• Ana Sayfa
  • Manşet
  • CHP’nin Esenyurt mitingi | Ahmet Özer: Barış sürecini yürekten destekliyorum

CHP’nin Esenyurt mitingi | Ahmet Özer: Barış sürecini yürekten destekliyorum

Tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer, partisinin Esenyurt’ta düzenlediği mitinge gönderdiği mesajında, ” Eşitlik, adalet ve özgürlük dolu bir dünya için mücadelemiz sürecek. Bu çerçevede barış sürecini de yürekten destekliyor, başarısı için üstümüze düşen her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu bilmenizi istiyorum.” dedi.

CHP’nin Esenyurt mitingi | Ahmet Özer: Barış sürecini yürekten destekliyorum
CHP’nin Esenyurt mitingi | Ahmet Özer: Barış sürecini yürekten destekliyorum
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 30 Ekim 2025 20:34
  • Güncellenme: 30 Ekim 2025 20:57

CHP, Ahmet Özer’in tutukluluğunun 1’inci yılında Esenyurt’ta “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi düzenledi. Ahmet Özer’in mitinge gönderdiği mesajı kızı Seraf Özer okudu. Özer, mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Değerli halkımız, hepinizi en içten duygularımla Silivri Zindanı’ndan selamlıyorum. Kardeşlerim, karanlıklar korkakların sığınağıdır. Hükmü, cesurların ortaya çıkıp ışığı yakana kadardır. Siz bugün bu meydanda bu ışığı yaktınız. Zira özgürlük ve demokrasi mücadelesinin bir insanın en onurlu mücadelesi olduğunu biliyorsunuz. Selam olsun özgürlük için mücadele edenlere, selam olsun insanlık onurunu yüceltenlere. Değerli kardeşlerim, 2024 Ekim ayında Esenyurt’ta başlayan operasyonun üzerinden tam bir yıl geçti. Bizim seçimi kazanmamızı içine sindiremeyenler, Kürt seçmenle Cumhuriyet Halk Partisi arasında bir köprü kurmamızdan korkanlar; Esenyurt’ta yıllara sığacak hizmetleri kısa sürede gerçekleştirerek halkın gönlüne girmemizi ve bir Kürt’ün gelip İstanbul’da Türkiye’nin en büyük ilçesini yönetmesini hazmedemeyenler harekete geçtiler.”

‘Bu baskı ve zulüm günlerinde asla korkmadım, sinmedim, geri çekilmedim’

“Hukuku sopa gibi kullanarak, içi boş ve düzmece bir dosya ile beni gözaltına alıp jet hızıyla tutukladılar. Yerime kayyum atadılar, halkın iradesini gasp ettiler. Ama bilmedikleri bir şey var: Biz asla baş eğmeyiz. Biz bu yolu başımız dik, direncimiz yüksek bir biçimde yürüyoruz. Zira bizi zindana tıkanlar bedenlerimizi hapsedebilir; fakat biz irademizle, adalet ve özgürlük için akıl, sabır ve dirayetle halkımıza olan sorumluluğumuzun bilinciyle 12 metrekarelik bir hücrede direniyoruz. Kıymetli Esenyurtlu kardeşlerim, kayyum davasına karşı açtığımız davada mahkeme bizi haklı bularak dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne gönderdi. Bundan çıkacak sonuç yalnızca Esenyurt için değil, tüm Türkiye için örnek ve emsal olacaktır. Dostlarım, bu baskı ve zulüm günlerinde asla korkmadım, sinmedim, geri çekilmedim. Haksızlıkların ve hukuksuzlukların üstüne cesaretle gittim. Cesaretimiz, haklılığımızdan geliyor.

İşte bu noktada, cesur ve kararlı duruşuyla Genel Başkanımız Özgür Özel, İstanbul İl Başkanımız Özgür Çelik bize umut oldu. Yol arkadaşı olmaktan onur duyduğum Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere bizler, mahkeme salonlarını bu hukuksuzlukların teşhir edildiği, insan onurunun korunduğu platformlara çevirdik. Her şey daha özgür bir gelecek için, kardeşlerim. Mücadelemizi ve direnişimizi sadece kendimiz için değil, bizi seçen yüzbinlerin yani sizlerin, Esenyurt halkının hakkını ve hukukunu korumak için veriyoruz. Bu mücadeleyi insanların insanlık onuruna yakışır şekilde yaşaması için veriyoruz. Eşitlik, adalet ve özgürlük dolu bir dünya için mücadelemiz sürecek.”

