Almanya’da yaklaşık 59,2 milyon seçmenin oy kullanma hakkı bulunduğu erken genel seçimlerde oy verme işlemi yerel saatle 18.00’de sona erdi.
Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD’nın yayımladığı ilk sandık çıkış anketine göre, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz’i başbakan adayı gösteren Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri yüzde 29 oy aldı.
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve Bavyera eyaletinde teşkilatlanmış kardeş parti konumundaki Hristiyan Sosyal Birlik Partisinden (CSU) oluşan CDU/CSU’nun oy oranı 2021’deki seçimlere göre 4,9 puan arttı.
CDU lideri Merz zaferini ilan etti: Seçimleri kazandık
Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin başbakan adayı Friedrich Merz, partisinin tarihi bir zafer kazandığını söyledi. Merz, “CDU olarak, CSU olarak, Birlik olarak 2025 Federal Seçimlerini kazandık” diye konuştu. CDU’nun Berlin’deki Genel Merkezi’nde konuşan Merz, hızlı bir koalisyon müzakere sürecine işaret etti. “Dünya uzun koalisyon görüşmelerini ve müzakereleri için bizi beklemez” diyen Merz, olası koalisyon ortakları düşünüldüğünde bu sürecin kolay olmayacağını ifade etti.
CDU lideri diğer yandan Almanya’nın yeniden güvenilir biçimde yönetileceğinin bir an önce netliğe kavuşması gerektiğini söyledi.
Aşırı sağın yükselişi
Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi bir önceki seçimlere göre oy oranını 9,1 puan artırarak yüzde 19,5 ile ikinci oldu.
Sandık çıkış anketlerine göre oylarını bir önceki seçime göre neredeyse ikiye katlayan AfD’nin başbakan adayı Alice Weidel ise yaptığı ilk açıklamada, “Söylenmesi gereken şey, bu (seçimin) bizim için tarihi bir başarı olduğudur. Bu, şimdiye kadar elde ettiğimiz en iyi sonuç. Son federal seçimlerde kazandığımız oyun iki katına çıkarmayı başardık. Halkın iradesini gerçekleştirmek için elimizi uzatıyoruz. Ülkemiz için politika yapmak istiyoruz.” ifadelerine yer verdi.
SPD üçüncü sırada
Mevcut Başbakan Olaf Scholz’u yeniden başbakan adayı gösteren Sosyal Demokrat Partisinin (SPD) oy oranı bir önceki seçime göre 9,7 puan düştü. SPD, yüzde 16 oy oranıyla üçüncü sırada yer alıyor.
Bu oran böyle kalırsa SPD, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan genel seçimlerde en düşük oy oranını almış olacak.
Scholz seçim yenilgisini kabul etti
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) seçim mağlubiyetini kabul ederek “Bu SPD için acı bir sonuç” dedi. Berlin’de sonuçların netleşmesinin ardından konuşan Scholz, partisi SPD açısından seçim yenilgisinin açıkça dile getirilmesi gerektiğini söyledi. SPD, henüz resmi olmayan sonuçlara göre yüzde 16 oranında oy alarak seçim yarışını üçüncü tamamladı.
Bir önceki seçime göre partinin oy kaybı yüzde 9’un üzerinde.
Bu, SPD’nin federal seçimde şimdiye kadar aldığı en kötü sonuç. Yenilginin sorumluluğunu üstlendiğini söyleyen Scholz, Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) başbakan adayı Friedrich Merz’i aldığı sonuç ve hükümeti kurma görevini alacak olması sebebiyle tebrik etti. Schoz, “AfD gibi aşırı sağcı bir partinin bu ülkede bu tür bir seçim sonucu almasının kabul edecekleri bir şey olmaması gerektiğini” de sözlerine ekledi.
Sol Parti’nin oyları arttı
Yeşiller Partisinin de 2021’deki seçimlere göre oy oranı 1,2 puan düşerek yüzde 13,5’e indi. Başarılı bir seçim kampanyası yürüten Sol Partinin oyları ise bir önceki seçime göre 4,7 puan arttı. Meclise girmesi kesin gözüyle bakılan Sol Parti, sandık çıkış anketine göre yüzde 8,5 oy aldı. Sol Parti, seçim çıkış anketleri ve gelen ilk sonuçlardan memnun. ARD’ye konuşan Parti Eş Başkanı ve liste başı adayı Jan van Aken, ilk tabloyu “Büyük bir başarı” olarak nitelendirdi. Aken, “Bizler ‘mazlum’ olarak yola çıktık ve şimdi öncesine göre daha güçlü bir konumdayız” diye konuştu. Partinin liste başı adayı ve son dönemde en çok öne çıkan ismi olan Heidi Reichinneck de “tarifi mümkün olmayan bir minnettarlık” duyduğunu söyledi.
Partinin genç yüzü, elde ettikleri başarının toplumsal konulara odaklamanın ve insanlara kulak vermenin doğru olduğunu ortaya koyduğunu savundu. Federal Meclis’te, partisinin seçim kampanyasında öne çıkardığı konular için mücadele edeceğini vurgulayan Reichinneck, özellikle kira üst sınırı ve adil bir vergi sistemi için çalışacağını söyledi.
