• Ana Sayfa
  • Kadın
  • Abdullah Zeydan: Rojin Kabaiş’in adı, Van’da Aile Politikaları Daire Başkanlığı Yaşam Merkezi’ne verildi

Abdullah Zeydan: Rojin Kabaiş’in adı, Van’da Aile Politikaları Daire Başkanlığı Yaşam Merkezi’ne verildi

Seçilmiş Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan, Rojin Kabaiş’in anısını yaşatmak adına oybirliğiyle Büyükşehir Meclisi’nde bir karar aldıklarını belirterek, “Rojin Kabaiş’in adını Aile Politikaları Daire Başkanlığı Yaşam Merkezi’ne verdik” dedi.

Abdullah Zeydan: Rojin Kabaiş’in adı, Van’da Aile Politikaları Daire Başkanlığı Yaşam Merkezi’ne verildi
Abdullah Zeydan: Rojin Kabaiş’in adı, Van’da Aile Politikaları Daire Başkanlığı Yaşam Merkezi’ne verildi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 24 Ekim 2025 13:40
  • Güncellenme: 24 Ekim 2025 13:41

Yerine kayyım atanan seçilmiş Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan, şüpheli şekilde öldürülen Rojin Kabaiş ve benzer şekilde hayatını kaybeden tüm kadınların anısını yaşatmak adına oy birliğiyle Van Büyükşehir Meclisi’nde bir karar aldıklarını belirterek, “Rojin Kabaiş’in adını Aile Politikaları Daire Başkanlığı Yaşam Merkezi’ne verdik” dedi.

Abdullah Zeydan, Belediye Meclisi üyesi Neslihan Şedal ve diğer belediye meclis üyeleri, Van depreminin 14. yılı dolayısıyla, TMMOB üyeleriyle toplantı yaptı.

Zeydan, Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne ilişkin “Bu kayyım, bu gaspçı, bu halkın iradesini gasp eden erkek egemen şiddet yanlısı anlayışın Rojin Kabaiş cinayetinin de üstünün örtülmesi konusunda büyük bir çaba içerisinde olduğuna şahit olduk” diye konuştu.

Zeydan, ilk andan itibaren aileye “kızınız intihar etti” dayatması yapıldığını, dosyaya gizlilik kararı konulduğunu, bunun da var olan şüpheleri daha da arttırdığını kaydetti.

Zeydan, “Peki neden bir yıl önce siz bunu açıklamadınız? Sizin örtmek istediğiniz, saklamak istediğiniz neydi? Aslında o anda bir teknik test de Rojin’in gerçekten suda boğulup boğulmadığının tespit edilebileceği çok basit bir test bile otopsi sırasında yapılmadı. Peki neden yapılmadı? Adli Tıp Kurumu uzmanları bunu dile getiriyor. Neden yapılmadı? Neyi gizlemek istediniz? Neyi saklamak istediniz?” ifadelerini kullandı.

Van Büyükşehir Meclisi olarak şüpheli bir şekilde katledilen Rojin Kabaiş ve diğer tüm kadınların anısını yaşatmak adına oy birliğiyle Büyükşehir Meclisi’nde bir karar aldıklarını belirten Zeydan, “Rojin Kabaiş’in adını Aile Politikaları Daire Başkanlığı Yaşam Merkezi’ne verdik” dedi.

İpekyolu Belediyesi ev sahipliğinde Sanat Galerisi’nde yapılan toplantıda konuşan Van Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Neslihan Şedal, 2011’de yaşanan depremin büyük can kaybına sebep olduğunu söyledi.

Doğal afetlerin önlenemeyeceğini ancak beşeri müdahalelerle risklerin daha da azaltılabileceğini belirten Şedal, “Maalesef yaşadığımız ülke afetler ülkesi olmasına rağmen sıklıkla çok şiddetli depremlerin yaşanarak büyük can kayıplarının yaşanmış olmasına rağmen vesayetçi anlayışın ortaya koyduğu politikalar sebebiyle kentlerimiz maalesef rant alanlarına dönüştürülüyor, betonlaştırılıyor. Hiçbir şekilde dirençli kentler olunması için çözümler üretilmiyor” ifadelerini kullandı.

Dirençli kentler yaratılması, afetlerin riskinin azaltılması konusunda yerel yönetimlere çok iş düştüğünü ifade eden Şedal, “Ancak vesayetçi anlayıştan, halkın iradesinin gasp edilmesinden kaynaklı, böylesi sorunlara maalesef çözüm bulunmuş olmuyor. Yarından itibaren Özalp ilçemizde başlamak üzere meşe ağaçlarının dikimi, kadın ormanları inşa edilmeye çalışılacak. Bizler bu vesileyle bir kez daha hem deprem de yaşamını yitirmiş olan tüm canlarımızı saygıyla anarak burada dikeceğimiz her bir fidanın yeni yaşamların önünü açabileceğini onlara verdiğimiz sözün de yerini bulması açısından anlamlı bir program olduğunu da ifade etmek isteriz” diye konuştu.

Abdullah Zeydan da kentin en önemli sorunlarından, risklerinden birinin deprem riski olduğunu, kayyumların bu konuda hiçbir adım atmadığını söyledi. Zeydan, şunları kaydetti:

“Aslında depremlere, afetlere karşı önlemler alması gerekirken belediyelerin kaynaklarını farklı kurumlara peşkeş çeken bir anlayışla da karşı karşıya kaldık. Bu kadar deprem riskiyle karşı karşıya kalan bir ilde bir Afet Koordinasyon Merkezi dahi yoktu. Kayyum gelir gelmez bizim bu kentin yararına yaptığımız her şeyi ortadan kaldırmaya çalıştı. Afet Koordinasyon Merkezi’ni de işlevsiz hale getirerek aslında ilgili meslek örgütleriyle yapacağımız bütün çalışmaların da önünü kapatarak ve o günden bugüne de nasıl ki 10 yıl önce 10 yıllık kayyım gaspı afetlere yönelik tedbirler konusunda tek bir adım atmamışsa bugün de işte neredeyse 8-9. ayına girdik, depremin, afetin etkilerini en aza indirecek hiçbir adım atmamış atmayacak da yani burada neredeyse Van halkı kaderiyle baş başa bırakılmış.”

DEM Parti Van Milletvekili Gülderen Varlı da şu ifadelere yer verdi:

“Ben de 23 Ekim günü geldiğinde derin hüzünler yaşıyorum. Evet gri betonlar belki öldürüyor ama hakikaten önlemler olmayınca da biz daha fazla ölüyoruz. Ama bir tek garip betonlar bizi öldürmedi. Bir tek o binalar bizi öldürmedi yani. Bizi hakikaten bugüne kadar depremle ilgili hiçbir çalışma olmaması da öldürdü. Bir tek Van depreminde miydi? Hayır; Maraş merkezli depreminde de gittiğimizde bu ses her tarafa yankılanıyordu. Sesimizi duyan yok mu? Bunun hukuki boyutu, siyasal boyutu veya işte teknik boyutu dile getiriliyor. Evet, ihmaller, peşkeş çekilen yerler bunlarla ilgili de sözleri söylüyorduk ama bu devlet hakikaten hiçbir zaman kendi halkının ya da halkın dediğinin yanında durmadı. Deprem gerçekliği tam da gözümüzün önünde dururken bununla ilgili hiçbir şey yapmıyor.”