Anayasa Mahkemesi (AYM), cezaevlerindeki mahpusların gönderdiği mektupların disiplin kurulları tarafından el konulmasına ilişkin 11 mahpusun yaptığı bireysel başvuruyu karara bağladı.
Başvuruda bulunan mahpuslar Kamil Özdemir, Aydın Çiçin, Hasan Didar, Hasan Umut Özer, İsa Kaya, Mehmet Karaman, Muhammed Salih Gürakar, Mümin Evran, Nurettin Bülbül, Selman Esmer ve Serkan Cengiz, mektuplarının disiplin kurulları tarafından “sakıncalı” gerekçesiyle engellendiğini belirtti. Bazı mektuplar aile ve arkadaşlara, bazıları ise siyasetçilere, gazetecilere veya tanınmış kişilere yazılmıştı. İçeriklerinde gündelik yaşam ve cezaevi uygulamalarına dair gözlemler yer alıyordu.
AYM’ye başvuru yapıldı
Mektupların engellenmesi üzerine mahpuslar, bulundukları şehirlerdeki İnfaz Hâkimliklerine itiraz etti ancak reddedildi. Kararların iptali için başvurdukları Ağır Ceza Mahkemeleri de itirazları kabul etmedi. Bunun üzerine AYM’ye bireysel başvuru yapıldı. Mahkeme, farklı zamanlarda yapılan başvuruları benzer hukuki konular içermesi nedeniyle birleştirdi.
Haberleşme hürriyetinin ihlali kararı
AYM, Anayasa’nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyeti kapsamında yaptığı değerlendirmede, disiplin kurulları ve yargı mercilerinin kararlarında mektupların içeriğiyle ilgili somut ve uyumlu gerekçe sunulmadığını tespit etti. Mahkeme, mektupların denetlenmesi ve alıkonulmasının haberleşme hürriyetine müdahale anlamına geldiğine karar verdi.
Ayrıca AYM, yazışmanın kısmen sakıncalı görülmesi durumunda sakıncalı bölümlerin çıkarılarak mektupların muhatabına ulaştırılması seçeneğinin değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kararında, böyle bir müdahalenin demokratik toplumda gerekli olmadığı sonucuna varıldığını belirtti.
Bu gerekçelerle Anayasa Mahkemesi, 11 mahpusun haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine hükmetti.
