Rusya-Ukrayna arasında Trump-Putin ekseninde bir ateşkes süreci beklentisi sürerken, AB’nin ‘Ukrayna lehine çabaları’ devam ediyor. AB Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Ukrayna’ya 40 milyar euroya (yaklaşık olarak 1.52 trilyon Türk Lirası) kadar yeni askeri destek sağlanmasını öngören bir plan sundu. İngiltere ise, Ukrayna’yı görüşmek üzere ‘gönüllüler koalisyonunu’ ikinci kez bir araya getiriyor.
Ukrayna’ya 40 milyar euroya kadar yeni askeri destek sağlanmasını öngören iddialı bir plan sunan Yüksek Temsilci Kaja Kallas’ın girişiminin gerçekleşmesi halinde Avrupa Birliği’nin (AB) Kiev’e geçen yıl sağladığı savunma yardımı iki kat artmış olacak.
Brüksel’de şimdiden “Kallas girişimi” olarak adlandırılan plan, topçu mühimmatı, hava savunma sistemleri, füzeler, insansız hava araçları ve savaş uçaklarına özel vurgu yaparak, Ukrayna’nın Rusya’nın saldırı savaşına karşı öncelikli ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor.
Ukrayna tugayları için eğitim ve teçhizat gibi öldürücü olmayan tedarikler de tarafsız üye devletlerin katılımını sağlamak üzere dikkate alınacak.
Bağışlar doğrudan donanım teslimatı ya da son üç yılda hızla büyüyen Ukrayna savunma sanayiinden alımları teşvik etmek için ideal olarak tasarlanmış mali katkılar yoluyla yapılabilecek.
Plan Pazartesi günü dışişleri bakanları toplantısında ve Perşembe günü de AB liderleri zirvesinde yeniden tartışılacak. Trump yönetiminin Moskova’ya yönelmesi ve Avrupalı müttefiklerine karşı giderek artan eleştirel söylemi karşısında Ukrayna’ya desteğin arttırılması ihtiyacı daha da acil hale geldi.
Orban’dan tepki
Macaristan, Ukrayna’ya askeri yardım konusunda, geçen hafta yapılan özel zirvenin ortak sonuç bildirgesini engelleyen sert eleştirilerde bulundu. Başbakan Viktor Orbán, bu yardımı, Donald Trump’ın savaşan taraflar arasında çözüm arayışına ters düşen ‘savaş yanlısı’ bir gündem olarak tanımladı. (Orbán, Vladimir Putin’in savaş yanlısı mı yoksa barış yanlısı bir gündemi mi izlediğini söylemeyi reddetti).
Macaristan, Ukrayna’ya gönderdikleri silah ve mühimmat için üye ülkelere kısmi geri ödeme yapmayı amaçlayan Avrupa Barış Fonu (EPF) kapsamındaki 6,6 milyar euroluk (250.8 milyar TL) fonu neredeyse iki yıldır veto ediyor. Diplomatlar, Budapeşte’yi aşarak EPF’yi serbest bırakmanın çeşitli yollarını denediler, ancak şu ana kadar hiçbir çözüm başarılı olamadı.
Kallas’ın ise Budapeşte’yi ‘by-pass edecek’ bir yöntem üzerinde çalıştığı iddia ediliyor. Kiev’e askeri yardım yapılmasını şiddetle eleştiren bir diğer ülke olan Slovakya da engel olabilir.
Fransa’nın çekinceleri
Kallas, askeri katkının “bir kısmının” her ülkenin “ekonomik ağırlığı” ile “uyumlu” olarak yapılmasını, en büyük ülkelerin en büyük bağışları yapmasını sağlamak için gayri safi milli gelirin (GSMH) başlıca gösterge olarak kullanılmasını önerdi.
Fransa’nın bu formüle karşı çıkacağına inanılıyor, çünkü bu durumda ülke, Almanya’dan sonra tüm yıl için ikinci sırada yer alacak şekilde yüksek bir taahhüt vermiş olacak. Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’ne göre, Fransa, askeri destek açısından çok daha küçük ülkeler olan Danimarka, İsveç ve Hollanda’nın gerisinde kalıyor.
Paris’in yardımlarını, kendi mali durumuna ve Ukrayna’nın sahadaki değişen ihtiyaçlarına dayandırmayı tercih ettiği söyleniyor.
Hesaplama sürecine, Ukrayna’ya sağlanan güvenlik garantilerinin değeri de dahil edilebilir. Bu durum, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rusya ile olası bir anlaşmayı korumak için sahaya asker göndermeye hazır olduğunu söylediği Fransa’nın işine yarayabilir.
İngiltere’den ‘gönüllüler toplantısı’ için yeni çağrı
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Ukrayna’daki savaşı görüşmek üzere ABD’nin katılmayacağı ikinci bir küresel liderler toplantısı düzenliyor.
Starmer’ın “gönüllüler koalisyonu” olarak adlandırdığı bu toplantı, 2 Mart’taki ilk zirveden farklı olarak sanal ortamda gerçekleştirilecek.
Bu görüşme, Rusya’nın 30 günlük ateşkesi desteklemesini sağlamayı amaçlayan hummalı bir diplomasi haftasının ardından geldi.
Görüşmede ülkelerin Ukrayna’ya askeri ve mali açıdan nasıl yardımcı olabileceklerinin yanı sıra gelecekte olası bir barışı koruma misyonuna verilecek desteğin ölçülmesi de bekleniyor.
Toplantı öncesinde ofisinden yapılan açıklamada Starmer’ın liderlere, “Eğer Rusya nihayet masaya gelirse, ciddi ve kalıcı bir barış olmasını sağlamak için ateşkesi izlemeye hazır olmalıyız,” demesi bekleniyor. “Eğer bunu yapmazlarsa, o zaman bu savaşın sona ermesini sağlamak için Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı arttırmak üzere tüm gücümüzle çalışmalıyız.”
Aralarında Avrupalı ortakların ve Ukrayna’nın da bulunduğu yaklaşık 25 ülkenin toplantıya katılması bekleniyor. Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve Ukrayna’dan liderlerin yanı sıra NATO ve Avrupa Birliği yönetiminden yetkililer de katılacak.