Hayatını kaybeden Cumartesi Anneleri’nin sembol isimlerinden biri olan Emine Ocak için Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü Ruhat Sena Akşener açıklama yaptı.
“Emine Ocak’ın vefatından duyduğumuz üzüntü, yorulmak bilmeden aradığı ve hak ettiği adalet ve hesap verebilirlikten mahrum olarak hayatını kaybetmiş olmasıyla daha da artmaktadır” diyen Akşener:
“Emine Ocak, oğlunun gözaltında işkenceyle öldürülmesinden bu yana geçen 30 yıl boyunca, 1980’li ve 1990’lı yıllarda Türkiye’de zorla kaybedilen ve öldürülen yüzlerce kişinin akıbetinin ve nerede olduklarının yetkililer tarafından araştırılması talebinden vazgeçmedi.
Kendisi, barışçıl protestoların önemine dair güçlü küresel bir sembol haline gelen Cumartesi Anneleri hareketinin kilit isimlerinden biriydi. Oğlu Hasan’ın polis gözetiminde işkenceyle öldürülmesinden sorumlu olanların adaletle yüzleşeceğine dair umudunu hiçbir zaman kaybetmedi. Zorla kaybedilen herkes için hakikat, adalet ve hesap verebilirlik hakkının önemine ve gücüne olan inancını hiç yitirmedi. Onu çok özleyeceğiz.”
Cumartesi Anneleri/İnsanları, 27 Mayıs 1995’te Galatasaray Meydanı’nda, yetkilileri 1980 askeri darbesi ve 1990’lardaki olağanüstü hâl döneminde gözaltında zorla kaybedilen ve öldürülen yüzlerce kişinin akıbetini ve nerede olduklarını araştırmaya çağırdıkları barışçıl oturma eylemlerine başladı.
Emine Ocak, Mart 1995’te işkenceyle öldürülen 30 yaşındaki Hasan Ocak’ın annesiydi.
Hasan Ocak’ın bedeni 58 gün sonra ormanlık bir alanda isimsiz bir mezarda bulundu.
2004 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’nin Hasan Ocak’ın yaşam hakkını ihlal ettiğine karar verdi.
Bugüne kadar hiçbir yetkili Hasan Ocak’ın zorla kaybedilmesinden ve gözaltında öldürülmesinden sorumlu tutulmadı ve yargılanmadı.