Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Bakırhan, 21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle konuşmasına ana dili olan Kürtçe ile başladı. Bakırhan, “Her dil bir güzel bir renktir, varlıktır. Biz de dilimiz, Kürtçenin onurumuz olduğunu söylüyoruz. Bugün hem irademiz hem de dilimiz inkar ediliyor. Kayyım sistemi düşmanlıktır” dedi. Bakırhan kayyım ve gözaltılara da tepki göstererek bu adımların, barış umuduna yönelik saldırı olduğunu ve diyalog ve müzakere çabalarına karşı sabotaj yapıldığını belirtti.
Kayyım kararları
DEM Partili belediyelere ve son olarak Van’a kayym atandığını hatırlatan Bakırhan, “Van’da halk, 14 belediyenin tamamını aldı. Çünkü Van Büyükşehir Belediyesi kayyım gaspıyla, irade hırsızları tarafından yönetilmişti. Üçüncüsünde halk, 14’te 14 ile cevap verdi ama buradan dersler çıkarmak yerine seçilmiş belediye eşbaşkanımızı yok yere cezalandırarak yerine kayyum atadılar” dedi.
Tuncer Bakırhan Van Büyükşehir Belediyesi’ne, Abdullah Öcalan’ın 1999’da tutuklandığı tarih olan 15 Şubat günü kayyım atandığını hatırlatarak “İktidar çözümsüzlükte ısrar eden yaklaşımlarıyla mesaj verdi. Biz çağrı bekliyorduk, onlar kayyumla mesaj verdiler. Açık açık soruyoruz: Fikrinde kayyum olanın, zikrinde barış olur mu?” dedi ve bunun barış umuduna saldırı olduğunu belirtti.
Tuncer Bakırhan şunları söyledi:
“Van Büyükşehir Belediyemize bir gece yarısı çetevari bir şekilde girdiler. O görüntüleri izleyen var mı bilmiyorum ama plastik mermilerle gaz bombalarıyla neredeyse insanları 3., 4. kattan atacak kadar gözü dönmüş bir şekilde Van halkının iradesini gasp etmeye çalıştılar. Bu darbe değil de nedir Allah aşkına. Sizden büyük darbeci, sizden büyük vesayetçi mi var! 22 yıldır siyasi bir darbe ile yönetiyorsunuz. Van’da Kürt halkının iradesini yok sayanlar İstanbul’da ‘kent uzlaşısını’ hedef gösteriyor.”
HDK’ye yönelik operasyon
Tuncer Bakırhan da grup toplantısında HDK’ye yönelik düzenlenen operasyona da tepki gösterdi. Bakırhan şunları belirtti:
“Bu sabah HDK’ye yapılan operasyonda en az 52 arkadaşımız gözaltına alındı. Bu siyasi kırım operasyonu ülkenin barış, demokrasi ve çözüm arayışına yönelik topyekün bir saldırıdır. Bu baskıcı ve hukuksuz uygulamayı kınıyoruz, reddediyoruz. Her birimizin bu yolda alnımız aktır. Haklı mücadelemiz devam edecektir. HDK’yi savunmaya devam edeceğiz.”
Bahçeli’ye seslendi
“Buradan Bahçeli’ye sesleniyorum. Ortağınız barış umudunu yok etmek için son hızla devam diyor. Siz bu sürece doğum sancısı diyorsunuz, iktidarınız bu süreci ölü doğum yaptırmak için elinden gelen bütün çabayı ortaya koyuyor. Bugün ölü doğuma karşı durmak, Türk-Kürt ittifakını savunmak hepimizin görevidir. Sn. Erdoğan çözümün neresindedir Sn. Bahçeli? Bu soruyu biz de 85 milyon insan da merak ediyor.”
Mehmet Türkmen’in tutuklanmasına tepki
“Geçen gün Antep’teydik. Ciddi bir grev, direniş var. İşçilerin yanındayız. BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in tutuklandı orada, bu tutuklamayı kınıyoruz. İşçilerin, emekçilerin haklarını savunanları yeri tutuklama değil, işçilerin yanıdır. Hakkını arayan işçiler, bugün aramızda irade gasbeden batman kayyımı onlarca, yüzlerce işçinin ekmeğiyle aşıyla oynuyor.”
Herkese sorumluluk çağrısı
“Sürece dair kaygıları olan bütün muhalefet çevrelerine de sesleniyorum. Bu yeni paradigma ile birlikte ‘güvenlik’, ‘beka’ uydurmaları statükocuların elinden alınacak, demokratik muhalefete geniş bir siyaset ve kazanım alanı açılacak. Onun için bu süreci desteklemek gerekiyor. Bunların elindeki beka ve güvenlik kozunu alırsak bize büyük bir zemin açılacak. O nedenle bu süreç sadece Kürtlerin, DEM Parti’nin sorumluluğunu alacağı bir süreç değil. Herkesin sorumluluk alması lazım.”
Bizim muhatabımız bir danışman değil
Tuncer Bakırhan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un “Terör sebep, kayyum sonuç” sözlerine ilişkin olarak, “Bizim muhatabımız bir danışman değil. Biz diğer belediyeler dahil olmak üzere Van Belediyesi’ne atanan kayyımın irade gaspı olduğunu, bir darbe olduğunu buna karşı mücadele edeceğimizi, direneceğimizi söyledik. Üç dönem halk sandıkta seçiyor, yerine kayyım atıyor. Abdullah Zeydan mı terör? Safiye eş başkanımız mı terör? Ayıptır ya. Neyin terör olup olmadığını bence dünya ve Türkiye kamuoyu çok iyi görüyor” diye konuştu.