Esnaflar Birliği’nin kuruluş konferansı “Sosyal pazarı örgütleyerek demokratik ve özgür bir toplumu inşa edeceğiz” sloganıyla Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizir Kantonu’na bağlı Heseke kentinde düzenlendi.
Konferansa sivil ve askeri kurumların temsilcileri, siyasi partiler, kadın örgütleri, din insanları, akademisyenler, yazarlar, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı İlham Ahmed ile Cizir ve Fırat Ortodoks Süryani Piskoposu Mar Morîs Emsîh katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Kuzey ve Doğu Suriye Esnaf Birliği Eşbaşkanı Henîfe Mihemed, konferansın saldırı ve bombardımanlara rağmen 6 yıllık bir örgütlenme çalışmasının sonucunda düzenlendiğini söyledi.

Ardından söz alan İlham Ahmed kuruluş konferansını kutlayarak, “Suriye ve genel olarak bölgenin içinden geçtiği süreç hassastır. Ortadoğu’daki değişim sürecinde Suriye kilit bir role sahiptir. Hala yeniden yapılanma sürecinin başındayız. Sistemlerin zihniyetini değiştirmek için ne kadar çaba varsa, iktidar sistemleri de merkezi sistemi korumakta o kadar direniyor” dedi. İlham Ahmed, Ortadoğu’daki iktidar sistemleri ile ülkelerin içişlerine karışan sistemler ve demokratik toplumsal güçler arasında çatışmalar olduğuna dikkat çekti.
‘Demokratik ve ademi merkeziyetçi bir Suriye hedefi’
Halkın, Geçiş Hükümeti ile önceki sistem arasındaki farkları görmeyi ve politikalarında ciddi değişiklikler olmasını beklediğini ifade eden İlham Ahmed, “Bütün Suriye halkı bekliyor. Bu geçiş dönemi için önümüzde 4 yıl var. Suriye halkı olarak tüm bileşenleriyle birlikte beklentimiz nedir diye soralım. Beklentimiz, ademi merkeziyetçi, demokratik ve çoğulculuğu esas alan bir Suriye’dir. Ancak bu sistemin olduğu gibi kalması için ciddi çabalar sarf ediliyor. Sadece iktidardaki isimler değişti, ancak politikalar aynı” diye konuştu.
İlham Ahmed, çoğulcu ve ademi merkeziyetçi bir Suriye için büyük bir ısrar olduğunu vurgulayarak, “Özerk Yönetim ile Suriye Geçiş Hükümeti yetkilileri arasında diyalog var. Bazen devam ediyor, bazen de kopuyor. Bunun içinde ABD ve Fransa gibi arabulucu ülkeler var. Onlar toplantılar düzenliyor, yürütüyor ve bizler de Suriyeliler olarak görüşüyoruz” dedi.
İlham Ahmed, uluslararası tarafların masada bulunmadığını ve Suriyeliler olarak görüştüklerini belirterek şöyle devam etti:
“Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı’na dahil edilmesi konusunda bir anlaşma olduğunu daha önce duymuştunuz, ancak bu konu hala görüşülüyor. Önümüzdeki günlerde ise İç Güvenlik Güçleri’nin (Asayiş) İçişleri Bakanlığı’na dahil edilmesi konusu yeni diyaloglarla ele alınacak.”
‘Anayasa bildirgesi tüm Suriye halkı için önemli’
SDG ve İç Güvenlik Güçleri’nin entegrasyonunun ademi merkeziyetçilik çerçevesinde olduğunu ve bu konuda bir mutabakat olduğu bilgisini paylaşan İlham Ahmed, “Asimilasyon ve kazanımların inkarı yoktur” ifadesini kullanarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yönetim ve anayasa açısından, anayasa bildirgesi sadece Kuzey ve Doğu Suriye halkı için değil, tüm Suriye halkı için çok önemlidir. Toplumun farklı kesimlerinden anayasa bildirgesi hakkında yorumlar geliyor. Ademi merkeziyetçi, kadın hakları ve halkların ve ulusların sorunları konularında değişim konusunda büyük bir ısrar var.”
İlham Ahmed, anayasa bildirgesi ve vilayetlerin idari sistemleri konusunda müzakereler yapılması gerektiğine dikkat çekti.
İlham Ahmed, “Bir arada yaşama mekanizması oluşturulmalı. Yönetim, toplumun sadece bir kesimi için değil, ortak olmalı. Komşu devletlerle ilişkilerimiz olmalı. Türkiye’de bir barış süreci var ve bu süreç Suriye’nin güvenliği için de önemli çünkü halkların sorunları ülkeleri birbirine bağlıyor. Bu sorunların, özellikle de Kürt sorununun çözümü de çok önemli” dedi.
Konferans, birlik eşbaşkanlarının seçilmesiyle sona erdi. (MA)




