Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nda bir basın toplantısı düzenleyen Avrupa Parlamentosu Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sanchez Amor, ‘yeni sürecin’ demokratik gelişmeye katkı sunacağına vurgu yapan Amor, bunun AB’ye katılım sürecini olumlu etkileyeceğini belirtirken, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını “Avrupa’ya gönderilen karmaşık bir sinyal” olarak yorumladı.
Raportör Amor, “Parlamentodaki rapor görüşmeleri sırasında resmi olarak katılım sürecini sonlandırmaya çalışanlar olmasına rağmen, AB için bunun zararı olacağını düşünenler olarak biz kazandık. Terörsüz Türkiye, iddialı ve mükemmel bir girişim. Barış girişiminin ülkede demokratik alanı daha çok açacağı herkesçe dile getirildi. Ancak katılım sürecinin devam etmesi için uyulması gerekenler, demokrasi ve değerlerle ilgili. Karadağ, jeopolitik ya da askeri bir güç değil. Ancak daha önce AB üyesi olacak. Çünkü katılım sürecinin ne olduğunu çok iyi anlamış durumdalar” ifadelerini kullandı.
Amor “Gelecekte katılım sürecinin canlandırılması için terör konusunda atılan adımlar destekleyici. Ancak İmamoğlu’nun tutuklanması şu an bu süreci sekteye uğratan en önemli şey. Bu bir süreç, iyileşme ve gelişmenin hemen olmasını beklemiyoruz. İnfaz paketinden söz edersek, bu adımın bir haftada ülkeyi değiştirmesini bekleyemeyiz. Ben İspanya’dan geliyorum. Siyasi şiddetin sorun olmamasının nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Umut var diye düşünüyorum. Eksik de olsa yapılanlar, atılan adımlar var. Bu sürecin başlamış olması mükemmel bir haber. Barışçıl bir toplum olması ve şiddetin ortadan kalkması, siyasi idare ve istikrar, demokrasi alanına da etki edecektir” değerlendirmesinde bulundu.
“Bu barış sürecinin, girişiminin ülkede demokratik alan daha çok açacağı söylendi. Önümüzde başka bir fırsat var demek bu. Ülkedeki demokratik hayatı geliştirmek açısından önemli bir fırsat var.” diyen Amor, seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun durumuna da değinerek “Bu Avrupa’ya gönderilen karmaşık bir sinyal oldu. Türkiye ‘Biz AB üyesi olmak istiyoruz’ diyor ama aynı zamanda muhalefetin önde gelenlerinden biri tutuklanıyor. Bu Avrupa’da çok anlaşılamıyor” diye belirtti.
Raportör Amor, katılım sürecine dönüş şartlarından söz ederek, “İmamoğlu’nu ziyaret etmek, görüşmek isterim ama kendisiyle belediyede görüşmek isterim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını istiyoruz. Katılım sürecinin başlaması için birtakım adımlar atılmalı. Savcıların siyasi bir gündem için kullanılmamasını görmek istiyoruz ama korkarım ki son gelişmeler buna hizmet etmiyor. Avrupa’nın bunu gördüğünü anlamıyor musunuz? İmamoğlu’nun evine bu kadar polis göndererek o kişinin imajın değiştirmek istiyorsunuz. O kadar polisin gecenin bir yarısı silahlarla orada olması normal değil. Belki de siz bunun içinde olduğunuz için normalleştiriyorsunuz. Dışardan bakınca bunlar çılgınca şeyler. 14 yaşındaki bir kız çocuğunun terörizmden yargılanması çok anlaşılmaz. Bu da katılım sürecinin başlaması ve devam etmesini engelliyor.” dedi.