‘Barış sürecini yürekten destekliyorum’

“Bu çerçevede barış sürecini de yürekten destekliyor, başarısı için üstümüze düşen her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu bilmenizi istiyorum. Ayrıca bu süreçte verdikleri destek ve üstlendikleri rol nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e ve DEM Parti Eş Genel Başkanları Sayın Tuncer Bakırhan ile Sayın Tülay Hatimoğlu başta olmak üzere emeği geçen bütün parti temsilcilerine teşekkürlerimi iletiyorum.

Değerli dostlar, bir yıldır içerideyim. Bu süre içinde Silivri Zindanı’nda dört duvar arasında, 12 metrekarelik bir hücrede hep dik durdum, eğilmedim. Çünkü haklı olduğumu ve siyasi hesaplarla burada tutulduğumu çok iyi biliyorum. Sizlerin bana verdiği değerli emaneti asla yere düşürmedim. Mahkemelerde savunmalarımı Esenyurt halkı adına da yaptım. Beni bu göreve layık gören sizleri asla mahcup etmedim. Her zaman gururla, başım dik, alnım açık yürüdüm ve yürümeye devam ediyorum.”

‘Ülkemizin özgür günlerinde buluşmak dileğiyle…’

“En büyük üzüntüm; Esenyurt için gece gündüz demeden son sürat çalışırken –ki bunun en yakın şahidi Esenyurt halkıdır– bir anda önümüzü kesip bize hizmet yapmaktan alıkoymalarıdır. Nice acılar vardır ki, insanı öldürmez, güçlendirir. Ben de buradan daha güçlenerek ve daha da donanarak çıkacağıma inanıyorum. Burada yattığım her gün Esenyurt’u düşündüm, Esenyurt’u takip ettim. Esenyurt için yeni projeler geliştirdim. Yeni hedefler, yeni projeler ve yenilenmiş kadrolarla yola daha motive bir biçimde devam edeceğimiz günler yakındır. İnanıyorum ki Esenyurt halkı da bizi bekliyor.

Sözlerimi şöyle sonlandırmak istiyorum: Kıymetli kardeşlerim, demokrasi ve özgürlük mücadelesi bir insanın en onurlu mücadelesidir. Böyle dönemlerde ağır bedelleri oluyor. Bu bedelleri ödemekten geri durmayanların sayesinde eşitliğe, adalete ve özgürlüğe dair umutlarımız hep diri kalıyor. Bu umutları boşa çıkarmamak için mücadelemiz devam edecek. Tarih bize diyor ki; haklı olanlar mutlaka kazanır. Bizler de haklıyız ve mutlaka kazanacağız. Karanlık yoğunlaştığında şafak yakındır. Ülkemizin özgür günlerinde buluşmak dileğiyle…”

İmamoğlu’ndan mesaj: Vakti gelmiş bir değişimin önünde hiçbir güç duramaz

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Ekrem İmamoğlu’nun mitinge gönderdiği mesajı okudu. İmamoğlu, mitinge gönderdiği mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Silivri’den Esenyurt’a kocaman bir merhaba. Uzun yıllar, rant odaklı imar anlayışıyla büyük bir şehircilik katliamı yaşatılan Esenyurt, 2019’dan itibaren Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkçı ve icraatçı sosyal belediyeciliğiyle tanıştı. Böylece Esenyurt; sosyal yardımlardan kreşlere, öğrenci yurtlarından bölgesel istihdam ofislerine, kent lokantalarından yaşam vadilerine kadar her alanda hizmet ve yatırım almaya başladı. Rantçı belediyecilik yerini halkçı belediyeciliğe bırakınca, Esenyurtlu kıymetli hemşerilerim de nihayet rahat bir nefes alır oldu. 2024’te değerli yol arkadaşım Prof. Dr. Ahmet Özer, her iki kişiden birinin oyuyla hizmet bayrağını teslim aldı ve canla başla görevine sarıldı.

