• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Abdullah Öcalan: İnsanlığın sırtına saplanmış erkek egemenliği hançerini çıkartmalı

Abdullah Öcalan: İnsanlığın sırtına saplanmış erkek egemenliği hançerini çıkartmalı

25 Kasım kapsamında bir mesaj gönderen Abdullah Öcalan, “Kadın özgürlüğünü merkeze almayan hiçbir toplumsal özgürlük hamlesi gerçek bir devrim olamaz” dedi. Öte yandan Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani kadınların güçlendirilmesinin özgür ve güvenli bir toplumun temel şartı olduğunu vurguladı.

Abdullah Öcalan: İnsanlığın sırtına saplanmış erkek egemenliği hançerini çıkartmalı
Abdullah Öcalan: İnsanlığın sırtına saplanmış erkek egemenliği hançerini çıkartmalı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 25 Kasım 2025 11:33
  • Güncellenme: 25 Kasım 2025 11:43

Abdullah Öcalan, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında mesaj gönderdi.

Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mesaj şöyle:

“Toplum tek katmanlı bir sınıf yapısı değil çok katmanlı, tarihsel, cins temelli bir savaş alanıdır. İnsanlığın ilk ve en büyük sorunu, kadının köleleştirilmesiyle başlayan kadın etrafında oluşan toplumsallığını hedef alan karşı devrimidir. Bugün yaşanan aile içi şiddet, kadın cinayetleri, ataerkil baskı hepsi bu tarihsel saldırının güncel izdüşümüdür. Kadın etrafında oluşan toplumsallığa, komünaliteye saldıran kastik yapı, daha sonra Mezopotamya’daki tanrılar meclisine, ardından Sümer rahiplerine, oradan da firavunlara ve krallara dönüşerek toplum üzerindeki ataerkil baskıyı süreklileştirmiştir.

‘Devletli erkek uygarlığı…’

Günümüzde kadın kapitalizmin en değerli hammaddesi durumundadır. Bedeni pazarlanıyor, kişiliği pazarlama konusu yapılıyor. Ruhu bile istilaya uğramış, erkek istilasına uğramış kadın, ataerkil zihniyetin sırtına vurduğu bu kölelik hançeriyle yaşıyor. Binlerce yıllık bir uygarlık savaşını yarattığı erkek egemen toplumsallık hiyerarşi, şiddet ve çatışma üretmektedir. Devletli erkek uygarlığı kadının dilini, üretimini, bedenini, sonra tüm toplumu elinden almıştır. Bu gerçeklik görülmeden özgürlük için adım atılamaz.

‘Örgütlenmeye ihtiyaç var’

Erkek egemen sistemin kadına yaşattığı sorunsallık anlaşılmalı ve çözümlenmelidir. Kadın cinayetleri, aile içi şiddet, kadına yönelik şiddet, ayrımcılık sömürü düşünüldüğünde köleleşmenin düzeyi sandığınızdan daha fazladır. Kadın tamamen düşürülmüştür. Gerçekliği çarpıtılmıştır. Kadınların takı olarak kullandıkları o bilinen halhallar, burnuna takılan hızmalar hepsi köleliğin işaretleri, izleri olarak tarihten günümüze aktarılmıştır. Kapitalist modernitede kadın köleliği daha da derinleştirilmiş, sistem kadını süs ve pazarlama malzemesine dönüştürmüştür Bu sistematikleştirilen kölelikten çıkmak ve özgürleşmek için çok derin bir yoğunlaşmaya, örgütlenmeye ihtiyaç var.

