• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Bahçeli’den ‘süreç’ açıklaması: Konuşmayla, anlaşmayla, empati yapmakla meşgul olmalıyız

Bahçeli’den ‘süreç’ açıklaması: Konuşmayla, anlaşmayla, empati yapmakla meşgul olmalıyız

Kürt meselesinin demokratik çözümü yönünde yürütülen sürece dair konuşan Bahçeli, “İşbirliğinden yanayız. Konuşmayla, anlaşmayla, empati yapmakla meşgul olmalıyız. Tarihi fırsatı kaçıramayız. Son raddeye kadar kulaklarımızı kapatıyoruz. Hepsinden önemlisi Kürt kardeşlerimizin alayını hasretle, hürmetle kucaklıyorum.” ifadelerini kullandı.

Bahçeli’den ‘süreç’ açıklaması: Konuşmayla, anlaşmayla, empati yapmakla meşgul olmalıyız
Bahçeli’den ‘süreç’ açıklaması: Konuşmayla, anlaşmayla, empati yapmakla meşgul olmalıyız
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 6 Aralık 2025 15:25
  • Güncellenme: 6 Aralık 2025 16:32

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Siyaset ve Liderlik Okulu 22. Dönem Sertifika Töreni’nde önemli açıklamalarda bulundu.

Kürt meselesinin demokratik çözümü yönünde yürütülen sürece dair konuşan Bahçeli, “İşbirliğinden yanayız. Konuşmayla, anlaşmayla, empati yapmakla meşgul olmalıyız. Tarihi fırsatı kaçıramayız. Son raddeye kadar kulaklarımızı kapatıyoruz. Hepsinden önemlisi Kürt kardeşlerimizin alayını hasretle, hürmetle kucaklıyorum.” ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı “Aşama aşama sonuca doğru gidiyoruz. Dedikodu anaforuna kapılmadan yolumuzda ilerliyoruz. Komisyon 4 Aralık’ta toplantısını yapmış, PKK’nın kurucu önderliğinin mesajları müspet, makul, muteber ve muayyendir (kesin olarak belirlenmiş – e.n) ” dedi.

Bahçeli, Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı ve PKK’nin daha önce aldığı kararlar sonrası sarf ettiği, “Barış tek kanatlı kuş değildir” şeklindeki sözlerini anımsatarak, “Barış kuşunun ikinci kanadı inşallah takılacak ve uçuşunu herkes görecektir. Siyaseti bir rekabet ve çatışma alanı olarak tevil edenler olduğu kadar, işbirliği ve dayanışma halinde tanımlayan düşünürler de pek çoktur. Dayanışmanın taltif ve teminden tarafız.” diye konuştu.

Bahçeli, Cizre ziyaretinin ardından Barzani’nin ofisinden yapılan açıklamaya da “Elbette bozkurdum öyle de göçüp gideceğim” diye yanıt verdi.

Devlet Bahçeli’nin gündeme yönelik açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Zihni fırıl fırıl dönenlerin ülkemize, milletimize hiçbir yararlarının dokunmayacağını biliyoruz. Ahlak başka, etik başkadır. Ahlak her şeyden evvel bir eğitim meselesidir. İnsan gün geçtikçe yiyip içen, ahlak ve adalet mahrumiyetiyle yanıp kavrulan, sosyal medyanın zehriyle birbirini boğazlayan bir varlık haline gelmektedir. Asıl fecaat bu değil midir?

Milli ve manevi değerlerden uzak distopik toplum atmosferi üstümüze gelmiyor mu? Türk futboluna gölge düşürenlerin, yattığı yerden çok kazanmak istemeleri hepimizin kafa yorması gerek bir konu değil midir? Yüzyılın yolsuzluğu olarak tanımladığımız İBB soygunculuğu her tarafa sıçramıştır. Bu bir ahlak krizi değil midir? Yeni nesil çetelerin korku salması, uyuşturucu yaşının düşmesi bir ahlak krizi değil midir? Büyükçekmece Adliyesi’ndeki altınların çalınması ahlak krizi değil midir?

Terörsüz Türkiye sürecinde aşama aşama sonuca doğru gidiyoruz. Dedikodu anaforuna kapılmadan yolumuzda ilerliyoruz. Komisyon 4 Aralık’ta toplantısını yapmış, PKK’nın kurucu önderliğinin mesajları muayyendir. Süreci çarpıtmanın hiçbir mana ve ehemmiyeti yoktur. PKK’nın kurucusun vebali omuzlamış demektir. Ülkemiz ahlaki temelli barışı hayata geçirmektedir.

Cizre provokasyonu bizi yıldıramayacaktır. Bozkurtluğumuza gelince elbette bozkurdum öyle de göçüp gideceğim. Barış kuşunun ikinci kanadı inşallah takılacak ve uçuşunu herkes görecektir. İşbirliğinden yanayız. Konuşma ile anlaşmayla sağduyu ile açığı aramakla değil kapatmakla uğraşmalıyız. Son yüzyıl içinde yakaladığımız tarihi fırsatı elimizden kaçıramayız. Kürt kardeşlerimizin alayını hasretle muhabbetle hürmetle kucaklıyoruz.

Belediyelerin rüşvet ve yoksulluk yapması yaygın bir ahlak krizi değil midir? İstanbul Büyükşehir Belediyesi soygunu her tarafa sıçramış gayrimeşru ilişkilerin bir manzumesi, milli hafızaya yerleşmiş bir ahlak krizidir. Buna karşı adaletin devreye girmesine, yargı mensuplarını itibarsızlaştırmak ahlak krizi değil mi?

İnsanın dini aklıdır, aklı olmayanın dini de yoktur. Aklın olmadığı yerde ahlak ve hürriyetin adaletinden bahsedilemez. Akıllarını kullanmak yerine şablon ezberlere sığınanların bizleri anlamlarını ve hakkımızı teslim etmelerini beklemiyoruz. Kutlu hedeflerimizin peşinden adım adım ilerliyoruz.

İşbirliğinden yanayız. Konuşmayla, anlaşmayla, empati yapmakla meşgul olmalıyız. Tarihi fırsatı kaçıramayız. Son raddeye kadar kulaklarımızı kapatıyoruz. Hepsinden önemlisi Kürt kardeşlerimizin alayını hasretle, hürmetle kucaklıyorum.”