• Ana Sayfa
  • Gündem
  • TOKİ evlerinde kura mağduriyeti: Kimse yerinde ve eski metrekarede değil

TOKİ evlerinde kura mağduriyeti: Kimse yerinde ve eski metrekarede değil

6 Şubat depremlerinin ardından Hatay’da, rezerv alan ilanı ve kura sonuçları sonrası mağduriyet yaşayan yurttaşlar seslerini duyurmaya çalışıyor. Evleri yıkılan veya riskli alan ilan edilen mülk sahipleri, metrekarelerin küçülmesinden, komşuluk ilişkilerinin yok olmasından ve merkezi konumdaki evlerinin yerine şehrin çeperlerinde konut verilmesinden şikayetçi.

TOKİ evlerinde kura mağduriyeti: Kimse yerinde ve eski metrekarede değil
TOKİ evlerinde kura mağduriyeti: Kimse yerinde ve eski metrekarede değil
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 30 Aralık 2025 08:27
  • Güncellenme: 30 Aralık 2025 08:56

6 Şubat depremlerinin merkez üslerinden Hatay’da depremden birkaç ay sonra başlayan rezerv alan mağduriyeti farklı boyutuyla sürüyor.

Kura çekimleriyle beraber metrekarelerin küçülmesinden, komşuluk ilişkilerinin yok olmasından ve merkezi konumdaki evlerinin yerine şehrin çeperlerinde konut verilmesinden şikayetçi. Bugün Atatürk Parkı’nda açıklama yapan hak sahipleri, mağdur olduklarını, sorunlarının çözülmesini talep etti. Açıklamaya CHP Hatay İl ve İlçe örgütü başkanları ile CHP Hatay Milletvekilleri Servet Mullaoğlu, Nermin Yıldırım Kara, Mehmet Güzelmansur katıldı.

‘2+1 dediler, 25 metrekarelik 2+0 çıktı’

Kültür Merkezi kavşağındaki binada dairesi bulunan bir yurttaş, yeni yapılan projede büyük bir hak kaybına uğradığını söyledi. Binadaki bağımsız bölüm sayısının dükkân eklenerek artırıldığını belirten depremzede, “Bize 2+1 dediler ancak salon-mutfak birleşik, toplam 25 metrekarelik 2+0 daireler yapılmış. Eski komşularımızın tamamı ara sokaklara dağıtıldı. Biz yerimizde, aynı komşularımızla birlikte yaşamak istiyoruz” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

‘Depremde her şeyimizi kaybettik, mahallemizi kaybetmek istemiyoruz’

Atatürk Parkı bitişiğinde dairesi bulunan bir başka yurttaş ise, alanın “rezerv alan” ilan edilmesiyle birlikte belirsizliğe itildiklerini ifade etti. Yerinde dönüşüm talep eden mülk sahibi, “Ömür boyu çalışıp bu evi aldım. Şimdi bizi başka yerlere göndermek istiyorlar. Depremde her şeyimizi kaybettik, bir de mahallemizi kaybetmek istemiyoruz” dedi.

‘Neden TOKİ’ye gideyim? Merkezdeki hakkımı istiyorum’

Gündüz Caddesi sakinleri de benzer bir “yer değiştirme sorunuyla karşı karşıya. Cadde üzerindeki 3+1 dairesine karşılık, birkaç blok ötede ve ara sokakta 2+1 daire verildiğini belirten bir vatandaş, “İtiraz ettiğimde ‘İstersen TOKİ’den 3+1 verelim’ dediler. Ben neden merkezdeki yerimi bırakıp TOKİ’ye gideyim? Yerimi istiyorum” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Üç yıldır çadırda yaşayan yurttaş: Evimi tadilat etmeme izin verin

Riskli alan ilanı nedeniyle sağlam binalarına dahi giremediklerini belirten engelli bir depremzede ise dramatik koşullarını anlattı. Üç yıldır ablasıyla birlikte çadırda yaşadığını belirten vatandaş, “Tadilat yapıp evime girmek istiyorum ama izin vermiyorlar. Tapu numaralarımız değiştirilmiş. Param yok, gidecek yerim yok. Bizi resmen sokağa atacaklar” diyerek yardım istedi.

Kura çıkmazı: Kura şans işi, becayiş yapın

Kura sonuçlarındaki adaletsizlik iddiaları da gündemde. 3+1 dairesi olana 2+1, 2+1 dairesi olana 3+1 çıktığını söyleyen bir kadın, “Üç çocuğum var, 65 metrekareye sığmamız imkânsız. CİMER’e yazdım, ‘Kura şans işi, becayiş yapın’ cevabı aldım. Becayiş yapacağımız kişi bunun için para istemeyecek mi?” sorusunu yöneltti.

‘Dikmece’de çok yalnız kaldım, komşularımı istiyorum’

Evinin eski Tapu Kadastro Müdürlüğü’nün karşısında, ana yol üzerindeki bir binanın dördüncü katında olduğunu belirten bir depremzede sürecini şu sözlerle aktardı:

“Depremden sonra Samandağ yolundaki Kırgız Çadırkenti’ne gittik ve orada tam 20 ay kaldım. 20 ay boyunca çadırda yaşayan birinin ruh sağlığının ve psikolojisinin ne hale geleceğini anlatmam mümkün değil. 3 Şubat 2024’teki çekilişte bana Dikmece’de bir ev çıktı. Çaresizlikten kabul ettim ve 5-6 ay orada yaşadım; ancak orada yapayalnız kaldım. Eşim rahmetli olmuştu, çocuklarım ise Hatay dışındaydı. Çevremde sohbet edecek tek bir tanıdığım bile yoktu.

Eski mahallemi, o güzel komşuluk ilişkilerimi çok özledim ve en azından mahalleme dönmek istedim. AFAD’a gidip ne yapmam gerektiğini sorduğumda, bana bir feragatname belgesi verdiler; ‘Bunu noterden onaylatıp getirin, eski mahallenizde hak sahibi olursunuz’ dediler. Ben de eski mahalleme dönebilmek umuduyla Dikmece’deki haklarımdan vazgeçtim. Büyük bir umutla buradaki kurayı bekledim. 5 Aralık’taki kurada ismim çıktı ancak evim eski komşularımın olduğu bölgeye değil, yine uzak bir noktaya, arka tarafa verildi. Bunca mücadeleden sonra maalesef yine yalnız kaldım.” (ANKA)