Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde bulunan Ravive Kozmetik’e ait dolum fabrikasında Cumartesi günü çıkan yangında 2’si kız çocuğu 4 kadın toplam 6 işçi hayatını kaybetti.
Şengül Yılmaz (56), Tuğba Taşdemir (18), Nisa Taşdemir (15), Cansu Esatoğlu (15), Şengül Yılmaz (55), Hanım Gülek (65), Esma Dikan’ın (31) yaşamını yitirdiği olayla ilgili işyeri sahipleri Kurtuluş Oransal, Altay Ali Oransal ve İsmail Oransal yurtdışına kaçmaya çalışırken gözaltına alındı.
7 kişi tutuklandı
Soruşturma kapsamında gözaltına alınıp, dün (11 Kasım Salı) adliyeye sevk edilen 11 şüpheliden şirket yetkilileri Kurtuluş Oransal, İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal ve Gökberk Güngör, ‘Olası kastla öldürme’ suçlamasıyla, Ali Osman Akat ve Onay Yürüklü ise ‘Suçluyu kayırma’ suçlamasıyla tutuklandı. G.B., H.E., Ö.A. ve G.D. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Yangının ardından iş yerinde daha önce üretim yapılmadığı ancak son zamanlarda üretim yapılmaya başlandığı, işçilere iş güvenliği eğitimi ve koruyucu ekipman verilmediği, işçilerin sigortasız çalıştırıldığı, işçi sağlığı ve güvenliği açısından işyeri tehlike sınıflarına göre “çok tehlikeli” kategorisinde olmasına rağmen yangın sistemi, yangın merdiveni, sulu söndürme sistemi, alarm gibi koruyucu önlemlerin bulunmadığı ortaya çıktı.
Yangına ilişkin ön rapor hazırlandı
6 kişinin yaşamını yitirdiği kozmetik fabrikasındaki yangının çıkışına ilişkin ön rapor hazırlandı. Rapora göre, etil alkol ve esans karışımı yaparak parfüm üretilen Ravive Kozmetik isimli işletmede, üretim süreci sırasında alkolün kazana aktarımı sırasında statik elektrik boşalması veya elektriksel kontak kaynaklı tutuşma neticesinde patlama ve yangın çıktığı belirtildi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, olayın ardından Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Kocaeli İl Müdürü, SGK Kocaeli İl Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü, Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü, İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü ve bir personelin açığa alındığını duyurdu.
Dilovası Belediyesi tarafından, Belediye Başkan Yardımcısı Necati Temiz, Zabıta Müdürü Nizamettin Balcı ile zabıta memurları Cengiz Taşdemir, Ömer Kocabay ve Tekin İlaslan açığa alındı.
‘Zabıta bir koli parfüm alıp gidiyordu’
Yangında yaşamını yitiren Şengül Yılmaz’ın kardeşi olan ve kendisi de daha önce aynı yerde çalışan Emine Bulut MA’ya konuştu. Emine Bulut, “Bugün benim canımı yaktılar, benim canım gibi kimsenin canı yanmasın. O insanlar orada üç kuruşa beş kuruşa çalıştılar, asgari ücret bile almadı hiçbiri. Adam hep haklarını yedi, hiçbirinin sigortası yoktu. Bugün yarın o insanların üç kuruş sadakasını verecekti, maaş verecekti. Burada ölen insanlar bu ay çok fazla mesai yaptılar. Cumartesi-Pazar ful çalıştılar. Hakkımızı hep beraber savunalım” diye konuştu.
Geçen sene bir ay boyunca aynı iş yerinde kendisinin de çalıştığını söyleyen Emine Bulut, “Sigortadan iş yerine denetime geldiler. Orada sigortalı 3-4 kişi vardı. 7 kişiyi komple dışarı çıkardılar. 3-4 kişi sigortalı öyle gösterdiler. Bize ‘Uzaklaşmayın, biz sizi çağıracağız’ dediler. Orada bir cenaze evi vardı, gittik orada oturduk. Sigortadan gelenler gittikten sonra bizi çağırdılar. Belediyeden de geldiler şikayet üzerine. Zabıtalara bir koli parfüm, bir koli deodorant verildi. Beraber çay-kahve içip çekip gittiler. Sigorta istendiği zaten ‘Bugün yarın’ deyip yapmıyorlardı” ifadelerini kullandı.
İşyerinde çocuk yaşta öğrencilerin çalıştırıldığına dikkat çeken Emine Bulut, “Çoluk çocuk geliyordu. 500 veriyordu, 400 veriyordu, ne veriyorsa onu alıyordu, çocuk harçlık olması için. Yangından kaçan işçiler, ‘Yandılar’ diye bağırıyorlar. Onlar orada nasıl can verdiler, canlı canlı yandılar” dedi.
Herkesin sigorta istediğini ancak yapılmadığını aktaran Emine Bulut, “Sigorta yapacağız diye aylarca insanları kandırmışlar. Ablam ’20 milyon borcum var. Bu ayını kapattım’ dedi. Kızı hamile; ‘Ona beşik, künye, üst-baş alırım’ dedi. Bu ay çalıştığıyla onları alıp çıkacaktı” diye belirtti.
‘Çıkış kapısının önünde malzemeler oluyordu’
Sürekli o anı tekrar yaşadığını ifade eden Emine Bulut, “İnsanlık önemli, biz burada insansak, vicdan varsa, herkesin bu işe el koyması lazım” dedi.
İşyerinde iş güvenliğine dair hiçbir önlemin alınmadığına vurgu yapan Emine Bulut, “Kesinlikle hiçbir şey yoktu; ne yangın tüpü, başına bir şey düşer ne bir baret, ne elbise. Kadınlar kendi üst başıyla çalışıyordu. Çalıştıkları malzemeler asitli olduğu için kadınların kıyafetleri leke içindeydi. Yangın merdiveni, yangın kapısı hiçbir şey yoktu. Bir kapı var; o kapıdan gir, o kapıdan çık. Şurada küçük bir kapı var, burada yanıcı maddeler dolu, sen burada çalışıyorsun. Büyük kapı kapalı olduğu için çıkamamışlar. Yoksa hepsi bir şekilde çıkardı, çünkü küçük kapının olduğu yerde genelde malzeme oluyordu. Küçük, bir kişinin geçebileceği dar bir alandan çıkıyorlardı” şeklinde konuştu.




