Xwebûn gazetesine açıklamalarda bulunan Kürt siyasetçi Salih Müslim Geçici Şam Yönetimi Başkanı Ahmed Şara ile ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşen görüşmeyi “Yeni bir aşama başladı” sözleriyle değerlendirdi.
“Ahmed Şara ile Trump arasındaki görüşmeyi, Suriye sorununa çözüm arayışında yeni bir adım olarak değerlendiriyoruz. Artık süreç, adımların atılmasına uygun bir konjonktüre ulaşmıştır. Şu anda yapılan hazırlıklar da bu yeni sürecin zemininin oluşturulmasına yöneliktir.” diye konuşan Salih Müslim, görüşmede birçok konunun tartışıldığını ve birçok başlıkta uzlaşmaya varıldığını belirtti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın toplantıda yer almasını “dikkat çekici” olarak değerlendiren Salih Müslim, “Bu katılım, Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi üzerine de görüşmeler yapıldığını gösteriyor. Ancak bu konunun hemen açıklanması istenmiyor. Şara Suriye’ye döndükten sonra bu mesele DSG ile ele alınacak. Önümüzdeki haftalarda Şam’da bu konuyu içeren geniş bir toplantı yapılacağına inanıyorum. ABD ve Koalisyon temsilcileri de bu toplantıda hazır bulunacak. Görünen o ki Türkiye, ABD ve Şara bu meselede ortak bir noktaya varmış durumda.” ifadelerini kullandı.
Şam ile SDG arasındaki 10 Mart Anlaşması’nın önemine değinen Salih Müslim “10 Mart Anlaşması sadece Kuzey ve Doğu Suriye için değil, tüm Suriye için önemli bir dönüm noktasıdır” dedi. Salih Müslim “Bu anlaşmada yer alan 8 madde herkesin yararınadır. Ancak bazı taraflar hâlâ bu anlaşmaya karşı durmaktadır. Türkiye, bu anlaşmaya katılmadığı için başlangıçta karşı çıkıyordu. Fakat son toplantıda Türkiye Dışişleri Bakanı’nın yer alması, artık Türkiye’nin de bu anlaşmayı kabul ettiği anlamına geliyor. 10 Mart Anlaşmasıyla birlikte birçok mesele çözüm yoluna girecektir; Kürt sorunu da dahil.” diye kaydetti.
Şam ile entegrasyona dair de değerlendirmelerde bulunan Salih Müslim, demokrasi temelinde entegrasyon vurgusu yaparak “Bugün hem asimilasyon hem de entegrasyon süreçleri yaşanıyor. Biz, Suriye’nin demokratik bir temelde yeniden entegrasyonunu istiyoruz. Hukuki ilkelerde ortaklaşmak gerekiyor. Eğer taraflardan biri demokrasiye inanmıyorsa, entegrasyon mümkün değildir. Bu nedenle Şam yönetiminin de demokrasiye inanması ve ABD’nin bu konuda destek vermesi gerekir. Aksi halde, birleşme çabaları sonuçsuz kalır. SDG’nin entegrasyonunun sağlanabilmesi için Şam hükümetinin gerekli kurumları oluşturması şarttır.” ifadelerini kullandı.
