• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Amedspor Başkanı Baysal: Çektiğimiz halay bile ‘terörize’ ediliyor

Amedspor Başkanı Baysal: Çektiğimiz halay bile ‘terörize’ ediliyor

Amedspor Kulüp Başkanı Burç Baysal, taraftarlarının Bolu’da maruz kaldığı saldırının ülkedeki “kutuplaştırıcı siyasetin” sonucu olduğunu söyledi. Destekçilerinin çektiği halayın bile “terörize” edildiğini belirten Baysal, Amedspor olarak en başat misyonlarının toplumsal barışa hizmet etmek olduğunu vurguladı. Takıma ilişkin sorulara da yanıt veren Baysal, oynanan futboldan “memnun olmadığını” ifade etti.

Amedspor Başkanı Baysal: Çektiğimiz halay bile ‘terörize’ ediliyor
Amedspor Başkanı Baysal: Çektiğimiz halay bile ‘terörize’ ediliyor
Ömer Çelik
  • Yayınlanma: 19 Şubat 2025 13:25
  • Güncellenme: 19 Şubat 2025 14:02

Boluspor ve Amedspor kulüpleri arasında 16 Şubat’ta oynanan ve 0-0 sonuçlanan müsabaka, sergilenen futboldan çok maç öncesi yaşanan olaylarla gündeme oturdu. Takımlarını desteklemek üzere İzmir’den yola çıkan Amedspor taraftarları ile aynı gün İstanbul’da maçları bulunun Fenerbahçe taraftarları arasında karşılaştıkları dinlenme tesisinde gerginlik çıktı.

Sözlü sataşmalarla başlayan gerilim, sonrasında fiziki ve taşlı saldırıya dönüştü, çıkan kavgada yaralananlar oldu.

Gidilen deplasmanlarda daha önceleri de benzer durumlarla karşı karşıya kalan Amedspor taraftarlarının maruz kaldığı bu son saldırı, bir yandan belediyelere dair başlatılan soruşturma ve kayyım atamaları, diğer yandan da muhalefete yönelik gözaltı ve tutuklamaların gölgesinde kalıp, yeterince konuşulmadı.

Amedspor Kulüp Başkanı Burç Baysal, taraftarlarının maruz kaldıkları saldırı ve bunun arka planının yanı sıra takımın ligdeki durumu ve oynadıkları futbola dair İlke TV’nin sorularını yanıtladı.

Amedspor Kulüp Başkanı Burç Baysal – İlke TV

Deplasmana gittiğiniz son Boluspor karşılaşması öncesinde taraftarlarınıza yönelik bir saldırı hadisesi yaşandı. O gün neler yaşandığını paylaşabilir misiniz?

İki farklı bölgeden taraftar gruplarımız Bolu maçını izlemek için geliyorlardı. Bunlar tabii Bolu girişinde bir araya gelmekle ilgili planlamalar yapıyorlar. Ege grubu daha önceden geliyor ama maalesef ki işte Genç Fenerbahçeliler dedikleri bir grupla karşılaşıp, orada yoğun bir taciz ve şiddetle karşılaşıyorlar. Sayısal anlamda da çok kalabalık karşı taraf. Bizim diğer grubumuz yetişince bu sefer daha farklı bir olaya mecra açıyor. Yaşanan arbede sonucunda işte yaralananlar ve dün itibariyle de hayati tehlikesini atlattığını duyduğumuz Fenerbahçe taraftarı olan bir genç var.

“Olayı duyar duymaz yönetim kurulumuzla sürece müdahil olduk, yöneticilerimizi hemen taraftar gruplarımızın bulunduğu yere naklettik.”

Yaşanan olayla ilgili sadece Amedspor taraftarlarının gözaltına alındığı kamuoyuna yansıdı. Genç Fenerbahçeliler grubundan da gözaltına alınanlar oldu mu?

Şimdi onlardan hastanede olan yaralananlar vardı. Orada zaten Spor Şube ve Jandarma’nın bulunduğunu ifade ediyorlar. Hatta olayı dağıtmakla ilgili Jandarma orada ateş açıp dağıtıyor. Evet, sadece Amedspor taraftarlarıyla ilgili gözaltı işlemi yapıldı. Gidip gördüm çünkü, açık bir alanda tutuluyorlardı. İfadeleri alındıktan sonra diğerleri bırakılırken, bu olaya karışan taraftarımız “adam öldürme kastı” ile tutuklandı. Tabii olayı duyar duymaz yönetim kurulumuzla sürece müdahil olduk, yöneticilerimizi hemen   taraftar gruplarımızın bulunduğu yere naklettik.

