BBC: Gürcistan’da protestoculara 1. Dünya Savaşı’nda kullanılan kimyasal sıkıldı

BBC Dünya Servisi, kimyasal silah uzmanları, Gürcistan çevik kuvvet polisindeki muhbirler ve doktorlarla yaptığı görüşmelerde, Fransız ordusunun “camite” adını verdiği bir maddenin kullanıldığına dair kanıtlar buldu.

BBC: Gürcistan’da protestoculara 1. Dünya Savaşı’nda kullanılan kimyasal sıkıldı
BBC: Gürcistan’da protestoculara 1. Dünya Savaşı’nda kullanılan kimyasal sıkıldı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 1 Aralık 2025 08:59

BBC’nin topladığı kanıtlara göre, Gürcistan yetkilileri geçen yıl hükümet karşıtı protestoları bastırmak için Birinci Dünya Savaşı döneminden kalma bir kimyasal silah kullandı.

Protestoculardan biri başkent Tiflis sokaklarında kendisinin bulunduğu kalabalığa sıkılan tazyikli suyla ilgili, “Yaktığını hissedebiliyordunuz” dedi. Bu hissin hemen geçmediğini söyledi.

Haftalarca süren nefes darlığı

Gürcistan hükümetinin Avrupa Birliği’ne (AB) katılım sürecini askıya almasını protesto edenler, haftalarca süren nefes darlığı, öksürük ve kusma gibi başka semptomlardan da şikayetçi.

BBC Dünya Servisi, kimyasal silah uzmanları, Gürcistan çevik kuvvet polisindeki muhbirler ve doktorlarla yaptığı görüşmelerde, Fransız ordusunun “camite” adını verdiği bir maddenin kullanıldığına dair kanıtlar buldu.

Gürcü yetkilileri kabul etmedi 

Gürcü yetkililer, soruşturma bulgularımızın “saçma” olduğunu ve polisin “acımasız suçluların yasadışı eylemlerine” yasal olarak karşılık verdiğini söyledi.

Camite, Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransa tarafından Almanya’ya karşı konuşlandırıldı.

Daha sonraki kullanımına dair çok az belge var, ancak uzun süreli etkileri konusundaki endişeler nedeniyle 1930’larda bir noktada tedavülden kaldırıldığına inanılıyor.

Bunun yerine genellikle “göz yaşartıcı gaz” olarak bilinen CS gazı kullanıldı.

28 Kasım 2024’te başlayan protestoların ilk haftasında Tiflis’teki Gürcistan parlamentosu dışında toplananlar arasında Konstantine Chakhunashvili de vardı.

Göstericiler, iktidar partisinin AB üyelik müzakerelerini askıya alma açıklamasına tepki gösterdi.

AB üyeliği hedefi Gürcistan anayasasında yer alıyor.

Gürcistan polisi, tazyikli su, biber gazı ve CS gazı dahil olmak üzere çeşitli önlemlerle karşılık verdi.

Tazyikli suyla vurulanlar arasında gösterilerin birçoğuna katılan çocuk doktoru Dr. Chakhunashvili de vardı ve cildinin günlerce yandığını hissettiğini, bu hissin yıkanarak giderilemediğini söyledi.

Hatta “yıkamaya çalıştığımda daha da kötüleşti” dedi.

Dr. Chakhunashvili, başkalarının da benzer etkiler yaşayıp yaşamadığını öğrenmek istiyordu.

Bunun üzerine sosyal medya üzerinden, gösterilerin ilk haftasında kalabalık kontrol önlemlerinden etkilenen kişilere bir anket doldurmaları çağrısında bulundu.

Yaklaşık 350 kişi iletişime geçti ve neredeyse yarısı 30 günden uzun süredir bir veya daha fazla yan etki yaşadıklarını söyledi.

Uzun vadede görülen belirtiler baş ağrısından yorgunluğa, öksürüğe, nefes darlığına ve kusmaya kadar uzanıyordu.

Çalışması o zamandan beri hakem değerlendirmesinden geçti ve uluslararası bir dergi olan Toxicology Reports tarafından yayımlanmak üzere kabul edildi.

Dr. Chakhunashvili tarafından incelenen kişilerden 69’u aynı zamanda kendisi tarafından muayene edildi ve kalpteki elektrik sinyallerinde “anlamlı derecede daha yüksek oranda anormallik” olduğu bulundu.

Dr. Chakhunashvili’nin raporu, yerel gazetecilerin, doktorların ve insan hakları örgütlerinin vardığı sonucu tekrarlıyor: Suya kimyasal madde katılmış olmalı.

İçişleri Bakanlığı reddetti 

Hükümetten, kullanılan malzemenin tespitini talep ettiler ancak İçişleri Bakanlığı bunu reddetti.

