Almanya’ya iltica zorlaşacak | Hak savunucularından tepki: Fiilen hapsedilecekler

Almanya’nın mültecilere destek veren en büyük sivil toplum örgütü PRO ASYL, kabul edilen yasa tasarıları hakkında yapılan açıklamayla Merz hükümetine tepki gösterdi.

Almanya’ya iltica zorlaşacak | Hak savunucularından tepki: Fiilen hapsedilecekler
Almanya’ya iltica zorlaşacak | Hak savunucularından tepki: Fiilen hapsedilecekler
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 4 Eylül 2025 10:45

Almanya’da dün Bakanlar Kurulu’nda, Avrupa Birliği’nde (AB) kabul edilen Ortak Avrupa İltica Sistemi (GEAS) reformunun öngördüğü düzenlemelerin Almanya’da uygulanması için iki yasa tasarısı kabul edildi.

Federal Meclis’te onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek bu yasa tasarıları göçün daha sert önlemlerle sınırlandırılmasını ve iltica prosedürlerinin hızlandırılmasını öngörüyor.

Başbakan Friedrich Merz, kabinede kabul edilen tasarılar hakkında yaptığı açıklamada göç konusunda bir dönüşüm başlattıklarını ve sığınma başvurularının da azaldığına dikkat çekti.

Merz, sosyal medya paylaşımında “Şimdi daha güçlü AB dış sınırları, Avrupa’da daha fazla güvenlik ve düzen için GEAS’i kararlılıkla uygulamaya geçireceğiz. Yurttaşlarımız ve bizde koruma arayan insanlar için sorumluluk üstleniyoruz” ifadelerini kullandı.

Dobrindt: Daha da keskinleştirmeli ve sertleştirmeliyiz

Merz hükümeti tarafından kabul edilen tasarıları sunan Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt de Alman ulusal hukukunu GEAS düzenlemeleriyle uyumlaştırmak için önemli bir adım attıklarını söyledi.

Bugüne kadar göçün sınırlandırılması için attıkları adımlardan olumlu sonuçlar elde ettiklerini aktaran Dobrindt, Ağustos ayında, geçen yılın aynı ayına kıyasla yapılan yeni sığınma başvurularının yüzde 60 oranında gerilediğini açıkladı.

Bakan, meclisin onayına sunulacak yasa tasarıları ile birlikte sığınma başvurularının ağırlıklı olarak AB dış sınırlarında işleme konulmasını ve süreçlerin hızlandırılmasını sağlayacaklarını kaydetti.

Bu arada Bakan Dobrindt, ayrıca mevcut GEAS düzenlemelerinin daha da sertleştirilmesi gerektiğini savundu.

Dobrindt, “Almanya’ya yönelik yasadışı göçü kalıcı olarak sınırlamak ve sistemlerimize aşırı yük binmesini sona erdirmek için Avrupa düzeyinde işleyen bir sisteme ihtiyacımız var. Bu, sorumluluk ve güvenilirlik, güvenlik ile Avrupa dayanışmasının bir gereğidir. Bu nedenle, Avrupa’daki meslektaşlarımla GEAS’ı daha da keskinleştirmemiz ve sertleştirmemiz gerektiği konusunda hemfikirim” diye konuştu.

Yasa tasarıları ne tür değişiklikler öngörüyor?

Koalisyon hükümetini oluşturan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle daha önce yasa tasarılarının Bakanlar Kurulu’nda ele alınması iki kez ertelenmişti.

Dün kabul edilen ve “iltica reformu” olarak adlandırılan bu düzenlemeler, AB’ye yasa dışı yollardan giriş yapan tüm göçmenlerin artık çok vakit geçmeksizin hemen kimlik tespitinin yapılmasını öngörüyor.

Biyometrik veriler, sağlık ve güvenlik kontrolleri ile birlikte tüm bilgiler, Dublin Tüzüğü kapsamında sığınma başvurularının incelenmesinde kullanılan “Avrupa Eurodac” veri tabanına kaydedilecek. Böylelikle AB’deki göç hareketleri daha iyi takip edilebilecek.

Yasa tasarılarında, ülkeye gelen  göçmenlerin “hareket özgürlüğünün kısıtlanmasına” ve “tutuklanmasına” imkan tanıyan düzenleme hararetli tartışmalara yol açtı.

