DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin oluşturduğu çatı partisi Yeni Yol, grup toplantısını gerçekleştirerek gündemi değerlendirdi. Grup toplantısında konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze planına tepki gösterdi.
‘Gazze, otonom olarak Türkiye’ye bağlansın’
Gazze’nin son meşru devletinin Osmanlı Devleti olduğunu söyleyen Davutoğlu, ‘Trump tehdidine karşı’ Gazze’nin otonom olarak Türkiye’ye bağlanmasını teklif etti:
“Trump’ın asıl istediği, Filistinlilerin hakkı olan doğal gaz alanlarına el koymak. Bir Türk olarak Trump’a söylüyorum: Gazzelilerin son meşru devleti Osmanlı’dır. Biz de Osmanlı’nın meşru süreklilik devletiyiz. Gazzeliler referandum yapsınlar ve Filistin devleti kurulana kadar Türkiye Cumhuriyeti’ne otonom bölge olarak bağlasınlar. Amerika oradan gelip Gazze’ye el koyacak da biz Gazzelilere sahip çıkmayacak mıyız? Eğer bir göç olacaksa Trump, İsraillileri 100 yıl önce taşıdınız, bir kere daha alın o kıymetli siyonistlerinizi Amerika’daki topraklarınıza götürün.”
ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye yönelik açıklamalarından sonra dokuz ülkenin bir araya gelerek Gazze için bildiri yayımlamasına da değinen Davutoğlu, “Gönül isterdi ki burada Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da olsun ama yok. Gönül isterdi ki bu dokuz ülkenin yanında 57 Müslüman ülke de olsun ama sadece Malezya ve Senegal var” dedi.
‘Şu an uluslararası hukuk yok’
Davutoğlu, Trump’ın başkan olduktan sonra aldığı kararları hatırlatarak şunları kaydetti:
“İkinci Dünya Savaşı sonrasında o acılar üzerinde insanlığın ürettiği bütün kurumları ve değerleri yerle bir etmeye kararlı. Evrensel İnsan Hakları Beyannamesine dayanan İnsan Hakları Konseyi’nden çekildi ve Birleşmiş Milletler’in özünü yok etti. BM Unesco’dan Arnuva’dan, Dünya Ticaret Örgütü’nden, Dünya Sağlık Örgütü’nden çekildi. Kanada’dan, Meksika’dan, Danimarka’dan toprak talep etti. Yani şu an uluslararası hukuk yoktur arkadaşlar, herkes ayağını buna göre denk alsın. Kimse artık kendi sınırının bütünlüğünden emin olamaz. Dün alüminyum ve demire yüzde 25 vergi getirdi. Bu Dünya Ticaret Örgütü’nün dibine dinamit koymak demek. Serbest ticaret ilkesinin yok olması demek. Bundan sonra herkes gümrük duvarlarını yükselterek dünya birbiriyle ticaret yapamaz hale gelip ABD’nin tek taraflı emperyal düzenini kurması demek. Bu yeni düzenin adı yeni emperyalist sömürgeciliktir.”
İmamoğlu’na seslendi: Senin işin ne zaman yapılacağı belli olmayan seçime hazırlanmak değil
Davutoğlu, iktidar ve muhalefetin üç yıl sonra yapılacak bir seçime odaklandığını belirterek “İktidar sayın Erdoğan’dan başka kazanabilecek bir aday çıkaramayacağı kuşkusu, korkusu içinde Erdoğan’a ebedi Cumhurbaşkanlığı verme peşinde. Muhalefet de sanki üç ayrı parti varmış gibi üçlü zirveler yaparak bir alternatif cumhurbaşkanı adayı çıkarma peşinde” dedi.
İktidar ve muhalefetin önümüzdeki seçimlere odaklanarak İstanbul depremi hazırlığını göz ardı ettiklerine dikkat çeken Davutoğlu, şöyle dedi:
“İktidara söylüyorum bu deprem felaketinden sonra birinci vazifeniz İstanbul depremini düşünmektir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına söylüyorum, senin işin ne zaman yapılacağı belli olmayan seçime hazırlanmak değil İstanbul depremine hazırlanmaktır. İktidara söylüyorum, belediye başkanlarını yolsuzluklarla tutuklatmaya çalıştığınız belediye başkanlarından önce Kartalkaya’nın sorumlusu olan o Kültür ve Turizm Bakanı’nı sorgulayın. Meseleleri sen benden kötüsün, ben senden kötüyüm… Muhalefete de sesleniyorum, iktidarın yolsuzluklarına hep beraber karşı çıkıyorduk, kendi çürük elmalarınızı temizleyin. yerel yönetimlerde yaşanan yolsuzluklara son verin.”