• Ana Sayfa
  • Gündem
  • ‘Bütüncül hukuk’ vurgusu: Bu mesele parçalı yasal değişikliklerle çözülemez

‘Bütüncül hukuk’ vurgusu: Bu mesele parçalı yasal değişikliklerle çözülemez

Süreç kapsamında geçiş yasalarının ardından demokratikleşme yasalarının çıkarılmasını beklediklerini belirten ÖHD Eş Genel Başkanı Serhat Çakmak, komisyon raporu sonrasında bir dizi çalışma yapacaklarını söyledi.

‘Bütüncül hukuk’ vurgusu: Bu mesele parçalı yasal değişikliklerle çözülemez
‘Bütüncül hukuk’ vurgusu: Bu mesele parçalı yasal değişikliklerle çözülemez
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 4 Aralık 2025 10:02
  • Güncellenme: 4 Aralık 2025 10:06

Kürt meselesinin çözümü için başlatılan süreç kapsamında başlatılan çalışmalar sürüyor. Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 24 Kasım’da Abdullah Öcalan ile İmralı Adası’nda görüştü. Komisyon böylelikle bütün kesimleri dinlemiş oldu. Komisyonun Meclis’e tasarı sunması beklenirken, bütüncül hukuk ve geçiş yasaların nasıl ve ne zaman hazırlanacağına dair tartışmalar da sürüyor.

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Serhat Çakmak, Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında geçiş yasalarına, demokratik entegrasyon ve atılması gereken adımlara ilişkin MA’ya konuştu.

Geçiş yasalarının entegrasyon yasaları olarak tanımlandığını ifade eden Çakmak, “Bu tanımlama süreç normalleşmeye doğru giderken atılan adımları kapsıyor bu tanımlama. PKK’lilerin dağdan sonraki hayatına, neler olacağına dair düzenlemeleri içeriyor. Ülkeye geri dönüşten tutun haklarında devam eden mevcut dava dosyalarıyla ilgili yasal değişiklikleri içeriyor. Aynı zamanda şu anki siyasi mahpuslar, infazı yakılan mahpuslar ve hasta mahpuslara ilişkin de değişiklikleri içeriyor. Bu bir barış süreci olarak tanımlıyorsak, sürecin gereği olarak devletin PKK’yle yapacağı barış çerçevesinde artık PKK’li mahpusların hapishanelerde bulunmaması gerekiyor” dedi.

Bütüncül hukuk

Abdullah Öcalan’ın “bütüncül hukuk” kavramına da değinen Çakmak, şunları söyledi:

“Bütüncül hukuk kavramı meseleye haritanın bir bütününe birlikte bakmayı gerektiriyor. Bu mesele de parçalı yasal değişikliklerle çözülemez. Bunun giderilmesinin yol ve yöntemi meselelere bütünlüklü yaklaşmaktan geçer. Bu çerçevede hukuk açısından bir bütünlük kavramı da oluşturmak gerekir. Temel değişimleri de bu bütünlük çerçevesinde ele almak gerekiyor. Parçalı değişiklik meselenin çözümü olmaz. Örneğin siyasi tutsaklara yönelik bir değişimin yapılmasıyla birlikte, tahliye değil, meselenin ana kaynağı nedir, ona bakıp bütünlükçü yaklaşıp çözümünün bu şekilde ele alınması lazım.”

‘Demokratik entegrasyonla neler olacak?