İçişleri Bakanlığı paylaştığı bilgi notunda GEAS düzenlemelerinin buna imkan tanıdığını belirterek, tutuklamanın “kaçma tehlikesi” gibi yasal bir tutukluluk gerekçesinin mevcut olması halinde söz konusu olabileceğine dikkat çekti.

Ayrıca yeni düzenlemeler, başka bir AB üyesi ülkede zaten sığınma başvurusu yapmış ama prosedür sonuçlanmadan Almanya’ya gelmiş göçmenlerin “iltica merkezleri” olarak adlandırılan geri gönderme merkezlerinde tutulmasını, işlemler devam ettiği müddetçe de “sadece istisnai durumlarda” bu merkezlerden çıkabilmelerini düzenliyor.

Bu arada bundan sonra örneğin bir kişi, barınmasına izin verilen yurtta kuralları ihlal eder veya şiddete başvurduğu davranışlar sergilerse, verilen maddi yardımlarda kesinti yapılacak, hatta bu yardımlardan men edilebilecek. Ayrıca yardımlar, ancak kişilerin konaklayacakları kabul merkezlerinde gerçekten bulunmaları halinde yapılacak.

Ayrıca yasa tasarılarının yasalaşmasıyla birlikte Federal Hükümet, bir yönetmelikle, gelen göçmenleri geri gönderebilmek için ülkeleri “güvenli üçüncü ülke” ya da “güvenli menşe ülke” olarak sınıflandırabilecek. Ve bu tür ülkelerden gelen kişiler için daha az yasal imkan sunan “hızlandırılmış bir prosedür” geçerli olacak.

Hakları savunucularından tepki: Fiilen hapsedilecekler

Almanya’nın mültecilere destek veren en büyük sivil toplum örgütü PRO ASYL, kabul edilen yasa tasarıları hakkında yapılan açıklamayla Merz hükümetine tepki gösterdi.

PRO ASYL Sözcüsü Wiebke Judith, başka AB üyesi ülkelere sığınma başvurusu yapmış olanların çocuklarıyla birlikte geri gönderilmek üzere Almanya’da dışarıya kapalı iltica merkezlerinde tutulacaklarına dikkat çekerek, “Bu şekilde Almanya’da çok sayıda sığınmacı fiilen hapsedilecek” uyarısıyla tepki gösterdi.

“Mültecileri özel tesislerde izole etmek ve dışlamak sorumsuzca bir davranış” diyen Judith, “Federal Hükümet bu planlardan vazgeçmeli. Özellikle, sığınmacıların kitlesel olarak fiilen hapsedilmesine izin verilmemelidir” çağrısını yaptı.

Çocuk haklarını koruyun çağrısı

Çocuk haklarını savunan Save the Children adlı sivil toplum kuruluşu da bir basın açıklaması yayımladı. Basın açıklamasında, Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen yasa tasarılarında, çocukların korunmasına gerekli özen ve önemin verilmediğine vurgu yapılıyor.

Tasarılarda, çocuk hakları konusunda ciddi eksiklikler bulunduğu, çocukların “hapsedilmeye benzer” riskler ile karşı karşıya kalacağı, Federal Meclis’teki onay sürecinde yasa tasarılarında “acil iyileştirme” yapılması gerektiği belirtiliyor.

Almanya’da bir geri gönderme merkezinde küçük bölümlere ayrılmış bir alanda iki çocukAlmanya’da bir geri gönderme merkezinde küçük bölümlere ayrılmış bir alanda iki çocuk

Almanya’da bir geri gönderme merkeziFotoğraf: Jochen Eckel/picture alliance

Save the Children’ın Almanya’daki yetkililerinden  Dr. Meike Riebau, “Çocuklar güvenlik riski oluşturmazlar, aksine özellikle korunmaya muhtaçtırlar” dedi.

Planlanan düzenlemelerdeki “gözaltına benzer düzenlemelerin” çocukları tehlikeye atacağına işaret eden Riebau, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi ve AB Temel Haklar Şartı’na aykırıdır. Ortak Avrupa İltica Sisteminin reformu, çocukların sırtında yapılmamalı. Siyasetçilere, mülteci çocukların haklarını tutarlı bir şekilde korumaları için çağrıda bulunuyoruz.” (DW Türkçe)