Almanya’da yalnızlık, bireysel bir duygudan çok toplumsal bir krize dönüşmüş durumda. Deutsche Welle’den Oliver Pieper’ın analizine göre, yalnızlık artık ülke genelinde “salgın” olarak tanımlanıyor. Sosyal medyada en sık aranan sorulardan biri “Nasıl arkadaş bulabilirim?” olurken, gençler arkadaşsızlık, yetişkinler anlam kaybı, yaşlılar ise sosyal çevrelerinin daralması nedeniyle yalnızlıkla baş etmeye çalışıyor.
TikTok’ta “arkadaş bulma” içerikleriyle dikkat çeken işletme psikoloğu Felix Wunnike, gençlerin çoğunun kendini yalnız hissettiğini söylüyor. Wunnike’ye göre bu kırılmanın en önemli nedenleri COVID-19 salgını ve sosyal medya kullanımı. “Instagram’da arkadaşların hikâyelerine bakarken, gerçek hayattaki ilişkilerin önemini unutuyoruz” diyor.
Yalnızlık ve otoriter eğilim ilişkisi
Sosyolog Claudia Neu, yalnızlık ile otoriter düşünce yapısı arasında dikkat çekici bir ilişki kuruyor. Neu’nun yürüttüğü araştırmalara göre, 16-23 yaş arası gençler yalnızlık hissiyle birlikte komplo teorilerine ve siyasi aşırılığa daha yatkın hale geliyor. Neu, “Her yalnız birey aşırı sağcı olmaz ama yalnızlık, antidemokratik eğilimleri besleyen bir zemine dönüşebilir” diyor. Neu, bu konuda Yalnızlık ve Kızgınlık adlı bir kitap kaleme aldı.
Kırsalda risk daha yüksek
Göttingen ve Kassel üniversitelerinde Kırsal Alanlar Sosyolojisi bölümünü yöneten Neu, kırsal bölgelerde sosyalleşme imkânlarının kısıtlı olması nedeniyle yalnızlık riskinin daha da arttığını ifade ediyor. Yalnız bireylerin çevrelerini daha karanlık, tehditkâr ve güvensiz algıladığını vurguluyor.
Tek kişilik hanelerde artış
Federal İstatistik Ofisi’nin verilerine göre, Almanya’da 17 milyon kişi yalnız yaşıyor; bu sayı, her beş kişiden birine denk geliyor. Son 20 yılda bu oran yüzde 22 arttı. Ancak Neu’ya göre yalnız yaşamakla yalnızlık hissi aynı şey değil: “Birlikte yaşamak mutsuzluğu engellemez, yalnız yaşamak da her zaman yalnızlık anlamına gelmez” diyor.
Orta yaşta yalnızlık ve işsizlik damgası
Alman Gerontoloji Merkezi’nin “Hayatın İkinci Yarısında Yalnızlık” araştırmasına göre, yalnızlık duygusu yaşlılardan çok 43-65 yaş arası bireylerde yoğunlaşıyor. Ortak yazar Stefan Stuth’a göre bu yaş grubundaki bireyler, özellikle iş kaybı yaşadıklarında izolasyona daha açık hale geliyor. İşsizlik utanç, dışlanmışlık ve anlam kaybına yol açabiliyor.
Gelir düzeyi belirleyici
Yalnızlıkla en güçlü ilişkiyi ise ekonomik durum belirliyor. Araştırmalara göre, hane halkı geliri azaldıkça yalnızlık seviyesi artıyor. Düşük gelirli bireyler kültürel ve sosyal aktivitelere daha az katılabiliyor ve toplumla bağ kurmakta zorlanıyor.
Almanya’daki bu derin sosyal yalnızlık krizi, yalnızca bireyleri değil, demokrasi kültürünü ve toplumsal güveni de tehdit ediyor.