Kuzey ve Doğu Suriye’de faaliyet yürüten 38 parti ile siyasi, toplumsal ve kadın hareketi, Şam yönetimine bağlı silahlı grupların Halep’in Şeyh Maksud ve Eşrefiyê mahallelerine yönelik saldırılarına ilişkin ortak bir açıklama yaptı.
Açıklamada, HTŞ’nin Şam’da iktidarı ele geçirmesinden bu yana kendi mezhebinden olmayan kesimlere yönelik saldırılar yürüttüğü belirtilerek, Şehba’ya dönük saldırılar ile kıyı bölgelerinde Alevilere ve Süveyda’da Dürzilere yönelik katliamlar hatırlatıldı.
‘Şam yönetimin anlaşmayı ihlal ediyor’
10 Mart’ta Suriye genelinde ateşkesin uygulanmasını öngören anlaşma ile Halep ve Şeyh Maksud–Eşrefiyê mahalleleri arasında 1 Nisan’da imzalanan anlaşmaya rağmen, Şam yönetiminin bu anlaşmaları ihlal ettiği vurgulandı. Açıklamada, her iki mahalleye yönelik ablukanın sürdüğü belirtilerek, Suriye geçiş hükmetinin temel ihtiyaç malzemelerinin girişini engellediği ve sistematik bir nefret söylemi yaydığı ifade edildi.
’10 Mart mutabakatını sabote anlamına geliyor’
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim’in, 10 Mart Anlaşması’nın uygulanması, gerilimin düşürülmesi ve diyalog çağrısında bulunmasına rağmen, Şam yönetiminde yetkililerinin anlaşmanın hayata geçirilmesini engellediği kaydedildi.
Bu tutumun amacının, Suriye’deki bileşenlerin haklarının güvence altına alınmasını ve 10 Mart Anlaşması’nın uygulanmasını sabote etmek olduğu belirtildi.
Açıklamada, SDG’nin entegrasyonu süreci de değerlendirildi. Türkiye’nin Şam yönetimi ile SDG arasındaki yakınlaşmayı engellemek amacıyla Şam’a müdahalede bulunulduğu ileri sürüldü.
Nisan ayındaki anlaşma kapsamında SDG’nin her iki mahalleden çekildiği hatırlatılarak, son saldırıların rejimin niyetlerini ortaya koyduğu belirtildi ve “SDG’nin yanında olduğumuzu vurguluyoruz” denildi.
ABD ve Türkiye’ye çağrı
Türkiye’nin tutumumun da kınandığı açıklamada, ABD başta olmak üzere Uluslararası Koalisyon’a, Türkiye ve Şam yönetimine karşı sorumluluk alma ve 10 Mart mutabakatının uygulanmasını sağlama çağrısı yapıldı.
Açıklamanın sonunda, Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm bileşenlere, merkezi olmayan demokratik bir Suriye hedefi doğrultusunda SDG ile dayanışma çağrısı yinelendi.
Demokratik Toplum Örgütleri Konfederasyonu’ndan açıklama
Öte yandan Demokratik Toplum Örgütleri Konfederasyonu da saldırılara ilişkin ayrı bir açıklama yaptı. Açıklamada, söz konusu saldırıların gerilimi düşürme ve barışı inşa etme çabalarına zarar verdiği, savaşa doğru atılacak her adımın Suriye’nin tamamı için ağır sonuçlar doğuracağı ve bundan en çok IŞİD gibi terör örgütlerinin faydalanacağı ifade edildi.
Açıklamada, saldırılardan Şam yönetimi sorumlu tutulurken, hükümetten silahlı grupların varlığına son vermesi, ihlalleri durdurması ve 10 Mart Anlaşması’nı ciddiyetle uygulaması talep edildi.MSD, geçiş hükümetini imzalanan anlaşmalara uymaya çağırdı
Suriye Demokratik Meclisi (MSD), Suriye Geçiş Hükümeti’ni imzalanan anlaşmalara uymaya, Suriye’nin en yüksek ulusal çıkarlarına öncelik vermeye ve sivilleri korumaya çağırdı.
SDM’den kınama ve Şam yönetimine çağrı
Suriye Demokratik Meclisi de (SDM) saldırıları kınadı.
SDM, bu eylemlerin mevcut anlaşmaların, özellikle de
Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahalleleriyle ilgili 1 Nisan tarihli anlaşmanın açık bir ihlali olduğunu belirtti. Açıklamada, “Bu anlaşmaların herhangi bir ihlali, yalnızca bu mahallelerin güvenliğini tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda istikrarı sağlamaya ve gerilimleri azaltmaya yönelik tüm çabaları da olumsuz etkiler” denildi.
SDM, Suriye geçiş hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri arasında 10 Mart’ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını ve buna uyulmasını talep etti.
SDM, başta Şam yönetimi olmak üzere tüm tarafları imzalanan anlaşmalara uymaya, Suriye’nin en yüksek ulusal çıkarlarını önceliklendirmeye ve sivilleri korumak, ateşkesi güçlendirmek ve Suriye’yi barış yoluna sokacak ulusal bir siyasi süreci desteklemek için birlikte çalışmaya çağırdı. (ANHA)




