu bize göstermekte.”
Kazıların bu yılki kısmı tamamlandı
Kozbe kazı çalışmalarını bu yıl için tamamladıklarını, çalışmalara gelecek yıl devam edeceklerini anlattı.
Bölgede bu mekanda görev yapmış dini personelin gömüldüğü mezarların söz konusu olduğunu dile getiren Kozbe, şöyle devam etti:
“Tıpkı kalenin etrafında hem güney eteğinde hem Kızılkoyun nekropolünde gördüğümüz kaya mezarlar gibi burada da birtakım mezarların olduğunu görmekteyiz, en az 3 tanesini bulduk fakat bunların çalışmaları önümüzdeki yıl devam edecek. Bu önemli bir buluntu. Güneydoğu’da da Anadolu’nun başka bölgelerinde de bu zeminlerin örnekleri var. En azından bu isimler çerçevesinde kimlerin buranın dini anlamda sorumluluğunu yürüttüğünü anlıyoruz. Bir de elit sınıfın yani komutanın adından bahsediliyor. Yerelde ileri gelen bir kişinin adından bahsediliyor. Onun ritüellerini dini anlamda görevlerini vecibelerini yerine getirirken yaptığı törenleri de anlamamız adına pratikleri de anlamamız adına önemli bir ipucu. Yazıtın dışında taban mozağinin dört bir yanında sadece bir tanesini çıkardık, kozmik anlamda dört elementi karşılayan hava, su, toprak ve ateşi simgeleyen madalyon şeklinde mozaikler de var. Büyük olasılıkla zeminin dört köşesinde bunlar tekrar ediyor. Bu da bize yine bir dini pratikle ilgili bir ipucu vermekte ama biraz literatür çalışması yapıp paralellerini değerlendirerek daha net sağlam verilere ulaşacağız.”
‘Urfa Kalesi inşallah yakın zamanda ziyaretçilerle buluşacak’
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak ise kentin kadim tarihinin izlerini ortaya çıkarmak üzere yapılan bu kazıları çok önemsediklerini söyledi.
Kalenin Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremlerde hasar aldığını, kale surlarında, duvarlarında bazı yıpranmaların, aşınmaların oluştuğunu belirten Şıldak, şu değerlendirmede bulundu:
“2024 yılından itibaren yürütülen çalışmalar önemli bir aşamaya geldi. 2026 sonlarına kadar bu çalışmaları tamamlamayı ve artık kalemizi ziyarete açmayı planlıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın da onayını almak suretiyle bu alanın ziyarete açılması turizm açısından, çok önemli bir halkanın tekrar kazandırılması, tanıtılması açısından çok önemli. 2025 yılında hocamızın öncülüğündeki bu çalışmalarda bir taban mozaği olarak bulunan ve muhtemelen MS 5. yüzyıla tarihlenen bir taban mozaiği var. Burada Yunanca bir kitabe ve buranın bir kilise tabanı olma ihtimali yüksek. Kazı çalışmaları ilerledikçe bunun değerlendirmesi yapılacak ve daha netlik kazanacak. Şu anda koruma altına alındı. Bu güzel çalışmalar devam edecek ve Şanlıurfa’nın turizmine her birinin önemli katkısı olacak ama bilimsel olarak da Şanlıurfa tarihinin ve insanlık tarihinin aydınlanması açısından çok önemli gelişmeler olarak değerlendiriyoruz. Urfa Kalesi inşallah yakın zamanda ziyaretçileri ile buluşmayı heyecanla bekliyor.” (AA)