HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yaklaşık dokuz yıldır tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi önünde hareketlilik yaşanıyor. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek Demirtaş’ı ziyaret etti.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Demirtaş’ı ziyaretinin ardından Edirne Cezaevi önünde açıklama yaptı.
AİHM kararının uygulanarak Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere Kobani davasından tutuklanan tüm siyasetçilerin tahliye edilmesinin barışın toplumsallaşması için hayati olduğunu ve topluma güven vereceğini vurgulayan Hatimoğulları Demirtaş’ın ziyaret sırasında kendisine ilettiği notu da kamuoyuyla paylaştı.
Demirtaş’tan çağrı: Milletvekilleri cesur bir kararla İmralı’ya gitmeli
Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, THatimoğulları aracılığıyla gönderdiği mesajda barış sürecine dair önemli çağrılarda bulundu.
Demirtaş mesajında şöyle seslendi:
“Öncelikle bütün değerli halklarımıza ve basın emekçilerine selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum. Meclis çözüm komisyonunun cesur bir karar alarak en kısa zamanda Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmeye gitmesini umuyor, bekliyor ve diliyoruz. Çünkü 50 yıllık çatışma süreci artık köklü ve kalıcı olarak bitmelidir.”
Demirtaş, bugüne kadar izlenen güvenlik politikalarının ülkeye ağır bedeller ödettiğini belirterek, “50 yıldır bu meselede güvenlik politikaları öncelendi ve bunun sonucunda ne yazık ki bu ülke on binlerce gencini, canını kaybetti. Şimdi bugüne kadar denenmeyen denenmelidir” dedi.
Demirtaş mesajını şöyle noktaladı:
“Milletvekilleri, gerekirse siyasi riskleri göze alarak barış için, yeni bir sayfa açmak için İmralı’ya gitmelidir.”
‘Kobani davası kara bir lekedir’
Tülay Hatimoğulları ise açıklamasında, “4 Kasım Kobani kumpas davasıyla birlikte arkadaşlarımızın gözaltına alınıp tutuklanmasının 10. yılına girdik. Arkadaşlarımızın bir kısmı sevgili Demirtaş burada Edirne’de, sevgili Yüksekdağ Kandıra’da ve değerli arkadaşlarımız Sincan’da. Üç cezaevi önünde de basın açıklamalarımızı gerçekleştiriyoruz” dedi.
Tülay Hatimoğulları şöyle devam etti:
“Az önce sevgili Demirtaş ve Selçuk Mızraklı’yı ziyaret ettik. Soranlara sevgi ve selamlarını ilettiler.”
“Kobani kumpas davası, Türkiye tarihinde hem hukuksal hem siyasal açıdan kapkara bir lekedir,” diyen Tülay Hatimoğulları sözlerini şöyle sürdürdü:
“Arkadaşlarımız haksız ve hukuksuz bir şekilde yaklaşık 10 yıldır hapishanede tutuluyor.”
AİHM kararlarını hatırlatan Tülay Hatimoğulları “Üç tane kararı var AİHM’in; birincisi 20 Kasım 2018, ikincisi 22 Aralık 2020 ve üçüncüsü 8 Temmuz 2025 tarihli” dedi.
En son verilen AİHM kararının itiraz süresinin son gününde Türkiye’nin itirazda bulunduğunu hatırlatan Tülay Hatimoğulları, “Bu itiraz AİHM tarafından reddedilmiştir. Böylece 8 Temmuz’da alınan AİHM kararı artık kesinleşmiştir. Bununla ilgili parti avukatlarımız gerekli girişimlerde bulunmuşlardır ve şimdi bizler bununla ilgili bir sonuç beklemekteyiz,” ifadelerini kullandı.
Tülay Hatimoğulları, “Beklediğimiz sonuç; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye’nin, kesinleşmiş AİHM kararını derhal hayata geçirmesi ve bir saat, bir dakika dahi gecikmeden sevgili Demirtaş, Yüksekdağ ve Kobani davasından tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımızın serbest bırakılmasıdır,” diye konuştu.
Bunu belirten Tülay Hatimoğulları sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kobani kumpas davası ve 4 Kasım darbesi bir siyasi darbedir. 4 Kasım darbesi, seçme ve seçilme hakkına, demokratik siyasete bir darbedir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.”
‘AİHM kararının uygulanması barış için hayati ve elzem’
“Bugün Sayın Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı Barış ve Demokratik Toplum çağrısıyla Türkiye artık yeni bir sürecin içindedir” diyen Tülay Hatimoğulları ” Silahların susacağı, demokratik siyasetin konuşacağı, toplumun böylesi bir beklenti içinde olduğu bu günlerde, AİHM kararının bir an önce hayata geçmesi acil, elzem, önemli ve hayati bir ihtiyaçtır. Bu, topluma güven sağlayacaktır. Bu sürecin gelişebilmesi ve barışın toplumsallaşabilmesi için son derece önemli bir güven zemini yaratacaktır” dedi.
Yargıya seslenen Hatimoğulları sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Bizler 4 Kasım darbesini, demokratik siyasetin susturulma aracı olarak görüyoruz. Bugün arkadaşlarımızın serbest kalmasıyla, bu darbeden ve kumpastan vazgeçilmesiyle birlikte atılacak önemli adımlar vardır. Bu adımlar, Türkiye’de hem barış sürecinin hem de demokratik siyasetin önünün ardına kadar açılmasına vesile olacaktır.
“Yargı siyasetin sopası olamaz. Uzun zamandır ne yazık ki Türkiye’de yargı, siyasetin —özellikle iktidarın— sopası olarak muhalefete karşı en sert biçimde kullanılmaktadır. Yargıya sesleniyoruz: siyasetin sopası olmaktan vazgeçin. Siyasete kelepçe vurulamaz. Demokratik siyaset özgür bir zeminde büyür, gelişir ve tüm toplumsal sorunların çözümüne katkı sunar.”
“Hapishanelerde siyasetçiler kalmamalıdır. Başta AİHM kararının bir an önce uygulanması ve siyasi tutsakların özgürlüğü için tüm kapıların açılması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz.”
Ziyaret öncesinde cezaevi önünde toplanan DEM Parti seçmenleri, şehir dışından gelen destekçilerle birlikte halaylar çekerek açıklamayı beklendi.
Adalet Bakanlığı, 7 Ekim’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluğu hakkında verdiği ikinci ihlal ve tahliye kararına sürenin dolmasına bir gün kala itiraz etmişti.
AİHM 2. Dairesi tarafından Demirtaş ile ilgili verilen kararın AİHM Büyük Dairesinde yeniden ele alınması talebinde bulundu. AİHM, itirazı reddetti.AİHM’in Türkiye’nin itirazını reddetmesi ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, Demirtaş’ı Edirne’de tutulduğu cezaevinde ilk kez ziyaret ediyor.