Bize gelen ilk bilgi, hemen bırakılacakları yönündeydi. Öyle ki bir yönetici arkadaşımız, sorunsuz bir şekilde gelebilmeleri için taraftar gruplarımızdan birinin otobüsüne dâhil oldu. Tabii maç esnasında farklı bilgiler ulaşınca, bu sefer hukukçu olan yönetici arkadaşımızı oraya sevk ettik. Onlar da tabii ki an be an onların yanındaydı. Maç biter bitmez de Futbol Şube Sorumlusu arkadaşımızla beraber Jandarma’nın Bolu’daki merkezine gittik. Orada görüşmeleri Alay Komutanı’yla yaptık. Bizi taraftarlarımızın yanına alma konusunda imtina ettiler. Biz de işlemleri daha da geciktirecek bir duruma sebep olmamak adına ısrarcı olmadık. Biz oradan ayrıldıktan 15-20 dakika sonra da diğer taraftarlarımızda serbest bırakıldı.

@amedskoffical – X hesabı

Hem saha içi hem de saha dışında sık sık saldırılara maruz kalıyorsunuz? Bu son olay sonrasında herhangi bir hukuki girişim ya da suç duyurusunda bulundunuz mu?

Tabii bütün hukuki girişimlerde bulunacağız. Gerek profesyonel avukatlarımız, yine aynı zamanda yönetici olan hukukçu arkadaşlarımız, Diyarbakır Barosu’nun desteğiyle bu yönlü bir takım hazırlık içerisindeler. Gerek Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) gerekse de İçişleri Bakanlığı’na bu başvuruları ileteceğiz.

“Batı’daki siyasetçisinden sivil toplumuna kadar herkesin kullandığı “terörist” ifadesi, her şeyi başka bir noktaya taşıyor.”

Amedspor ve Fenerbahçe taraftarlarının bu şekilde karşı karşıya gelmiş olmasında bir güvenlik ihmali olduğunu düşünüyor musunuz?

İhmalin dışında baktığınızda birbiriyle rekabet etmeyen, normal şartlarda birbiriyle futbola dair, spora dair ilişkisi olmayan gruplar arasında bir arbede yaşanıyor. Şimdi ortaya çıkan bu sonuç üzerinden şunu görmek lazım.  Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan Kürt yurttaşlara yönelik yıllardır başvurulan bir söylem var.

Batı’daki siyasetçisinden sivil toplumuna kadar herkesin kullandığı “terörist” ifadesi, her şeyi başka bir noktaya taşıyor. Yani bu olay aslında bir spor müsabakasının sonucu değil.

@amedskoffical – X hesabı

“Gelinen nokta, tamamıyla ülkenin içerisinde ‘siyaset yapıyorum’ diyen insanların getirdiği sonuçtur.”

Ülkedeki genel siyasal atmosferin bir yansıması mı diyorsunuz?

Türkiye’deki genel siyasetin geldiği getirdiği nokta. Orada bizim camiamıza mensup olanlar kalkıp doğal olarak halay çekiyorlar. Bir halayın bile Türk toplumuna farklı yansıtılmasının sonuçlarını yaşıyoruz şu an. Yoksa normal şartlar altında belki o gençler birbirleriyle başka diyaloglar içerisinde olabilecek insanlar. Ama getirdikleri nokta, sokakta eğer sen Kürde dair bir flama, Kürde dair bir arma taşıyorsan, bu karşılaşma başka bir boyutlara evrilebiliyor.

Bu ne taraftar gruplarının ne de spor kulüplerinin yarattığı bir ortam. Bu gelinen nokta, tamamıyla ülkenin içerisinde ‘siyaset yapıyorum’ diyen insanların getirdiği sonuçtur.

“Sporda da barışı istiyoruz, toplumsal yaşamın içerisinde de barışı istiyoruz. Bu cumhuriyete Amedspor’un en büyük katkılarından bir tanesi de budur”

Bu tablonun ortadan kalkması için kime, ne sorumluluk düşüyor peki sizce?

Tabii ki Amedspor Kulübü olarak baktığınızda en başat misyonumuz toplumsal barışa hizmet etmek.  Bunun için devasa organizasyonlar içerisindeyiz. Normal bir spor kulübü olmadığımızı aslında bütün kamuoyu çok net biliyor. Bunu yaparken de bu tür olayların aslında yaşanmasını engellemekle de ilgili Amedspor olarak üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz. Gittiğimiz her deplasmanda karşı takımla, taraftar gruplarıyla samimi diyaloglar içerisine girip tek düşüncemizin barış olduğunu ifade ediyoruz. Sporda da barışı istiyoruz, toplumsal yaşamın içerisinde de barışı istiyoruz. Bu cumhuriyete Amedspor’un en büyük katkılarından bir tanesi de budur, ki hep söylemişimdir; biz olduğumuz yerlere karakter katmaya gelen bir yapıyız.

