Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Kürt siyasetçi Leyla Zana’ya yönelik futbol tribünlerinde gerçekleştirilen cinsiyetçi ve ırkçı tezahüratlara karşı suç duyurusunda bulundu.
DEM Parti Eş Genel Başkanları, avukatları aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede; Bursaspor taraftar gruplarından başlayarak Ankaragücü, Samsunspor, Göztepe ve Rizespor maçlarında devam eden tezahüratlara katılan kişiler, tribün liderleri ve amigolar, ilgili kulüp yöneticileri, maçlarda görev yapan hakemler, teknik kadrolar ile Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) temsilci ve gözlemcileri hakkında işlem yapılmasını talep etti.
🔴”Bu ifade özgürlüğü değildir. Çirkin söz değil; ırkçılık, cinsiyetçilik ve nefret söylemidir. TFF’nin ifade ettiği gibi buna ‘çirkin ve kötü tezahürat’ demek yerine adını koyarak karşısında pozisyon alalım”
🗣️DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan: “Leyla Zana Kürt olduğu için hedef… pic.twitter.com/k3F2DcRRYn
— İlke TV (@ilketvcomtr) December 25, 2025
Dilekçede, Leyla Zana’nın futbol kamuoyuyla herhangi bir ilgisi bulunmamasına rağmen hedef alınmasının, söz konusu tezahüratların kişisel değil kimlik temelli olduğunu ortaya koyduğu vurgulandı. Zana’nın hem kadın hem Kürt kimliğine sahip bir siyasetçi olması nedeniyle saldırıların açık biçimde ırkçı ve cinsiyetçi saiklerle gerçekleştirildiği ifade edildi.
Başvuruda, saldırıların yalnızca Leyla Zana’yı değil Kürt halkını ve devam eden Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni hedef aldığı belirtildi. Tribünlerde kullanılan söylemlerin şiddeti meşrulaştırıcı nitelik taşıdığı, benzer içeriklerin sosyal medya üzerinden de yaygın biçimde paylaşıldığına dikkat çekildi.
Suç duyurusu dilekçesinde, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın sosyal medya paylaşımlarına da yer verilerek, bu paylaşımların tribünlerdeki ırkçı ve kadın düşmanı söylemleri teşvik edici ve meşrulaştırıcı bir etki yarattığı savunuldu. Ticari ürünlerin ve geniş kitlelere ulaşan iletişim araçlarının nefret söylemi için sembolleştirilmesinin kabul edilemez olduğu vurgulandı.
DEM Parti, etkin ve kapsamlı bir soruşturma yürütülmesini talep ederek, stadyum gibi kamusal alanlarda organize biçimde gerçekleştirilen bu eylemlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini, aksine toplumsal barışı, eşitliği ve birlikte yaşama iradesini hedef alan açık saldırılar olduğunu kaydetti. (MA)




