• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Açık Radyo’nun yayınları RTÜK’ün lisans iptali kararının ardından sona erdi

Açık Radyo’nun yayınları RTÜK’ün lisans iptali kararının ardından sona erdi

95.0 frekansından yayın yapan Açık Radyo’nun yayınları RTÜK’ün lisans iptali kararının ardından sona erdi.

Açık Radyo’nun yayınları RTÜK’ün lisans iptali kararının ardından sona erdi
Açık Radyo’nun yayınları RTÜK’ün lisans iptali kararının ardından sona erdi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 16 Ekim 2024 13:59
  • Güncellenme: 16 Ekim 2024 14:43

Yaklaşık 30 yıldır bağımsız radyo istasyonlarından biri olan Açık Radyo’nun yayınları, bugün saat 13.00 itibarıyla sona erdi. İstasyonun karasal yayınının yanı sıra dijital mecralardaki yayınına da son verildi.

Radyo yönetimi, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) lisans iptaline karşı “hukuk mücadelesini” sürdürecek.

Açık Radyo’nun son yayınına katılan radyo çalışanları bu vedayı “kısa bir ara” olarak tanımladı.

Açık Radyo, kurucusu Ömer Madra’nın konuşması ile veda etti. Madra tüm dinleyicilerine ve destekçilerine teşekkür ederken, Açık Gazete’nin sloganını yineledi. Ömer Madra, “Açık Radyo kainatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine açık kalacaktır” dedi. Radyoda son çalınan şarkı da, Açık Gazete’nin jeneriği ile de simgeleşen Beach Boys imzalı ‘Good Vibrations’ oldu.

TSİ 17.30’da Tophane’deki Açık Radyo binası önünde radyo yönetimi tarafından konuya ilişkin bir basın açıklaması yapılacak.

Radyo tarafından 11 Ekim’de yapılan açıklamada, “Türkiye’de ve belki de dünyada en geniş çapta ses ve ifade biçimlerine muazzam bir alan açmış radyomuz tamamıyla bürokratik ve teknik bir gerekçeyle ifade özgürlüğünden mahrum bırakılıyor. Oysa milyonlarca dinleyicisinin kolaylıkla şahitlik edebileceği gibi Açık Radyo bunca yıldır yaratmış olduğu toplumsal etki sayesinde susturulamaz” denilmişti. Çeşitli yasal yollara başvurmak suretiyle hukuki mücadeleyi sürdürecekleri mesajının paylaşıldığı açıklamada, “Karasal yayın hayatımıza ilişkin bu ayrılığın, geçici olacağını ve bir an önce sona ereceğini umuyoruz” ifadeleri yer almıştı.

Son günlerde sosyal medyada birçok kişi #AçıkRadyoAçıkKalmalı ve #AçıkRadyoSusturulamaz etiketleriyle dayanışma mesajları verdi.


 RTÜK üyesi İpekyüz: Açık Radyo’nun lisans iptali adil değildir

DEM Parti kontenjanında Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi, Necdet İpekyüz ile CHP kontenjanından yer alan iki üye karara karşı oy kullandı.

İpekyüz, karşı oy kullanma gerekçesinde, “Açık RD’ çağrı işaretli medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınlarını sonlandıracak lisans iptali kararı verilmesi, adil ve ölçülü değildir. Bu nedenle yayıncı kuruluşun, ilk kez karşılaştığı bir yaptırım konusunda güçlük yaşaması ve Kurul toplantısından önce,  ‘teknik sorun’ ve yaptırımı uygulama iradesini beyan etmesine karşın, bu konunun dikkate alınıp değerlendirme yapılmadan yayın lisansının iptali kararı, adil ve orantılı değildir” dedi.

İpekyüz, şunları belirtti:

“Basın mensuplarının güvenilir bir biçimde meslek hayatlarını sürdürebilmesi ve sansür ya da otosansüre maruz kalmadan yayın/yayım hayatlarına devam edebilmesi, demokratik bir toplumun olmazsa olmaz kuralıdır. Aynı zamanda hükümetler ile düzenleyici ve denetleyici otoritelerin de bu noktada aynı paydada buluşması, bu hakların hem yayıncılar hem de vatandaşlar adına korunması gerekmektedir. Böylelikle RTÜK’ten yayın kuruluşlarının ve habercilerin yanında olması, onların haklarını gözetmesi ve ifade özgürlüğünün sağlanabilmesi için gerekli olan alanın sağlanması çabasını göstermesi beklenmektedir.”

Türkiye’deki çok sesliliğe darbe vuracağı göz önünde bulundurularak, ilk tebligat ile ‘iyi niyet’li bir şekilde hareket ederek kanuna karşı gelmeyen, yaklaşık 30 yıldır yayın hayatını sürdüren bir yayıncının yayınlarına son vererek bu çabanın gösterilmeyeceğinin hatırlatılması gerekmektedir. Dolayısıyla; Açık RD çağrı işaretli medya hizmet sağlayıcı kuruluşun, Üst Kurul yaptırımlarından birini yerine getirip, diğerini yerine getirmemesine ilişkin hususta da; kuruluşun teknik yetersizlik nedeniyle ikinci yaptırımın uygulanamadığına dair beyanı ile yaptırımın ilk aşaması olan idari para cezası kısmının uygulandığının dikkate alınması ve yayıncı kuruluş lehine bir tutum sergilenmesi, demokratik toplumlarda basın/ifade özgürlüğünün sağlanması amacına daha uygun düşecektir.Bu nedenlerle, basın ve ifade özgürlüğüne ölçüsüz bir müdahale içeren karara karşı oy kullandım.”