‘Demokratik yaşamın öncülüğü’

Kadın özgürlüğünü merkeze almayan hiçbir toplumsal özgürlük hamlesi gerçek bir devrim olamaz. Kadın erkek ilişkilerini dehşet buluyorum. Biz kadın özgürlüğünü merkeze alarak ilişkileri çözümledik. Çalışmalarımızın büyük bölümünü kadın çalışmaları oluşturmaktadır. Kadın erkek ilişki ve çelişkisini çözmek önemlidir. Biz kadın özgürlüğünü engelleyen, kadını her şeyiyle köleleştiren erkek egemenliğini derinlemesine çözümledik. Özgürlük sosyolojisini geliştirdik. Kadın olmanın zor olduğu, kurtuluşun kolay olmadığı ortada ama kadınlar buna cesaret etmek durumundadır. İnsanlığın sırtına saplanmış erkek egemenliği hançerini çıkartıp eşit, özgür ve demokratik bir yaşamı inşa etmenin öncülüğünü yapmalıdır.

Abdullah Öcalan”

Neçirvan Barzani: Kadına yönelik şiddetle mücadele değişmez taahhüdümüzdür

Irak Federe Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, kadın haklarının korunmasının “özgür, adil ve huzurlu bir toplumun temel direği” olduğunu belirtti. Barzani, kadınlara yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için tüm kurumların işbirliğiyle somut adımlar atılacağını vurguladı.

Neçirvan Barzani’nin mesajı:

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle, kadın haklarını savunma ve özgürlük, eşitlik ile insan onurunun hüküm sürdüğü bir toplum inşa etme konusundaki sarsılmaz taahhüdümüzü bir kez daha yineliyoruz. Kadınlara yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılıkla mücadele yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz.

Şiddet nedeniyle yaşamını yitiren tüm kadınları saygı ve rahmetle anıyor, ailelerine en derin başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Ailelerin tesellisi, ancak adaletin tam olarak sağlanması, bu tür suçların tekerrürünün önlenmesi ve her kadını her koşulda güvence altına alan güvenli bir ortamın inşa edilmesiyle mümkün olacaktır.

‘Kürdistan’ın geleceği, kadınların güçlendirilmesi ile mümkün’

Kadın haklarının korunması, hepimiz için özgür, adil, ileri ve huzurlu bir toplumun temel direğidir. Kadınlara yönelik şiddetin ortadan kaldırılması, yalnızca uygun yasalara ve bunların etkili bir şekilde uygulanmasına değil; aynı zamanda kolektif bir iradeye ve kadınlara saygı duyan, onların siyasi, yönetsel ve ekonomik hayata geniş katılımlarını destekleyen güçlü bir toplumsal bilince dayanmaktadır.

Kürdistan’ın geleceği, kadınların güçlendirilmesi ve yaşamın tüm alanlarında etkin rollerinin artırılmasıyla doğrudan ilişkilidir. Tüm gücümüz ve kararlılığımızla şiddete ve aşırılık düşüncesine karşı mücadele etmeye, hak ve özgürlükleri korumaya, her kadının hayallerini ve hedeflerini gerçekleştirebileceği, güvende, özgür ve güçlü olduğu bir toplumu inşa etmeye söz veriyoruz.

‘Yasal korumayı güçlendirmeye devam edeceğiz’

Kürdistan Bölgesi’ndeki tüm resmî kurum ve makamlarla, sivil toplum kuruluşları, dinî ve sosyal kanaat önderleriyle el birliği içinde çalışarak; yasal korumayı güçlendirmeye, ekonomik güçlendirme programlarını genişletmeye, kadınların karar alma pozisyonlarına katılımını artırmaya ve taciz, şiddet ve ayrımcılıktan uzak bir çalışma ve yaşam ortamı oluşturmaya devam edeceğiz.

Hakları için mücadele eden tüm kadınları, kadınları savunma alanındaki aktivist ve çalışanları ve toplumsal bilinç düzeyini yükselterek eşitlik değerlerini yerleştiren herkesi saygıyla selamlıyoruz. Ayrıca, şiddetsizlik ve saygı kültürünün yaygınlaştırılmasında gençlerin, medya organlarının, okulların ve üniversitelerin üstlendiği rolü takdirle karşılıyoruz.

Hep birlikte, şiddetsiz, korkusuz ve ayrımcılığın olmadığı bir toplum için çalışmaya devam edelim.

Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, 25 Kasım 2025.” (Rûdaw/MA)