Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik 18 Şubat 2025 tarihli operasyon kapsamında “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılanan sosyolog Berfin Azdal hakkında karar çıktı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Azdal’a 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Berfin Azdal, 2013 yılına ait telefon görüşmeleri, katıldığı anma ve etkinlikler gerekçe gösterilerek suçlandı. Berfin Azdal, 21 Şubat’ta tutuklanmış, 26 Haziran’da görülen ilk duruşmada tahliye edilmişti.
Savcılık, esas hakkındaki mütalaasında Berfin Azdal’ın “örgüt üyeliği” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Berfin Azdal’ın avukatları ise HDK’nin yasal bir yapı olduğunu vurgulayarak, benzer soruşturmalarda verilen beraat kararlarını hatırlattı. Savunmada, HDK’nin herhangi bir terör örgütünün uzantısı olduğuna dair kesinleşmiş bir yargı kararının bulunmadığı ve suçun maddi unsurlarının oluşmadığı belirtildi. Avukatlar, Azdal hakkında beraat kararı verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, savunmaların ardından verdiği kararda, 2013 yılına ait telefon konuşmaları ve etkinlik katılımlarını gerekçe göstererek Berfin Azdal’ı “örgüt üyeliği” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
HDK: Suç üretme mantığıyla inşa edilmiş bir yargılama
Kararın ardından Halkların Demokratik Kongresi yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, Berfin Azdal’ın 12 yıl önceki telefon görüşmeleri nedeniyle cezalandırılmasının yargılamanın siyasal saiklerle yürütüldüğünü gösterdiği savunuldu.
HDK açıklamasında, aynı dosya kapsamında yargılanan bazı isimler hakkında beraat kararları verildiğine dikkat çekilerek, mahkûmiyet kararlarının hukuki değil siyasi olduğu ileri sürüldü. Suçlamaların, 2011-2014 yılları arasında gerçekleşen ve tamamı yasal olduğu belirtilen faaliyetlerden geriye dönük olarak derlendiği vurgulandı.
Açıklamada, HDK’nin açık adresi bulunan, faaliyetlerini aleni şekilde yürüten ve bileşenleri arasında siyasi partiler ile sivil toplum örgütleri bulunan meşru bir yapı olduğu ifade edilerek, bu yapının sonradan kriminalize edilmesinin hukuk güvenliğini ortadan kaldırdığı belirtildi.
HDK, Berfin Azdal ile birlikte Pınar Aydınlar ve Ahmet Saymadi hakkında verilen mahkûmiyet kararlarının “somut delillere değil, niyet okumaya dayandığını” savundu ve kararların hukuka aykırı olduğunu vurguladı:
“Ortada hukuken geçerli bir gerekçeli karar değil, HDK’yi hedef alan ve suç üretme mantığıyla kurgulanmış bir metin bulunmaktadır. Ceza hukuku, siyasal muhalefeti tasfiye aracına dönüştürüldüğünde artık adalet dağıtmaz, korku üretir. Ancak tarih göstermiştir ki hukuksuzluk kalıcı değildir; bu davalar da hukuk tarihine adaletin değil, adaletsizliğin belgeleri olarak geçecektir.”
Açıklama, “Şüphesiz adaletsizliğin belgeleri olan kararlar, mücadelemizi durdurmaycak, adaletin tecelli edeceği aydınlık günlere olan inancımızı perçinleyecektir” ifadeleriyle sona erdi.
