Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, partisinin 24. kuruluş yıl dönümü kutlamalarından önce yaptığı açıklamada CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yargıya ve adalet sistemine yönelik sözlerini eleştirdi:
“Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın yargıya ve adalet sistemine yönelik tehdit, hakaret ve dezenformasyon içeren beyanları yeni değil. Maalesef CHP, son dönemde adeta bir ‘yalan üretim merkezi’ne dönüşmüş durumda. Oradan üretilen yalanlarla kamuoyu etkilenebileceğini sanıyorlar ama bu nafile. Gerçek hiçbir zaman ortadan kaldırılamaz, yalan beyanlar ve dezenformasyonlar mutlaka açığa çıkar.”
‘Algı yaratılmak isteniyor’
Geçen hafta CHP Genel Başkanı Özel’in, “Hakimler ve Savcılar Kurulu’na çok önemli belgeler ve görüntüler ulaştıracağız” sözlerini hatırlatan Tunç, “Biz de ‘Hiç beklemeyin, elinizde belge ve deliller varsa hemen yargı makamlarına iletin’ çağrısı yaptık. Bir hafta sonra verilen dilekçenin içeriğini kamuoyu gördü. İstanbul’daki yolsuzluk soruşturmasında bir şüpheli ile avukatının yaptığı görüşme üzerinden, yargıda bir ‘borsa’ varmış algısı yaratılmak isteniyor. Bunun yargıyla ve savcılık makamıyla bir ilgisi yok” ifadelerini kullandı. Yılmaz Tunç şunları da söyledi:
“Dün geceden itibaren yeniden bir beklenti oluşturuldu. ‘Elimizde çok önemli belgeler var, AK Parti çökecek’ gibi söylemler, CHP Genel Merkezi’nde üretilen asılsız beyanların tekrarından ibaret. Bugün gördük ki böyle bir durum söz konusu değil” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle ilgili adli soruşturmanın, CHP İl Başkanlığı binasının alınma sürecine dair görüntülerin basına yansımasıyla başladığını belirten Bakan, “O görüntülerde para desteleri, valizlerdeki eurolar görüldü. Bu görüntüleri basına veren de kendi arkadaşlarıydı. O kişilerden yola çıkılarak soruşturma genişledi, ilçe belediyelerine kadar uzandı.”
‘Siyasi operasyon’ sözlerine eleştiri
Soruşturma sürecinde CHP Genel Başkanı’nın “siyasi operasyon” söylemini eleştiren Tunç, “Oysa sorumlu bir lider, ‘Arkadaşlarımızın suçsuz olduğuna inanıyoruz ama yargıya saygı duyuyoruz’ diyerek süreci beklemeliydi. Ancak süreç ilerledikçe deliller, itirafçı beyanları, dijital kayıtlar, MASAK raporları ve kolluk tespitleri soruşturmayı büyüttü. Manavgat’taki suçüstü operasyonu gibi örnekler de ortada” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanına yönelik soruşturmada da benzer durum yaşandığını söyleyen Bakan, “Sahiplenildi ama belgelerin, belediyenin kendi teftiş kurulunca hazırlanıp savcılığa sunulduğu ortaya çıktı. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi açıktır: Savcı, ihbar veya iddia olduğunda soruşturma başlatmak zorundadır. Aksi halde görevini yapmamış olur” dedi.
CHP’ye yüklendi
Bakan, AK Parti’nin 24. kuruluş yıl dönümü için “Bu önemli günde manipülasyonlarla gölge düşürmeye çalışmak nafiledir. Milletimiz 23 yıldır sandıkta AK Parti’ye, Cumhur İttifakı’na ve Recep Tayyip Erdoğan’a destek veriyor çünkü bu parti milletin sesine kulak veriyor, 81 vilayete yatırım yapıyor, vesayeti tasfiye ediyor ve doğru politikalar üretiyor. CHP ise maalesef doğru politikaların yanında durmak yerine, yalan ve dezenformasyonun peşinde koşuyor” ifadelerini kullandı.
HSK’nın olağanüstü çağrısına yanıt
HSK’nın olağanüstü toplanması çağrısına ilişkin ise Tunç, “HSK ne zaman toplanacağına kendisi karar verir. Geçen haftaki dilekçenin içeriği kamuoyunca görüldü. Bahsettikleri iddialarla ilgili başvuru yaparlarsa gerekli incelemeler yapılır ama HSK, Özgür Özel’in dediği tarihte toplanmaz. HSK, tecrübeli ve şerefli yargı mensuplarından oluşur. Onlara yönelik hakaretleri de tamamen iade ediyoruz” dedi.
Özlem Çerçioğlu’nun istifası
Özlem Çerçioğlu’nun istifası ve CHP’nin tepkisi üzerine konuşan Tunç, “Değerli arkadaşlar, bir gün önce methiyeler düzeceksiniz; ‘Türkiye’nin en başarılı belediye başkanı’ diyeceksiniz, ‘Topuklu Efe’ diyeceksiniz, ‘onunla şeref duyuyoruz’ diyeceksiniz. Ama ertesi gün, ‘Cumhuriyet Halk Partisi’nde artık siyaset yapmam mümkün değil’ diyerek istifa eden bir belediye başkanınızı yerden yere vuracaksınız. İşte bu, tam bir çelişkidir. Burada, maalesef Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın söylemlerinde tutarlılık göremiyoruz. Onu tutarlı olmaya davet ediyoruz. Tutarlı olursa, temiz siyaset yapmak isterse ve kirli siyasete yol açacak eylem ve söylemlerden uzak durursa, bu kendi menfaatinedir” ifadelerini kullandı.