Gürcistan çevik kuvvet polisinin resmi adı olan Özel Görevler Departmanı ile bağlantılı birkaç üst düzey muhbir, BBC’nin bu kimyasalın muhtemel kimliğini belirlemesine yardımcı oldu.

Bölümün eski silah şefi Lasha Shergelashvili, bunun 2009 yılında tazyikli suda kullanılmak üzere test edilmesi istenen bileşikle aynı olduğuna inanıyor.

Ürünün etkilerinin daha önce deneyimlediği hiçbir şeye benzemediğini söylüyor.

Sprey sıkılan yere yakın durduğunda nefes almakta zorluk çekiyordu ve kendisi ve test eden 15-20 meslektaşı da yıkamayla kolay kolay çıkaramıyordu.

“[Normal] göz yaşartıcı gazda olduğu gibi, etkisinin geçmediğini fark ettik. Yüzümüzü suyla, ardından önceden hazırlanmış özel bir karbonat ve su solüsyonuyla yıkadığımız halde, hâlâ rahatça nefes alamıyorduk.”

Shergelashvili, yaptığı testler sonucunda kimyasalın kullanılmamasını önerdiğini söyledi.

Ancak tazyikli su sıkan araçların yine de bu maddeyle dolu olduğunu ve en azından 2022’ye kadar, yani işinden ayrılıp ülkeyi terk edene kadar durumun böyle kaldığını söylüyor.

Ukrayna’daki yeni evinden BBC’ye konuşan yetkili, geçen yıl protestoların görüntülerini izlediğinde, göstericilerin aynı kimyasala maruz bırakıldığından hemen şüphelendiğini söyledi.

Halen görevde olan ve irtibat halinde olduğu meslektaşlarının da kendisine bu durumu ilettiğini ekliyor.

BBC, Shergelashvili’nin görev yaptığı sırada su araçlarına yüklenen şeyin, Kasım-Aralık 2024 protestoları sırasında kullanılan bileşikle aynı olduğunu doğrulayan eski bir üst düzey polis memuruyla görüştü.

Shergelashvili’ye test ettiği ürünün sadece CS gazı olup olmadığı sorulduğunda, ki bu gaz gözleri, cildi ve solunum sistemini geçici olarak tahriş eder, diğerinin çok daha güçlü göründüğünü söyledi.

“Bir örnek veremiyorum veya başka bir şeyle karşılaştıramıyorum” diyen uzman, bunun geleneksel toplumsal olayları kontrol araçlarından “muhtemelen 10 kat” daha güçlü olduğunu ekledi.

“Mesela bu kimyasalı yere döktüğünüzde, suyla yıkasanız bile, iki-üç gün o bölgede kalamazsınız.”

Shergelashvili, kendisinden test edilmesi istenen kimyasalın adını bilmiyor.

Ancak BBC, Özel Görevler Dairesi’nin Aralık 2019 tarihli envanterinin bir kopyasını elde etmeyi başardı.

İçerisinde ismi belirtilmeyen iki kimyasal madde bulunduğunu keşfetti.

Bunlar basitçe “Kimyasal sıvı UN1710” ve “Kimyasal toz UN3439” olarak listelenmişti ve bunların nasıl karıştırılacağına dair talimatlar da verilmişti.

BBC Türkçe’nin haberinde devamında şu bilgiler yer aldı:

“Bu envanterin gerçek olup olmadığını kontrol etmek istedik, bu yüzden onu çevik kuvvet polisinden eski bir üst düzey polis memuruna gösterdik ve o da envanterin gerçek gibi göründüğünü doğruladı. Su araçlarına muhtemelen isimsiz iki kimyasalın eklendiğini tespit etti.

Bir sonraki adımımız bu kimyasalların ne olduğunu bulmaktı.

UN1710’u tanımlamak kolaydı çünkü bu, diğer kimyasalların suda çözünmesini sağlayan bir çözücü olan trikloroetilenin (TCE) kodudur.

Daha sonra hangi kimyasalın çözülmesine yardımcı olduğunu bulmamız gerekiyordu.

UN3439’un tanımlanması çok daha zordu çünkü bu, hepsi tehlikeli olan çok çeşitli endüstriyel kimyasalları kapsayan bir şemsiye koddu.

Bunlardan toplumsal olayları kontrol maddesi olarak kullanıldığını bulduğumuz tek madde, itilaf devletleri tarafından 1. Dünya Savaşı’nda kullanılmak üzere geliştirilen, camite olarak da bilinen bromobenzil siyanür.

Dünyanın önde gelen toksikoloji ve kimyasal silah uzmanlarından Christopher Holstege’den, kanıtlarımızın kullanılan muhtemel etkenin camite olduğunu gösterip göstermediğini değerlendirmesini istedik.