Hükümetten ayrılarak ülkede erken genel seçime gidilmesine neden olan Hür Demokrat Parti (FDP) bu seçimlerde SPD ile birlikte büyük kayıp yaşadı. 2021’deki seçimlere göre oyu 6,5 puan düşen FDP’nin oy oranı ilk sandık çıkış anketinde yüzde 4,9 olarak görülüyor. Seçim barajının yüzde 5 olduğu ülkede sonuçlar bu şekilde kesinleşirse FDP, az farkla meclis dışında kalacak. İlk kez genel seçimlere katılan “Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin” (BSW) Partisi de yüzde 4,7 oy aldı. FPD ve BSW’nin yüzde 5’lik seçim barajını geçip geçmeyeceği merak ediliyor.
Sandalye dağılımı nasıl olacak?
İlk sandık çıkış anketine göre Almanya Federal Meclis’te sandalye dağılımı şu şekilde: CDU/CSU 211, AfD 142, SPD 116, Yeşiller 98, Sol Parti 62
Ayrıca Danimarkalı azınlığın kurduğu ve özel düzenlemeyle seçim barajından muaf tutulan Güney Schleswig Seçmen Birliği (SSW) de 1 milletvekili ile mecliste temsil edilecek.
Öte yandan seçime katılım oranının yüzde 84 ile 1990’dan bu yana en yüksek düzeye çıktığı bildirildi.
Friederich Merz kimdir?
Hıristiyan Demokrat Birlik ile küçük ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik partilerinin ortak adayı Friederich Merz’in başbakan olması bekleniyor.
Almanya’nın merkez sağ partisi “Hıristiyan Demokrat Birlik”in Genel Başkanı. Birlik partilerinin ortak Başbakan adayı.
“Hıristiyan Demokrat Birlik”, 16 yıl başbakanlık yapmış Angela Merkel’in partisi. Merz, 50 yıldır aynı partinin üyesi olmasına rağmen Merkel’in zıddı olarak tarif ediliyor.
Hıristiyan Demokratların yeni liderine göre Merkel partiyi sola kaydırdı.
Merz, CDU’yu geleneksel değerlerine döndürme vaadiyle Genel Başkanlık koltuğuna oturdu.
Doğu Almanya’da büyümüş bir Protestan olan Merkel’in aksine Merz, Batı Almanya’da, muhafazakar, Katolik bir ailede doğdu. Yargıç olan babası gibi hukuk okuyup avukat oldu.
Siyasi kariyerine 1989’da Avrupa Parlamentosu üyeliğiyle başladı.
Beş yıl sonra Federal Alman Meclisi’ne seçildi. Partisinin meclis grup başkanlığına kadar yükseldi.
Merz’in hızlı başlayan kariyeri Merkel engeline takıldı. Merkel, partinin başına geçtikten iki yıl sonra, meclis grup başkanlığını kendi üstlenerek rakibini saf dışı bıraktı. Merz’in payına siyasetten çekilmek düştü.
2009’da milletvekilliği sona eren Merz siyaseti bırakıp şirket avukatlığı yapmaya başladı. Dev varlık fonu yöneticisi BlackRock’ın Almanya kolu da dahil olmak üzere şirketlerin yönetim kurullarında yer aldı. Hatırı sayılır bir servetin sahibi oldu.
Merz, partiye 9 yıl sonra, Merkel’in siyaseti bırakacağını ilan ettiği 2018’de geri döndü. Ancak partinin başına iki başarısız denemenin ardından geçebildi. Merkel’in ardından önce Annegret Kramp-Karrenbauer, ardından Armin Laschet Genel Başkan seçildi.
Laschet’in 2021’deki seçim hezimetinin ardından istifa etmesiyle sonunda sıra Merz’e geldi. 2021’de yeniden milletvekili seçilen Merz, 2022’de Hıristiyan Demokrat Birlik’in başına geçti.
Merz, ekonomide liberal, siyaseten muhafazakar, dış politikada ise “şahin” olarak niteleniyor. Geleneksel değerlerin, Transatlantik ilişkilerinin ve Avrupa Birliği’nin ateşli savunucusu, Ukrayna’nın sadık bir destekçisi. Merkel’in partinin muhafazakar ruhunu yıprattığını düşünen Merz, özellikle göç politikasında partiyi sağa kaydırdı. Almanya’ya göçün zorlaştırılmasını, vergilerin düşürülmesini savunuyor. Nükleer enerjiden kademeli çıkışı tersine çevirmeyi vaat ediyor.
Merz, popülist çıkışlarıyla da gündem oldu. Sağcı siyasetçi, sığınmacılar hakkında “dişlerini yaptırmak için Almanya’ya gelen sosyal turistler” ifadesini kullandı. Göçmen ailelerin çocukları için “küçük paşalar” dedi.
Merz bu sözleri nedeniyle yabancı düşmanlığıyla suçlansa da o kendini vatansever olarak tanımlıyor.
Merz, kendi kullandığı, çift motorlu özel uçağıyla seyahat ediyor.
Servetinin milyonlarca Euroyu bulduğu tahmin ediliyor. O kendini ısrarla orta sınıfa dahil ediyor ama pek çokları tarafından kibirli bulunuyor.
40 yılı aşkın süredir yargıç Charlotte Merz ile evli. Çiftin üç çocuğu var.