İzmir Barış Forumu, İzmir Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne dair panel düzenledi.
“Barış istiyoruz, barışı konuşmak istiyoruz” temalı panele Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi Cengiz Çiçek ile Barış Akademisyeni Nermin Biter konuşmacı olarak katıldı.
Panelde konuşan DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, barışa dair daha somut uygulamaların tartışılması gerektiğini belirtti.
Panele ayrıca DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, DEM Parti İzmir İl Örgütü, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir Meclisi’nin yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisi ile yurttaşlar da katılım gösterdi.
Tunç Soyer’den mesaj: Çözüme çok yaklaşıldı
Panelde İzmir Buca Kırıklar F 1 Cezaevi’nde tutuklu olan eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in gönderdiği mesaj okundu.
Soyer mesajında Kürt sorununun çözümüne ilk defa çok yaklaşıldığını belirtti.
Barış imzacıları hatırlatıldı
Panelde ilk olarak konuşan Barış Akademisyeni Nermin Biter, barış bildirisine imza atan akademisyenlerin hedef alındığını hatırlattı.
Nermin Biter “Bu tehditlerin akabinde ikinci imzacılar çıktı. Savcılar göreve çağrıldı, YÖK’e talimat verildi. Saldırılar yapıldı. Akademide bir müdahale isteniyordu ve o imza Cumhurbaşkanı için bir araç oldu. Biz o dönem çok çeşitli hak ihlallerine maruz kaldık. İktidarın yaptığı yanlışlara karşı söz söyledik. Bu beklendiği gibi güllük gülistanlık bir şekilde karşılanmadı. Olumlu bir tarafı da oldu. Üniversiteler 80’den beri YÖK’ün kontrolünde ama ona rağmen ‘Kral çıplaksın’ diyen bir grup vardı üniversitede” diye kaydetti.
‘Geçiş süreci’
DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek ise, barışa dair daha somut uygulamaların tartışılması gerektiğini belirterek, “Bütün bu paylaşım savaşı, kapitalizmin kendi içindeki krizi dünyada taşları yerinden oynatıyor. Bu altüst oluş sürecinde sermayenin kendisi ve onun temsilcileri yeni yol ararken, kendi sistemini ayakta tutmaya çalışırken, Kürt siyasi hareketi kendi halkı için bu geçiş sürecini ‘En iyi nasıl geçirebilirim?’ diye bir akıl yürütüyor” şeklinde konuştu.
Dünyada yaşanan çatışmalar ve süreçlerden bahseden Çiçek, “Bence devlet mevcut durumda kendi aklını ve paradigmasını güçlendirerek yeni dünya denkleminde kendini var etmeye çalışıyor. Israrla ‘Terörsüz Türkiye’ deniliyor. Naçizane görüşüm şudur; iki öznenin bahsettiğim temel sorunlardan dolayı birbirlerini artık görmek zorunda kaldığı bir geçiş sürecidir. Bu geçiş süreci başarıya ulaşacak mı ulaşmayacak mı? Bilmiyoruz. Çabalıyoruz” dedi.




