DEM Parti Meclis Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis Genel Kurulu’nda, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmesine ilişkin tartışmalara değindi.
Konuşmasına Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne işaret ederek başlayan Temelli, “Önce ‘İntihar etti.’ denildi, sonra ‘Bulaş var, 2 DNA bulaşına rastlandı.’ denildi, sekiz ay bu bilgiler saklandı, şimdi bulaş olmadığı söyleniyor; büyük bir adaletsizlik. Bu konudaki haberlere erişim engeli getirildi ama adaletsizlik devam ediyor. Rojin’e ne oldu, deliller neden karartılıyor? Tabii, Rojin yalnız da değil, bu ülkede o denli delilleri karartılmış, o denli çok üstü örtülmüş cinayet var ki. Bakın, sadece bir yılda 248 kadın cinayeti söz konusu ama bundan daha kötü rakam 271 şüpheli kadın ölümü var. Şimdi, kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümleri bir araya geldiğinde yaklaşık 600 kadın katledilmiş ve 271’i şüpheli kadın ölümü diye belki de üstü kapatılmış” dedi.
Cezaevlerindeki ihlallere de işaret eden Temelli, “Cezaevlerindeki adaletsizlikler malumunuz, her geçen gün bu adaletsizliklere bir yenisi ekleniyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Sayın Selçuk Mızraklı aslında denetimli serbestlik hakkından yararlanması gerekirken idare ve gözlem kurulları hâlâ örgüt üyeliği devam ediyor diye bu hakkını gasp ediyor. PKK kendini feshetmiş ama idari gözlem kurulları ağırla suça suç eklemeye, cezaya ceza eklemeye devam ediyor. Ortada aslında bir suçu yoktu, bir örgüt üyeliği de yoktu, uydurulmuş bir iddianame idi, böyle bir suç yarattılar” diye konuştu.
Devam eden Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne de değinen Temelli, “İstiyoruz ki bu coğrafyaya, bu topraklara barış gelsin, barış gelsin ki bu adaletsizliklere son verebilecek demokratik bir zemini, demokratik bir ülkeyi var edebilelim. Dolayısıyla bugün barışın önüne engel çıkarmak aslında bu adaletsizliğe, bu ülkeyi mahkûm etmektir. Şimdi bir süreç yürütülüyor, bu sürecin artık bir yeni aşamaya geçebilmesi için, müzakerelerin sağlıklı bir zemine oturtulabilmesi için bir an önce İmralı’ya gidilmek zorundadır. Bundan kaçınmak demek tarihin çöplüğünde eşelenmektir” ifadelerini kullandı.
Sorunun çözümü için müzakerelerin devam etmesi gerektiğini belirten Temelli, “Beklenen yasalar bir an önce çıkmalıdır. Barış için, adalet için, demokrasi için, siyasete düşen vazife de görev de sorumluluk da budur. O yüzden artık şimdi bütün siyasetin inisiyatif alma zamanı gelmiştir. Kimse bu sorumluluktan kendini azade tutamaz. Beklentileri karşılamak dediğimiz, halkımızın ihtiyaçlarını gidermek dediğimiz şeyin eğer bu denli önemli bir aşamada işaret ettiği adres İmralı’ysa, İmralı’ya sırtınızı dönemezsiniz. Şunu çok iyi bilin ki o vapur İmralı’ya kalkacak ya o vapura bineceksiniz ya da kıyıdan ancak el sağlayacaksınız” diye konuştu.




