• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Cumartesi Anneleri 1078’inci haftada Hayrettin Eren’in akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri 1078’inci haftada Hayrettin Eren’in akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, 1078inci hafta açıklamalarında 45 yıl önce gözaltında kaybettirilen Hayrettin Eren’in akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri 1078’inci haftada Hayrettin Eren’in akıbetini sordu
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 22 Kasım 2025 13:27
  • Güncellenme: 22 Kasım 2025 13:31

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybettirilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve sorumluların cezalandırılması için her Cumartesi gerçekleştirdikleri protestoların 1078’incisi için bu hafta da Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.

Erdoğan Alayumat

Ellerinde karanfil ve kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri bu hafta, 21 Kasım 1980’de İstanbul Saraçhane’de arkadaşı ile birlikte gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Hayrettin Eren’in akıbetini sordu.

Basın metnini Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Setenay Yarıcı okudu.

Zorla kaybetmelerin, yalnızca bir insanın ortadan yok edilmesiyle sınırlı olmadığını aileler için bitmeyen bir belirsizlik ve kapanmayan bir yara anlamına geldiğini söyleyen Setenay Yarıcı, bu belirsizliğin açtığı yaraların iyileşmesinin tek yolunun, gerçeğin ortaya çıkarılması ve adaletin sağlanması olduğunu kaydetti. Setenay Yarıcı, “ Kayıp yakınlarının sesini duymak; onların hakikat ve adalet talebini meşru bir toplumsal talep olarak kabul etmek, hem toplumsal barışın hem de insan onurunun korunması için zorunludur” dedi.

Erdoğan Alayumat

Bu haftaki açıklamada 45 yıl önce gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hayrettin Eren’in akıbetini sormak için bir aya geldiklerini belirten Setenay Yarıcı, “Hayrettin Eren, 26 yaşındaydı. 1970’li yıllardaki gençlik hareketinin içinde yer aldı. 12 Eylül askeri darbesinin ardından hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve aranmaya başlandı. Eren, 21 Kasım 1980 tarihinde Saraçhane Haşim İşcan Geçidi’nde arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı. Önce Karagümrük Karakolu’na, ardından aynı operasyonda gözaltına alınan sekiz kişiyle birlikte Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube’ye götürüldü. Gayrettepe’ye giden anne Elmas Eren, oğlunun gözaltına alınırken kullandığı, babasına ait 34 F 6798 plakalı otomobili Siyasi Şube’nin bahçesinde gördü. Ancak polisler, oğlunu soran Elmas Eren’e ‘Gözaltında böyle biri yok’ cevabını verdi” diye konuştu.

Erdoğan Alayumat

Aynı operasyonla gözaltına alınan 8 kişinin, mahkemeye çıkarıldıklarında “Hayrettin Eren de bizimle birlikte gözaltındaydı” diyerek suç duyurusunda bulunduklarını aktaran Setenay Yarıcı, “Savcıya, ‘Hayrettin Eren’in gözaltına alındığının tanığıyım; onu hem karakolda hem de siyasi şubede gördüm’ şeklinde ifade verdiler. Eren Ailesi, Milli Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm resmi makamlara başvurdu ancak aldıkları cevap hiç değişmedi: ‘Hayrettin Eren isimli şahıs gözaltına alınmamıştır, hâlâ aranıyor.’ Tüm hukuki yolları tüketmelerine rağmen hiçbir sonuç alamadılar; Hayrettin’in ve otomobilinin akıbeti 45 yıldır karanlıkta bırakıldı. Failleri cezasızlıkla korundu. Bir kez daha yineliyoruz: Hayrettin Eren’i işkenceyle öldürüp bedenini kaybedenlerin isimleri devletin resmi kayıtlarında mevcuttur. 45 yıldır Hayrettin Eren’in akıbetini ortaya çıkarma ve failleri cezalandırma yükümlülüğünü yerine getirmeyen tüm iktidarlar bu suçun devamcısıdır. Kaç yıl geçerse geçsin; Hayrettin Eren için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” diye belirtti.

Erdoğan Alayumat

Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, yetkililere seslenerek, “Gerçekten samimiyseniz kayıplarımızın akıbetini ortaya çıkaracak faillerini yargılayacak ve bir daha insanlık suçu işlenmeyecek bir komisyon kurun. Bu suça ortak olarak siz de insanlık suçu işliyorsunuz. Bize ait olanları bize teslim edin failleri yargılayın” çağrısında bulundu.

İkbal Eren, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya çağrıda bulunarak, “Arkamızdaki utanç duvarını kaldırın. Galatasaray Meydanı’nı açın. Bir meydan nasıl kelepçelenir” dedi.

Cumartesi Anneleri’nin açıklaması, Galatasaray Meydanı’na karanfillerin bırakılmasıyla sonlandı.