Maalesef bu karakter katma konusunda o gün yaşadığımız olayları engellemekle ilgili daha büyük bir zamana ihtiyacımız var. Ama tek başına da Amedspor’un sorumluluğu değil bu. (Nasıl ki tek başına Türkiye’ye demokrasiyi getirmekle ilgili HDP, DEM Parti bu anlamda kendini ortaya atmışsa, Amedspor da baktığınız zaman spor alanlarında bu anlamda mücadelesini veriyor. Ama bunu tek başımıza yapmak gibi bir gücümüz olmadığını bütün kamuoyunun bilmesi lazım. Bu konuda karşılıklı olarak ortak bir boyut oluşturabilirsek bazı şeyler değişebilir.

Önemini vurguladığınız ortak boyutu oluşturabilme noktasında TFF bir rol oynayabilir mi?

Aslında dünyaya baktığınızda sporda, futbolda özellikle ırkçılık konusunda karşılaşılan durumlar karşısında federasyonların çok büyük yaptırımları var. Hepimiz bunları net olarak gören insanlarız. Bu açıdan da Türkiye Futbol Federasyonu’nun da bu tür karşıtlıkları sadece bir spor yapısının dışına çıkartıp farklı cezalarla bu işleri ortadan kaldırtabilir.

Birazda Amespor’u konuşalım. Uzun bir süredir saha zemini problemi yaşıyorsunuz. Çözüm olarak en son hibrit çim makinesi getirilmiş fakat o da arızalanmıştı. Bu konuda bir gelişme var mı?

Gelen makine aslında arızalanmadı. Saha zemini, bu makinanın çalışmasıyla ilgili koşullardan uzaktı. Zeminde 15 cm altındaki yerlerde kaya ve taş bloklarının oluşması bu makinanın iğnelerini kırar hâle getirdi, ki iğnelerini Diyarbakır’da organize sanayi de ürettirmeye çalıştık ama maalesef olmadı. Çünkü farklı bir ürün, bunun da Almanya’dan gelmesi bayağı bir zaman alıyor. Bunun haricinde de makine sahibi firmanın vermiş olduğu beyan şu doğrultudaydı. Mevcut zemin sorununun tamamen makine marifetiyle ortadan kaldırılabilecek koşulların bulunmadığını ifade etti ki bunu Bakanlık da ifade etmiş. Geçen hafta İl Valisi ile yapmış olduğumuz görüşmede de bu konuda bir netliğe kavuştuk. Mayıs’ın ilk haftasına kadar şu an yapılabilecek hiçbir işlem kalmadı. Var olan maçlarımızı iklimin getirdiği avantajlar doğrultusunda belki bir parça daha sahanın iyileşmesiyle götürebiliriz ama mevcut şartlarda herhangi bir fiziki müdahalede bulunma ihtimali kalmadı.

“Küme düşme gibi bir endişe içerisinde değiliz. Biz mücadele ederek gidebildiğimiz en yüksek noktaya kadar gitme konusunda çalışmalarımızı yaptık.”

Peki, Lig’in ikinci yarısında takımın şuan ki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Tabii ki içinde bulunduğumuz lig, belki geçmiş senelerle ilgili şuan bir istatistiğe sahip değilim ama şahit olduğum sezonla ilgili söyleyeyim farklı bir tempoda gidiyor. Bugün küme düşme potası ile Play-Off’a baktığınız zaman arada 5-6 puanlık fark var iki tarafta da. Tabii biz küme düşme gibi bir endişe içerisinde değiliz. Biz mücadele ederek gidebildiğimiz en yüksek noktaya kadar gitme konusunda çalışmalarımızı yaptık. Transfer dönemini doğru geçirdik. Transferlerimizi yaparken ki amacımız, takımı tamamıyla güçlendirmekle değil, eksiklerini gidermekle ilgiliydi. Ki bunlar biliyorsunuz bütçesel konular ve bütçesel konular içerisinde baktığınızda en asgari düzeyde, bir şekilde takımın zarar görmemesi adına bu bütçelemeyi yaptık ve takımın eksik olan ve alternatifsiz olan kadrosunu alternatifli hâle getirip eksiklikleri giderdik.

Halen eksiklikler olduğunu düşündüğünüz bölgeler var mı?

Şu an oynayan oyuncularımızın tamamı bu yetenek, bu edinim içerisindeler. Aslında bu ligin en kaliteli kadrolarından biriyiz dersek yanlış olmaz.

