Dolunaylı gecelerde uykusuzluk çekenlerin sayısı az değil. Yüzyıllardır insanlar Ay’ın uykusuzluk, garip davranışlar ve hatta delilikle ilişkili olduğuna inanıyor. “Lunacy” kelimesinin kökeni de Latince “ay” anlamına gelen luna sözcüğünden geliyor. Ancak modern bilim, dolunayın insan davranışları üzerindeki etkisinin sanıldığı kadar güçlü olmadığını söylüyor.
Pittsburgh Üniversitesi Nöroloji Bölümü öğretim üyesi Joanna Fong-Isariyawongse, The Conversation’da yayımlanan yazısında, dolunayın uykuyu kısmen etkileyebileceğini, fakat akıl sağlığı üzerindeki doğrudan etkisinin kanıtlanmadığını belirtiyor.
Ay ışığı biyolojik saati geciktiriyor
Araştırmalara göre dolunaya yaklaşan günlerde insanlar ortalama 15 ila 30 dakika daha az uyuyor, uykuya dalmaları daha uzun sürüyor ve derin uyku evrelerinde daha az zaman geçiriyor. Bunun temel nedeni, parlak ay ışığının melatonin hormonunu azaltarak vücudun biyolojik saatini geciktirmesi.
Yapay ışığın bulunmadığı kırsal alanlarda bu etkinin daha belirgin olduğu, erkeklerin büyüyen Ay evresinde, kadınların ise dolunay döneminde daha az derin uyuduğu gözlemlendi.
“Delilik” inancı efsaneden ibaret
Yüzyıllar boyunca dolunayın bipolar bozukluk, epilepsi veya şizofreni gibi rahatsızlıkları tetiklediği düşünüldü. Fong-Isariyawongse’ye göre bu inanç “uyku yoksunluğunun ruh sağlığı üzerindeki etkisi”yle karıştırılıyor.
Bilimsel veriler, dolunayla psikiyatrik krizler arasında doğrudan bir bağlantı olmadığını gösteriyor. Hastane başvuruları, yatış süreleri veya vaka sayıları Ay evreleriyle tutarlı biçimde değişmiyor. Çin ve Hindistan’da yapılan bazı araştırmalarda küçük farklılıklar saptansa da, bunların kültürel veya yerel koşullardan kaynaklanabileceği belirtiliyor.
Uykusuzluğun asıl nedeni yapay ışık
Uzmanlara göre dolunaydan çok, cep telefonu ve ekran ışıkları uykuyu olumsuz etkiliyor. Akşam saatlerinde fazla ışığa maruz kalmak biyolojik ritmi bozuyor, melatonini düşürüyor ve uyku kalitesini azaltıyor.
Fong-Isariyawongse, “Dolunay geceleri uykusuz kalıyorsanız, suçlu büyük ihtimalle gökyüzündeki ışık değil, elinizdeki ışıktır” diyor.