Kürtlerin demokratik entegrasyonla daha özgüvenli, aidiyet bağını hissederek yaşadıklarını da görüleceğini kaydeden Çakmak, şöyle devam etti:

“Demokratik entegrasyonun özüne dokunmadan cumhuriyetin kurucu unsurlarından biri olan Kürtlerin, kurucu unsur pozisyonunun tekrar iade edilmesi olarak değerlendirmek lazım. 1921 Anayasa’sı kurucu bir yasaydı ve Kürtleri de yok sayan bir noktadan yaklaşmıyordu. Bunun kaynağını Kurtuluş savaşında birlikte mücadele yürüten iki halkın varlığı ve bu iki halkın artık eşit bir vatandaşlık içerisinde bulunması ve bununla birlikte eşit yönetim hakkına sahip olmasıydı. Ama 1924 ve bugüne kadar devam eden anayasaların tamamında bu mesele inkar üzerinden inşa edildi. Her ne kadar bugün süreci konuşsak da halen bir inkarın var olduğunu ve inkarı gidermek açısından bir çalışmanın yürütüldüğünü görmek gerekir. Bu noktada cumhuriyetin asıl taşıyıcı kolonlarından olan Kürtlerin bu tanınırlıkların hukuk nezdinde sağlanmasıdır. Bu sağlandıktan sonra insanlar entegrasyona bir asimilasyon şeklinde de yaklaşamazlar. Kürtler, mevcut kapitalist sistemin değil, demokratik bir sistemin inşasının devam edeceğinin amacını taşıyarak, mücadelesini verme iradesini göstererek, demokratik entegrasyonu kabul ediyor.”

Demokratikleşme yasaları

Geçiş yasaları kapsamında PKK’lilere yönelik soruşturmaların kalkması ve cezaevlerinde bulunan tutukluların  infazlarının durdurulması gerektiğini belirten Çakmak, bunların yanı sıra hasta tutukluların tahliyesi, İdari ve Gözlem Kurulu kararlarının gözden geçirilmesi şeklindeki adımların devlet tarafından atılması gerektiğini vurguladı.

Çakmak, geçiş yasalarına dair adımların atılması halinde güven atmosferinin de oluşacağını belirterek, şunları söyledi:

“Geçiş yasaları tamamlandığında artık Kürtlerin tanınırlığıyla ilgili hukuki tanınırlığıyla ilgili demokratikleşme adımlarının atılmasını beklemek gerekir. Süreçte ilk aşama müzakerenin hazırlık aşaması, daha sonra müzakerelere geçiş aşaması oldu ve burada Meclis Komisyonu kuruldu. Meclis Komisyonunun gidip İmralı’da Sayın Öcalan ile görüşmesi sonrası artık geçiş yasalarının oluşturulması gerekiyor. Bunlar da bittikten sonra demokratikleşme yasalarının başlamasını bekliyoruz. Burada artık Kürtlerin hukuki tanınırlığını esas alan ve Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini yasal ve anayasal çerçevede korumaya alan yasalar olarak değerlendirebiliriz. Demokratikleşme yasaları olarak; anadil üzerindeki engellerin kaldırılması, kayyımlarla ilgili düzenleme, demokratik hakların kullanımına dair engellerin kaldırılması, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartındaki çekincelerin kaldırılması, Anayasa’nın 66’ncı maddesindeki vatandaşlık tanımını düzenleyen maddenin düzenlenmesi sayılabilir.”

Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında “Umut hakkı”nın da tartışıldığı ve bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “ihlal” kararı olduğunu hatırlatan Çakmak, yasal bir değişiklikle “Umut hakkı”nın uygulanması gerektiğini kaydetti. Çakmak, “Sadece Sayın Öcalan değil, binlerce tutsak ‘Umut hakkı’ndan yararlanacaktır. Bu şekilde Sayın Öcalan’ın tahliyesi sağlanabilir. Herkesin hassasiyetle bu sürece yaklaşması gerekiyor. Biz de gerek hukuksal, gerek kamuoyunu bilgilendirecek çalışmalar yürütüyoruz ve yürütmeye devam edeceğiz. Bu kapsamda öncelikli olarak komisyonun raporunu bekliyoruz. Rapor sonrasında ise gerek sürece dair hukuksal öneri ve başvurular gerekse de kamuoyunu bilgilendirecek ve duyarlı hale getirecek bir çalışma dizisini yapacağız” diye konuştu.