• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Gülistan Kılıç Koçyiğit’ten Özgür Özel’e: Celladımızı iyi tanıyoruz

Gülistan Kılıç Koçyiğit’ten Özgür Özel’e: Celladımızı iyi tanıyoruz

DEM Parti Diyarbakır İl Örgütü tarafından düzenlenen dayanışma yemeğine katılan süreç komisyonu üyesi Gülistan Kılıç Koçyiğit, İmralı’ya üye göndermeyen partilere işaret ederek, “Barış bahanelerle sağlanamaz.” dedi.

Gülistan Kılıç Koçyiğit’ten Özgür Özel’e: Celladımızı iyi tanıyoruz
Gülistan Kılıç Koçyiğit’ten Özgür Özel’e: Celladımızı iyi tanıyoruz
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 1 Aralık 2025 21:32

DEM Parti Diyarbakır İl Örgütü tarafından düzenlenen “Birlikte güçlüyüz, birlikte kazanacağız” temalı dayanışma yemeğinde konuşan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi ve DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in DEM Parti’ye yönelik kullandığı “celladına aşık” sözlerine işaret eden Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Biz celladımızı iyi tanıyoruz ama buna rağmen herkesin çözüm için, barış için seferber olmasını istiyoruz.” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumartesi günü partisinin 39’uncu Olağan Kurultayı sırasında yaptığı konuşmada, iktidar ile yakınlaştığı gerekçesiyle DEM Parti’yi eleştirmişti.

“Biz mevzi olarak partimizi değil, bir cephe olarak demokratik siyaseti savunuyoruz” diyen Özel, “Herkesi, canı istediğinde ‘şu parti kapatılsın’, kapatmıyorsa ‘Anayasa Mahkemesi de kapatılsın’ diyenlerin demokratlığını hatırlamaya davet ediyorum. Bir Stockholm sendromuna kapılmamaya, dün elinden zor kurtulduğunuz celladınıza aşık olmamaya davet ediyorum” ifadelerini kullanmıştı.

Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Biz celladımızı iyi tanıyoruz ama buna rağmen herkesin çözüm için, barış için seferber olmasını istiyoruz. Barışı kendi elleriyle AKP-MHP’nin sınırlılığına terk edenlerin siyasetinin de siyaset olmadığını biliyoruz. Bir kez daha şu çağrıyı yapmak istiyoruz; Kürtleri sadece seçim zamanlarında hatırlamayınız. Kürtleri sadece sıkıştığınız zamanlar hatırlamayın. Kürtleri barış zamanlarında, çözüme ihtiyacı olduğu zamanlarda hatırlayınız. Biz bağrımıza çok taş bastık ama bu ülkenin geleceği için, demokrasisi için çok önemli tarihi kararlar aldık. O aldığımız kararların yanıtlarını hem komisyonda hem de bu sürecin ilerlemesinde pratik sonuçlarını görelim isteriz. Kürt sorunu gibi tarihsel, toplumsal arka planı bu kadar güçlü bir sorunda, kimsenin oy hesabı yapmasını istemeyiz. Bizim AKP ile süreci konuşmamız, AKP’yle ittifak halinde olduğumuz anlamına gelmez. Süreci, çözümü kim konuşursa onunla müzakere ederiz” diye kaydetti.

Sürecin birinci aşamasının tamamlandığını sözlerine ekleyen Gülistan Kılıç Koçyiğit, ikinci aşamanın yasal zemin, hukuksal düzenlemeler olduğuna dikkat çekti. Gülistan Kılıç Koçyiğit, “İktidarın hiç lafı oradan buraya götürmeden özgürlük yasalarını, demokratik entegrasyon yasalarını bir an önce gündeme getirmesi gerekiyor. Geçiş yasalarının hızlı bir şekilde komisyonlara iletilmesi gerekiyor. Bu konudaki tutumumuz nettir. Süreci yürüten siyasal iktidarın kafasını kuma gömen, süreci tam sahiplenmeyen, dilin düzeltmeyen tutumlarını da kabul etmedik, bundan sonrada kabul etmeyeceğiz. Bu süreç ‘Terörsüz Türkiye sürecidir’ diyorlar. Bu süreç barış sürecidir, demokrasi sürecidir. Bu sürece inanan herkes de Barış ve Demokratik Toplum Süreci olduğunu çok iyi biliyor. Biz AKP’yi iyi biliyoruz ama bugün kimse AKP karşıtlığını çözüm karşıtlığına çevirmesin. Bizler açısından barış; ekmek, su kadar yaşamsal bir meseledir” ifadelerini kullandı.

