Araştırma: ‘Sessiz Çernobil’ hala Dünya’nın mantosunu hareket ettiriyor

Aral Gölü’nün 1960’larda kurumasıyla başlayan çevresel felaket, yalnızca yüzeyi değil, Dünya’nın derinliklerini de etkiledi. Yeni araştırmalar, bölgedeki yer kabuğunun hâlâ yükseldiğini ortaya koyuyor.

Araştırma: ‘Sessiz Çernobil’ hala Dünya’nın mantosunu hareket ettiriyor
Araştırma: ‘Sessiz Çernobil’ hala Dünya’nın mantosunu hareket ettiriyor
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 17 Nisan 2025 17:00
  • Güncellenme: 17 Nisan 2025 17:59

Bir zamanlar dünyanın en büyük dördüncü gölü olan Orta Asya’daki Aral Gölü’nün kuruması, yalnızca çevresel değil, jeolojik bir dönüşüme de yol açtı. Nature Geoscience dergisinde 7 Nisan’da yayımlanan bir çalışmaya göre, gölün altındaki yer kabuğu 80 yıl sonra hâlâ yükselmeye devam ediyor. Araştırmacılar, bu hareketliliğin sebebini “sessiz Çernobil” olarak adlandırılan büyük çevresel yıkıma bağlıyor.

Suyun çekilmesiyle Dünya’nın yüzeyi geri sekiyor

1960’larda Sovyetler Birliği döneminde Amu Derya ve Sir Derya nehirlerinin tarım sulaması için yönünün değiştirilmesiyle Aral Gölü hızla su kaybetmeye başladı. 1986 yılına gelindiğinde göl ikiye bölündü, ardından da kuraklık süreci hızlandı.
Yeni araştırma, 1 milyar tonluk (yaklaşık 150 Giza Piramidi kadar) su kaybının, Dünya’nın yüzeyinde yaygın bir yükselmeye neden olduğunu gösteriyor. Bu durum, bir yayı sıkıştırdıktan sonra serbest bırakmaya benzetiliyor. Su kütlesinin yarattığı baskı ortadan kalkınca, yer kabuğu yukarı doğru harekete geçiyor.

Uydu verileriyle tespit edildi: Yükselme devam ediyor

Araştırmacılar, InSAR adı verilen uydu radar teknolojisiyle 2016–2020 yılları arasında bölgedeki yüzey hareketlerini inceledi. Bu teknoloji, birkaç milimetrelik deformasyonları bile ölçebiliyor. Ölçümler, Aral Gölü’nün merkezinden itibaren 500 kilometrelik bir alanda yılda yaklaşık 7 milimetrelik bir yükselme olduğunu gösterdi.
Bu yükselme, sadece gölün olduğu alanla sınırlı değil; gölün eski kıyılarının çok ötesine kadar uzanıyor. Toplamda 4 yılda 40 milimetrelik bir yükselme kaydedildi.

Derin jeodinamik etkiler

Araştırmaya yorum yazan jeobilimci Dr. Simon Lamb, “Aral Gölü çok derin olmasa da yüzey alanı o kadar genişti ki, bu su kütlesi mantoya kadar hissedilen bir baskı uyguluyordu” dedi. Şimdi, bu baskının kalkmasıyla mantodaki kayaçlar yukarı doğru “akıyor”. Benzer bir durum, son buzul çağından sonra İskandinavya’da da yaşanmıştı.

Ekolojik çöküşün sembolü

Bugün Aral Gölü’nden geriye sadece çorak bir çöl ve paslanmış gemi iskeletleri kaldı. 2007’de göl, iki parçaya ayrılan yapısından üç parçaya bölündü. 2020’de ise bu parçalardan biri tamamen kurudu.
Kuruma; toprak tuzlanması, ekosistem çöküşü, şiddetli kuraklıklar ve halk sağlığını tehdit eden toz fırtınalarıyla bölgeyi derinden etkiledi. Bu nedenle çevresel felaket, 2014’te “sessiz Çernobil” olarak adlandırılmıştı.

Araştırma, insan faaliyetlerinin yalnızca yüzeyde değil, Dünya’nın derin yapısında da uzun vadeli etkiler yaratabileceğini ortaya koyuyor. (LiveScience)