Tekbik direktör Servet Çetin

“Biz de taraftar gözüyle baktığımızda seyri daha hoş gelen, bizleri keyiflendiren, tempolu bir takım izlemek istiyoruz.”

Servet Çetin’in takımın başına geçmesi sonrası bir ivme yakalansa da bugün ortaya konan futboldan kulüp başkanı olarak memnun musunuz?

Değilim. Tabii ki teknik konular konusunda bizler teknik ekibimize sadece tavsiyelerde bulunuyoruz, ki kurumsal ve profesyonellik de bunu gerektiriyor baktığınızda. Fakat biz de taraftar gözüyle baktığımızda seyri daha hoş gelen, bizleri keyiflendiren, tempolu bir takım izlemek istiyoruz. Ama içinde bulunduğumuz lig, o anki maçların atmosferleri bir şekilde teknik ekibi de başka tedirginliklere, koruma üçgenine götürüyor. Birkaç haftadır bu görüşmeler içerisindeyiz. Takımın en azından yüzde 50-55’inin değiştiği koşullarda, ilk 11’de oynayan oyuncular açısından adaptasyon sürecinde oldukları yönünde beyanları oldu bize. Biz de bunları saygıyla karşıladık. Önümüzdeki maçlarda umarım Amedspor camiasının karşısına göze hoş gelen, güzel futbolla geliriz.

Siz sahada nasıl bir takım görmek istiyorsunuz?

Mücadelesi yüksek, devamlı atak oynayan, seyri keyif veren bir Amedspor düşünüyoruz. Bunu sağlamak için imkânlarımızı zorlayarak teknik ekibe mevcut kadroyu teslim ettik. Bundan sonrası onlara düşüyor. Bu konuda da samimiyetlerinden, çalışmalarındaki titizlikten bir gram şüphemiz yok.

Bu açıdan gerek Servet Çetin, gerekse kendi teknik ekibi, gerekse de bizim futbol şubemiz inanılmaz bir çalışma içerisinde. Taraftarlarımız şunu bilsinler ki bu takım gerçekten yoğun bir mücadele içerisinde.

Amedspor taraftarıyla ilişkiniz nasıl? Takıma verilen desteği yeterli buluyorsunuz? Beklentiniz nedir taraftarlardan?

Taraftar tabii ki bu işin en büyük faktörü. Yani taraftarın olmadığı maçların keyifsizliğini hepimiz birer futbol izleyicisi olarak görüyoruz. Takımlarını Fair Play ortamı içerisinde desteklemelerini ve bu konuda geçmişten beri tüm ülkeye örnek olan kulüp yapımızı korumak istiyoruz.

Bundan daha önce de bahsetmiştim. Cinsiyetçi ifadelerin, küfürün olmadığı bir kültüre sahip Amedspor. Bunun korunması inanın ki uzun yıllar sonra hepimize çok büyük bir miras olarak kalacak ve o bahsettiğim karakteri de Türk futbol kamuoyuna oturtmuş olacağız.

“5 Mart’ta oynanacak olan maçta kadın taraftarlarımız, o günün anısına yapılmış özel bir formayla stattaki yerlerini alacaklar.”

Bu karakteri korumak için öğrendiğimiz kadarıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne dair özel bir hazırlık içerisindesiniz. Nedir bu hazırlık bizimle paylaşır mısınız?

Amedspor baktığınızda kadını, erkeğiyle bir bütün. Öyle ki Türkiye’de tribünde kadın oranı en yüksek olan camialardan bir tanesi. 5 Mart’ta (Gençlerbirliği) oynanacak olan maçta kentimizde ve bölgemizdeki kadın taraftarlarımız, o günün anısına yapılmış özel bir formayla stattaki yerlerini alacaklar.

Amedspor’un kazanması için dua eden kadınlar

Bu konuda store ekibimiz hummalı bir çalışma içerisinde. Kadın örgütlenmeleri ve kadın yapılarıyla da görüşmelerini yapıyorlar. Umarım 5 Mart’ta çok güzel ve renkli bir ortamı bütün futbol kamuoyuna göstereceğiz.

Yanıtlarınız için teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz şeyler var mıdır?

Ben teşekkür ediyorum. Camiamızın kenetlenmesi gereken bir zaman dilimi içerisindeyiz. Futbolun içerisinde her türlü skorla karşılaşabilecek ortamlar oluşabilir. Durmadan bu takıma inansınlar, bu takımın emekçilerine inansınlar. Doğru yere doğru hep beraber gideceğimiz inanç içindeyim.