Ama yenilenler, yenilgiyi bir türlü hazmedemediler. Önce akademik kariyerini, ömrünü, barışa ve bilime adamış Ahmet Özer hocamızı terörle irtibatlı ilan etmeye kalktılar ve tutukladılar. 2024 yerel seçimlerinde Esenyurtluların iradesinin yönetime en demokratik biçimde yansıyabilmesi için sergilenen çabayı suçmuş gibi göstermeye çalıştılar. Ortaya koydukları sözde kanıtların hukuken, mantıken hiçbir geçerliliği yoktu. Suç ve suçlu yaratmak için uydurulmuş şeylerdi. Sonra, iftira ve kumpasla, tehdit ve şantajla örülmüş, tamamen siyasi amaçlı bir başka dava dolayısıyla Ahmet Özer hocamızı ikinci kez tutukladılar.”

‘Yargı eliyle rakibi saf dışı bırakarak seçim kazanmaya uğraşıyorlar’

“Bugün, Esenyurt’un seçilmiş başkanı, değerli yol arkadaşım, Ahmet Özer hocamızın tutukluluğunun birinci yıl dönümüdür. Bir yıldır milli irade, bir yıldır hukuk, bir yıldır demokrasi ayaklar altına alınıyor. Geçtiğimiz bir yılda her geçen gün daha da zalimleşen bir iktidar var karşımızda. Milletin vermediği meşruiyeti yabancı güçlerden dilenen, koltuğunu korumak için taviz üstüne taviz veren bir iktidar bu. Kendi çıkarları uğruna ülkemizin doğal kaynaklarını, nadir toprak elementlerini yabancılara peşkeş çeken bir iktidar bu. Milletimizin artık onlara tahammülünün kalmadığını, bir daha asla sandıkta seçim kazanamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Onun için, yargı eliyle rakibi saf dışı bırakarak seçim kazanmaya uğraşıyorlar.

“Dürüst ve adil bir seçimden, mertçe, yiğitçe bir mücadeleden o kadar korkuyorlar ki, beni saf dışı bırakabilmek için her yalana, her yılana sarılıyorlar. Beni ve arkadaşlarımı casus ilan etmeye kadar getirdiler işi. İşte, açıkça itham ediyorum: Kim, siyasi rakibinden kurtulmak, milletin iradesini baskı altına almak için, casusluk gibi en ciddiye alınması gereken konuları bile alçakça istismar ediyorsa, bilin ki o millet ve devlet aleyhine çalışıyordur. Ben, aziz milletimin iyiliği için her türlü yükü omuzlamaktan, her mihnete katlanmaktan asla geri durmamış, bundan sonra da geri durmayacak bir vatan evladıyım, katıksız bir yurtseverim. Ben, bu cennet vatan uğruna gerekirse canımı vermekte asla tereddüt etmem. Benim milletime, vatanıma, bayrağıma olan sevgimi, bağlılığımı en iyi milletim biliyor.”

‘Yılmayacağız, yorulmayacağız ve mutlaka başaracağız’

“Sevgili hemşerilerim; koltuklarını korumak için itibarlarını, milletin sevgisini ve güvenini kaybedenler, yolun sonuna geldiler. Onlar yolun sonunda, ama biz daha yolun başındayız. Onlar sandıktan, milletten köşe bucak kaçıyor, biz ise sandığa, millete koşuyoruz. Hep birlikte, canla başla, umutla cesaretle, yılmadan hedefe yürüyoruz. Hedefimiz; bu cennet vatanı, herkes için, her yerde adaletin ve hürriyetin hakim olduğu… Bolluk ve bereketin kardeşçe pay edildiği… Huzurlu ve mutlu bir ülke haline getirmektir. Amacımız; milletçe, Atatürk’ün önümüze koyduğu hedefe doğru yürümek ve Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmaktır. Bu hedefe hep birlikte ulaşacağız. Hiçbir güç bizi yolumuzdan döndüremeyecek. Çünkü vakti gelmiş bir değişimin önünde hiçbir güç duramaz! Yılmayacağız, yorulmayacağız ve mutlaka başaracağız. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri zindanı.”