Dr. Chakhunashvili’nin araştırmasının sonuçlarına, mağdur ifadelerine, çevik kuvvet polisinin envanterine ve Shergelashvili’nin kimyasal testlere ilişkin anlatımına dayanarak, durumun böyle olduğuna inandığını söyledi.

“Mevcut kanıtlara dayanarak… Hem maruz kalanların hem de diğer tanıkların bildirdiği klinik bulgular bromobenzil siyanür ile tutarlıdır.”

Belirtilerin, geçen yıl Gürcistan çevik kuvvet polisi tarafından da kullanılan CS gazı gibi daha geleneksel kalabalık kontrol önlemlerinden kaynaklanma olasılığını dışarıda bıraktı.

“Klinik etkilerin kalıcılığı… CS gibi kalabalığı dağıtmak için kullanılan tipik araçlarla tutarlı değil” dedi.

“Camite’nin modern toplumda kullanıldığını hiç görmedim. Camite belirgin şekilde tahriş edicidir ve tahrişi kalıcıdır.”

Caydırıcı etkisi olacağı için kullanılmış olabileceğini tahmin ediyor.

“İnsanları uzun süre uzak tutardı. Kendilerini arındıramazlardı. Hastaneye gitmek zorunda kalırlardı. Bölgeyi terk etmek zorunda kalırlardı. Eğer durum gerçekten böyleyse – yani bu kimyasal geri getirilmişse – bu aslında son derece tehlikelidir.”

Camite hakkında 

Camite, 1. Dünya Savaşı sonrasında Amerikan polisi tarafından kısa bir süre isyan kontrol maddesi olarak kullanıldı ancak CS gazı gibi daha güvenli seçenekler icat edildikten sonra bırakıldı.

Uluslararası hukuka göre, polis güçlerinin kalabalıkları kontrol altına almak için kimyasal maddeler kullanmasına, bunların orantılı olması ve kısa vadeli etkilere sahip olması koşuluyla izin verilmektedir.

BBC’nin görüşlerine başvurduğu silah uzmanlarına göre, polisin kullanımına sunulan daha güvenli ve geleneksel isyan kontrol araçları göz önüne alındığında, eski ve daha etkili bir araç kimyasal silah olarak sınıflandırılabilir.

Birleşmiş Millerler (BM) İşkence Özel Raportörü Alice Edwards, bulgularımızın endişe verici olduğunu söyledi.

Edwards daha önce protestolar sırasında polis şiddeti ve işkence iddialarıyla ilgili olarak Gürcistan hükümetine mektup yazmıştı.

Su araçlarında kimyasal madde kullanımına ilişkin katı bir düzenlemenin olmaması, ele alınmasını istediği bir sorun: “Bu durum beni [bu uygulamayı] deneysel bir silah olarak görmeye yöneltiyor. Ve halklar asla deneylere tabi tutulmamalı. Bu, insan hakları yasalarının kesinlikle ihlalidir.”

Uluslararası hukuk uyarınca, bir isyan kontrol tedbirinin herhangi bir etkisinin geçici olması gerektiğini ve açıklanan semptomların “geçici ve kabul edilebilir sayılabilecek sınırların ötesinde” olduğunu vurguladı.

Bu nedenle, işkence veya diğer kötü muamele kapsamı da dahil olmak üzere tüm bu vakaların araştırılması gerektiğini belirtti.

Gürcistan yetkilileri BBC’nin “son derece anlamsız” ve “saçma” olarak nitelendirdi.

Kolluk kuvvetlerinin “vahşi suçluların yasadışı eylemlerine” yanıt verirken “yasa ve anayasa sınırları içinde” hareket ettiği belirtildi.

Tiflis’teki Rustaveli Caddesi’ndeki protestolar, hükümetin para cezalarını ve hapis cezalarını artırmasıyla boyut olarak azaldı, ancak sıklığı aynı kaldı.

Geçtiğimiz yıl boyunca neredeyse her gece göstericiler, seçimlere hile karıştırmakla, Rus çıkarlarını desteklemekle ve sivil topluma karşı giderek daha sert yasalar çıkarmakla suçladıkları hükümetin istifasını talep ettiler.

İktidardaki Gürcü Hayali Partisi, hükümetin veya partinin onursal başkanı Bidzina Ivanishvili’nin Rusya yanlısı olduğu veya Rus çıkarlarını gözettiği iddialarını reddetti.

BBC’ye konuşan kurum, son bir yılda yapılan yasal değişikliklerin “kamu refahı”nın en iyi çıkarlarına hizmet ettiğini söyledi. (BBC Türkçe)