Meclis’te Kürt sorununun çözümü için kurulan komisyonun Abdullah Öcalan’a ziyaretine değinen Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Komisyonun İmralı’ya gitmesi tarihte büyük bir eşiğin aşılmasına yol açtı. Büyük bir kırılma anıydı, aşıldı. Sayın Öcalan İmralı’da çok kararlı, çok coşkulu. İlk gün ki gibi, halkına olan bağlılığıyla halkı için 7/24 çalışıyor, çabalıyor. 1993’ten beri açığa çıkarmaya çalıştığı barış aklını ince ince örüyor. 24 Şubat çağrısının arkasında olduğunu, bu sürecin başarıya ulaşması için bütün katkıyı sunacağını bizzat kendim gördüm. İmralı Adası bir aralar tecridin adasıydı. Tecridin adası haline çevirmek istiyorlardı ama bugün İmralı’da ilmek ilmek barış örülüyor. İmralı Adası artık barışın ve çözümün adasıdır” dedi.

Komisyondaki bazı siyasi partilerin İmralı’ya gitmemesini eleştiren Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Gerekçelerine bakıyoruz, gerçekten bir gerekçeleri var mı? Bunca zulmü görmüş, acı çekmiş ama buna rağmen barış diyen DEM Parti’ye, Kürt halkına bakıp kıyas yapmalarını istiyoruz. Bu halka gerekçe sunsunlar istiyoruz ama bakıyoruz söylediklerine: ‘Tabanımız buna hazır değil.’ Bunca zamandır siyaset yapıyorsunuz. Niye bugüne kadar barış, çözüm aklını geliştirmendiniz, tabanınızı buna hazırlamadınız? Bu kararı büyük bedel ödeyen ama ona rağmen barış için mücadele eden halklarımız anlamıyor. Barış bahanelerle inşa edilemez. Barışı cesur insanlar yapar. Cesur siyasetçiler inşa eder. Bugün barış için risk alan, söz söyleyen ve bu yolu açan herkesin de Kürt halkının kalbinde yeri vardır. Barışa inanmayanlar bahane uydurmasınlar. Kimse Kürtlere, ‘Yerim dar’ demesin. Çünkü Kürtlerin laflara karnı tok. Eğer gerçekten Kürt sorununun demokratik çözümü isteniyorsa, bunun için herkesin sözünün gereğini yapmasının zamanı gelmiştir” diye kaydetti.

Gülistan Kılıç Koçyiğit, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bu salonda bulunan herkesin çözüm ve barış için sorumluluk alması gerekiyor. Barış bizim dışımızda bir şey değil. Barışı biz inşa edeceğiz. Hükümet barıştan geri adım atarsa, ya da bugün ki süreci başlatanlar süreçten geri adım atarsa, onların karşısında milyonların barış bariyeri kurması gerekiyor. Barışımıza, Kürt sorununun demokratik çözümüne sahip çıkmalıyız. Biliyoruz ki bunca mücadeleyi vermiş halkımız en iyi şekilde barış mücadelesini de verecektir. Türkiye halklarıyla birlikte yeni bir yaşamı inşa edecektir. Bu konuda kararlıyız. Hem Türkiye’de hem Irakta hem Suriye de; Kürtlerin barışa ve özgürlüğe olan inancı hiç olmadığı kadar yüksektir. Bu süreç sadece Türkiye’nin süreci değildir. Türkiye’de başlayan sürecin bölge barışına büyük bir katkı sunacağını ifade edelim. Anahtar hepimizin elinde. Barışın ve çözümün kapısını hep birlikte zorlamamız gerekiyor. Bugün bu yüz yılda, bu çağda Kürtlerle ittifak yapmayanların, Kürtlerle barış sürecini yürütüp sorununu çözmeyenlerin, Kürtlerin sorunlarını görmeyenlerin siyasette bir geleceğinin olmayacağını söyleyelim. Kürtler olarak direndik, çalıştık, mücadele ettik ve Sayın Öcalan’ın deyimiyle varlık süreci netleşti, şimdi özgürlüğü sağlama zamanıdır.”